sorumlu

"sorumlu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	sorumlu	liable s.
When we have a crisis we have to clearly identify in advance that if there is a problem, those responsible are liable. Bir kriz yaşadığımızda, bir sorun olması halinde sorumluların sorumlu olacağını önceden açıkça belirlemeliyiz. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	sorumlu	in charge s.
Another example is the person in charge in Ghana, who told me that women yield more than tomatoes. Bir başka örnek de Gana'daki sorumlu kişi, bana kadınların domatesten daha fazla ürün verdiğini söyledi. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	sorumlu	responsible s.
The HR department is responsible for recruiting at all levels. İK departmanı her seviyede personel alımından sorumludur. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	sorumlu	accountable s.
But who is accountable for the impact on the European budget? Ancak Avrupa bütçesi üzerindeki etkisinden kim sorumludur? More Sentences
General
5	Genel	sorumlu	answerable s.
Those who cause environmental damage in the course of their occupational activities must also be answerable for that. Mesleki faaliyetleri sırasında çevreye zarar verenler de bundan sorumlu tutulmalıdır. More Sentences
6	Genel	sorumlu	accountable s.
We are accountable to European citizens, who are ever more doubtful of the existence of a European social model. Bir Avrupa sosyal modelinin varlığından her geçen gün daha fazla şüphe duyan Avrupa vatandaşlarına karşı sorumluyuz. More Sentences
7	Genel	sorumlu	responsible s.
She was held responsible for the charges. Kendisi yapılan ithamlardan sorumlu tutulmuştur. More Sentences
8	Genel	sorumlu	in charge of ed.
The Commission urges the national authorities in charge of its implementation to be vigilant in that respect. Komisyon, Direktifin uygulanmasından sorumlu ulusal makamları bu konuda dikkatli olmaya çağırmaktadır. More Sentences
Trade/Economic
9	Ticaret/Ekonomi	sorumlu	accountable s.
Neither government must forget that we are accountable to the court of world public opinion. Her iki hükûmet de dünya kamuoyuna karşı sorumlu olduğumuzu unutmamalıdır. More Sentences
10	Ticaret/Ekonomi	sorumlu	in charge s.
Tom is the person in charge, isn't he? Tom sorumlu kişi, değil mi? More Sentences
Law
11	Hukuk	sorumlu	liable s.
If industry has an environmental permit, it can never be liable. Eğer endüstri çevre iznine sahipse, asla sorumlu tutulamaz. More Sentences
12	Hukuk	sorumlu	responsible s.
The work of the rapporteur and the responsible committee has thus taken place under considerable time pressure. Raportör ve sorumlu komitenin çalışmaları bu nedenle önemli bir zaman baskısı altında gerçekleşmiştir. More Sentences
Technical
13	Teknik	sorumlu	liable s.
The States are guilty of such offences and should be held liable. Devletler bu tür suçlardan suçludur ve sorumlu tutulmalıdır. More Sentences
14	Teknik	sorumlu	responsible s.
It is also important to make the shipping agent and the shipping line responsible for visa requests. Vize taleplerinden gemi acentesini ve gemi hattını sorumlu kılmak da önemlidir. More Sentences
General
15	Genel	sorumlu	individual responsible i.
16	Genel	sorumlu	keeper i.
17	Genel	sorumlu	curator i.
18	Genel	sorumlu	wife i.
19	Genel	sorumlu	ex cathedra s.
20	Genel	sorumlu	blameworthy s.
21	Genel	sorumlu	amenable s.
22	Genel	sorumlu	amenable to s.
23	Genel	sorumlu	accomptable [obsolete] s.
24	Genel	sorumlu	causative s.
25	Genel	sorumlu	boss s.
26	Genel	sorumlu	comptible [obsolete] s.
27	Genel	sorumlu	upon the spot s.
Idioms
28	Deyim	sorumlu	at (one's) feet expr.
Law
29	Hukuk	sorumlu	amenable s.
Archaic
30	Eski Kullanım	sorumlu	countable s.
31	Eski Kullanım	sorumlu	sponsible [dialect] s.

"sorumlu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sorumlu tutmak	blame f.
