İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | skulk f. | pusuya yatmak | ||
The spy skulked in the shadows. Casus gölgelerin arasında pusuya yatmıştı. More Sentences |
||||
Genel | skulk i. | tilki sürüsü | ||
Genel | skulk i. | pusu kuran kimse | ||
Genel | skulk i. | yalandan hastalanarak işten kaytaran kimse | ||
Genel | skulk f. | yan çizmek | ||
Genel | skulk f. | hırsız gibi dolanmak | ||
Genel | skulk f. | kaytarmak | ||
Genel | skulk f. | fırsat kollamak | ||
Genel | skulk f. | gizlice gitmek | ||
Genel | skulk f. | atlatmak | ||
Genel | skulk f. | gizlenmek | ||
Genel | skulk f. | sinsice dolaşmak | ||
Genel | skulk f. | kötü niyetle gizlenmek | ||
Genel | skulk f. | hasta numarası yapmak | ||
Genel | skulk f. | yalandan hastalanmak | ||
Genel | skulk f. | ertelemek | ||
Genel | skulk f. | çekimser kalmak | ||
Genel | skulk f. | pasif durmak | ||
Genel | skulk f. | kaçınmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | skulk [rare] i. | kaytarma | ||
Genel | skulk [rare] i. | işten kaçma | ||
Genel | skulk [rare] i. | hasta numarası yapma | ||
Genel | skulk [rare] i. | erteleme | ||
Genel | skulk [rare] i. | kaçınma | ||
Genel | skulk [rare] i. | çekinik kalma | ||
Genel | skulk away f. | gizlice uzaklaşmak |