Parliament alone cannot be blamed for the present system's shortcomings, however. Ancak mevcut sistemin eksikliklerinden sadece Parlamento sorumlu tutulamaz. More Sentences
2	Genel	sorumlu olmak	be in charge f.
Tom should be in charge. Tom sorumlu olmalı. More Sentences
3	Genel	sorumlu tutulmak	be held accountable f.
You will be held accountable. Sorumlu tutulacaksın. More Sentences
4	Genel	sorumlu hissetmek	feel responsible f.
If nobody feels responsible, if organisations each work in a vacuum, legislation remains a paper exercise. Eğer kimse kendini sorumlu hissetmezse, kuruluşların her biri bir boşlukta çalışırsa, mevzuat kağıt üzerinde kalır. More Sentences
5	Genel	sorumlu olmak	be responsible f.
Did they say who was responsible? Onlar kimin sorumlu olduğunu söyledi mi? More Sentences
6	Genel	sorumlu tutulmak	be held responsible f.
We can be held responsible. Biz sorumlu tutulabiliriz. More Sentences
Phrasals
7	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sorumlu tutmak	blame for (something) f.
Tom is the one to blame for what happened. Tom olanlar için sorumlu tutulacak kişidir. More Sentences
Idioms
8	Deyim	sorumlu tutulabilir	accountable for s.
We hope, of course, that an international court will be able to hold Saddam accountable for his crimes. Elbette uluslararası bir mahkemenin Saddam'ı işlediği suçlardan dolayı sorumlu tutabileceğini umuyoruz. More Sentences
Law
9	Hukuk	sorumlu tutmak	hold liable f.
In a similar situation, the company was held liable. Benzer bir durumda, şirket sorumlu tutuldu. More Sentences
10	Hukuk	sorumlu tutmak	blame f.
However, full responsibility does not mean that the Commission can be blamed for the mistakes of the past. Ancak tam sorumluluk, Komisyonun geçmişteki hatalardan sorumlu tutulabileceği anlamına gelmez. More Sentences
General
11	Genel	sorumlu tutulabilirlik	blameworthiness i.
12	Genel	bir kilisenin sorumlu olduğu mahallede oturan sakinlerin tümü	parish i.
13	Genel	mesajların müşterilere iletilmesinden sorumlu otel personeli	hall porter i.
14	Genel	bir gemi veya uçağın idaresinden sorumlu kişi	captain i.
15	Genel	sarayda masa örtülerinden sorumlu kimse	napier i.
16	Genel	sorumlu kişi	individual responsible i.
17	Genel	sorumlu kimse	custodian i.
18	Genel	bir karakterin ortaya çıkmasından sorumlu olan farklı genler arasında baskılayıcı etkilerin olması durumu	epistatic i.
19	Genel	sorumlu olunan kişi (çocuk)	encumbrance i.
20	Genel	zarardan sorumlu	liable for damage i.
21	Genel	çivileme veya vidalama işinden sorumlu işci	nailer i.
22	Genel	sorumlu mühendis	engineer in charge i.
23	Genel	sorumlu tutma	holding accountable i.
24	Genel	sorumlu kullanım	responsible use i.
25	Genel	tek sorumlu	sole responsible i.
26	Genel	yegane sorumlu	sole responsible i.
27	Genel	sorumlu (işçi)	chargehand i.
28	Genel	sorumlu ortak	contributory i.
29	Genel	sorumlu ortak	responsible partner i.
30	Genel	evden sorumlu olan	householder i.
31	Genel	yoksul çocukların bakımından sorumlu kurum	protectory i.
32	Genel	hatadan sorumlu olma	contributory fault i.
33	Genel	sosyal yönden sorumlu	socially responsible i.
34	Genel	soruşturmadan sorumlu özel ajan	special agent in charge of the investigation i.
35	Genel	sorumlu taraf	responsible party i.
36	Genel	çalışmalardan sorumlu müdür	director of studies i.
37	Genel	sorumlu araştırmacı	principal investigator i.
38	Genel	sorumlu insan	good samaritan i.
39	Genel	yayınevi için orijinal çalışmalara erişimde, bu çalışmaların incelenmesinden ve değerlendirilmesinden basıma kadar süreçten sorumlu görevli	acquisitions editor i.
40	Genel	boğa güreşi sırasında, matadorların boğaya attıkları iğneli çubukları yerleştirmekten sorumlu matador grubu üyesi	banderillero i.
41	Genel	hindistan'da gelir ve vergiden sorumlu kamu görevlisi	tahsildar i.
42	Genel	(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi	talookdar i.
43	Genel	(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi	talukdar i.
44	Genel	yerli mülk sahiplerinden elde edilen vergi gelirlerinin toplanmasından ve ödenmesinden sorumlu olan idari bölge	taluk i.
45	Genel	manastırda yiyecek içeceklerden sorumlu kişi	cellarist i.
46	Genel	manastırda yiyecek içeceklerden sorumlu kişi	cellarer i.
47	Genel	otellerde ve lokantalarda yiyecek içecekten sorumlu kişi	cellarman i.
48	Genel	sorumlu alan	responsible area i.
49	Genel	(öğrenci yurdu veya manastırda) yemekhaneden sorumlu kimse	refectioner i.
50	Genel	(öğrenci yurdu veya manastırda) yemekhaneden sorumlu kimse	refectorian i.
51	Genel	atların bakımından sorumlu kimse	lad i.
52	Genel	hurda kauçuğu orijinal özelliklerine döndüren makineden sorumlu kimse	chargeman i.
53	Genel	hesapları kontrol etmekten sorumlu katip	checkclerk [usa] i.
54	Genel	okunaksız ya da yanlış adres sebebiyle sahibine ulaşmayan postalardan sorumlu memur	nixie clerk i.
55	Genel	bir şeyden sorumlu olan kimse	tenter [brit] i.
56	Genel	yardımcı sorumlu	underkeeper i.
57	Genel	yük beygirinden ve taşıdığı yükten sorumlu kimse	batman i.
58	Genel	ingiliz kraliyet ailesinin hizmetinde kralın kıyafetlerinin bakımından sorumlu görevli	master of the robes i.
59	Genel	bir kamu kurumunun domestik ekonomisinden sorumlu kadın	matron i.
60	Genel	kız izci grubundan sorumlu yetişkin	leader i.
61	Genel	çok sayıdaki insanın ölümünden sorumlu tutulan siyasi veya askeri lider	mass murderer i.
62	Genel	atlardan sorumlu kraliyet görevlisi	querry i.
63	Genel	odundan sorumlu kahya	woodreeve i.
64	Genel	(ispanya'da) bir sürüden, araziden veya turist grubundan sorumlu olan gözetmen	mayoral i.
65	Genel	hareket ve tepki gibi doğa olaylarında görülen veya bu olayların oluşmasından sorumlu temel fiziksel veya kimyasal süreçler	mechanism i.
66	Genel	çelik üretiminde hurda demiri eritme ve arıtma işinden sorumlu işçi	melter i.
67	Genel	hatadan sorumlu olma	wyte i.
68	Genel	kentin büyükbaş hayvanlarından sorumlu kimse	hayward i.
69	Genel	filika gemisinden sorumlu memur	header i.
70	Genel	jeodezi merkezinde heliyotroptan sorumlu kimse	heliotroper i.
71	Genel	darphaneden sorumlu yetkili	mintmaster i.
72	Genel	sorumlu kimse	honcho i.
73	Genel	adaletli ve sorumlu davranışlara bağlılık	honor i.
74	Genel	adaletli ve sorumlu davranışlara bağlılık	honour i.
75	Genel	manastırda misafirlerden sorumlu görevli	hosteler i.
76	Genel	sorumlu olma	liableness i.
77	Genel	(abd deniz kuvvetleri'nde) mühimmat depolarından sorumlu kıdemli subay	gunner i.
78	Genel	eskiden kent surlarının inşa veya onarımından sorumlu kimse	murenger i.
79	Genel	kentin surlarından sorumlu kimse	muringer i.
80	Genel	iç hizmetten sorumlu baş yetkili	officer i.
81	Genel	sorumlu olmama	disobligation i.
82	Genel	sorumlu olmama	disobligement i.
83	Genel	insan taşıyan asansörlerin harekete geçmesinden sorumlu kimse	dispatcher i.
84	Genel	birçok bölgeden sorumlu olup rütbece müfettiş veya müfettiş yardımcısından düşük olan polis memuru	inspector i.
85	Genel	(kamu binası gibi yerlerde) yangın önlemeden sorumlu itfaiye çalışanı	inspector i.
86	Genel	(bazı metropolitan polis teşkilatlarında) bir birimden sorumlu üst düzey subay	commander i.
87	Genel	(belirli itfaiye teşkilatlarında) itfaiye amirliğinden sorumlu memur	commander i.
88	Genel	mali hesapları incelemekten sorumlu kamu görevlisi	comptroler [obsolete] i.
89	Genel	zorunlu hizmet için asker seçiminden sorumlu yerel kurum	draft board i.
90	Genel	sorumlu öğrenci birliği	pop i.
91	Genel	(tiyatro veya sinemada) sahne temini ve idaresinden sorumlu kimse	clearer i.
92	Genel	sorumlu tutulabilirlik	culpe i.
93	Genel	erkek çocuktan sorumlu kimse	pedagog i.
94	Genel	erkek çocuktan sorumlu kimse	paedagogue i.
95	Genel	erkek çocuktan sorumlu kimse	pedagogue i.
96	Genel	ayak tedavisinden sorumlu kimse	pedicurist i.
97	Genel	kümesten sorumlu kimse	penner i.
98	Genel	ağıldan sorumlu kimse	penner i.
99	Genel	(17 ve 18. yüzyıllarda) hollanda veya şehirlerinden sorumlu resmi görevli	pensionary i.
100	Genel	iskoçya reformist kilisesinde bağışlardan yeterli pay almayı sağlayan plandan sorumlu komisyon	plat [obsolete] i.
101	Genel	restoranda sofra takımlarından sorumlu kimse	plateman i.
102	Genel	posta atlarının değişiminden sorumlu kimse	post [obsolete] i.
103	Genel	başıboş hayvanların beslenmesi ve bakımından sorumlu yerel hükümet yetkilisi	poundkeeper i.
104	Genel	başıboş hayvanların tutulduğu yerden sorumlu kimse	poundkeeper i.
105	Genel	başıboş hayvanların beslenmesi ve bakımından sorumlu yerel hükümet yetkilisi	poundmaster i.
106	Genel	kendi hanesinin yönetiminden sorumlu rahip	conventical prior i.
107	Genel	sorumlu kimse	doctor i.
108	Genel	alınacak kararlardan sorumlu kimse	doctor i.
109	Genel	orman yangınlarından sorumlu yetkili	fire marshall i.
110	Genel	sorumlu olunan grup	flock i.
111	Genel	bir yükümlülükten birinci derecede sorumlu kimse	principal i.
112	Genel	ayin düzenlemeden sorumlu kilise görevlisi	precentor i.
113	Genel	seçim bölgesinden sorumlu polis	precinct i.
114	Genel	katolik okulunda disiplinden sorumlu idareci	prefect i.
115	Genel	(meclis toplanmasından sorumlu) kardinallik	prefectship i.
116	Genel	kendini sorumlu tutma	self-condemnation i.
117	Genel	kendini sorumlu tutma	self-delation i.
118	Genel	sorumlu kimse	solicitant i.
119	Genel	sorumlu teknik başkan	technical officer i.
120	Genel	şehirden sorumlu kıdemli sivil subay	proveditor i.
121	Genel	şehirden sorumlu kıdemli sivil subay	proveditore i.
122	Genel	şehirden sorumlu kıdemli sivil subay	provedore i.
123	Genel	(almanya'da) bölgenin baş kilisesinden sorumlu protestan din adamı	provost i.
124	Genel	kraliyet kurumlarında sorumlu memur	provost i.
125	Genel	baş kiliseden sorumlu olma	provostry i.
126	Genel	baş kiliseden sorumlu olma	provostship i.
127	Genel	işe alımlardan sorumlu kurumsal birim	staff office i.
128	Genel	zimmetine verilen mülklerden sorumlu kimse	steward i.
129	Genel	(üniversitede) kaynak yönetiminden sorumlu kimse	steward i.
130	Genel	bira fermentasyonundan sorumlu kimse	stillman i.
131	Genel	damıtım ekipmanından sorumlu kimse	stillman i.
132	Genel	sokakların güvenliğinden sorumlu kimse	streetkeeper i.
133	Genel	sokakların güvenliğinden sorumlu kimse	streetward i.
134	Genel	(fransa) yerel idare bölgesinden sorumlu yetkili	subprefect i.
135	Genel	(fransa) yerel idare bölgesinden sorumlu yetkililik	subprefecture i.
136	Genel	belirli kiliselerden sorumlu protestan hristiyan bakan	superintendent i.
137	Genel	tedarikten sorumlu şey	supply i.
138	Genel	sorumlu kimse	surintendant i.
139	Genel	(abd) haritası çıkarılacak bölgeden sorumlu hükumet yetkilisi	surveyor general i.
140	Genel	birine karşı sorumlu olmak	be answerable to someone f.
141	Genel	yaptığı şeyden kendisi sorumlu olmak	be on one's own responsibility f.
142	Genel	sorumlu tutmak	put the blame on f.
143	Genel	bir şeyden sorumlu olmak	be answerable for something f.
144	Genel	sorumlu tutmak	charge f.
145	Genel	bir başkasını sorumlu tutmak	pass the buck f.
146	Genel	sorumlu olmak	be in charge of f.
147	Genel	bir işin veya görevin yürütülmesinden sorumlu olmak	charge with f.
148	Genel	sorumlu tutmak	hold responsible f.
149	Genel	sorumlu olmak	head f.
150	Genel	sorumlu tutmak	think someone responsible f.
151	Genel	sorumlu tutmak	see someone as responsible f.
152	Genel	sorumlu tutmak	regard someone as responsible f.
153	Genel	sorumlu tutmak	consider someone responsible f.
154	Genel	sorumlu tutmak	deem someone responsible f.
155	Genel	sorumlu tutmak	find someone responsible f.
156	Genel	sorumlu tutmak	hold someone responsible f.
157	Genel	yasal olarak sorumlu olmak	be legally responsible for f.
158	Genel	-den sorumlu olmak	be responsible for f.
159	Genel	-den sorumlu olmak	be liable for f.
160	Genel	-den sorumlu tutmak	blame for f.
161	Genel	-den sorumlu olmak	answer for f.
162	Genel	sorumlu kılınmak	be held liable f.
163	Genel	sorumlu kılmak	hold liable f.
164	Genel	sorumlu kılmak	hold responsible f.
165	Genel	sorumlu tutmamak	hold harmless f.
166	Genel	bir yanlıştan sorumlu olmak	be responsible for a mistake f.
167	Genel	sorumlu olmak	incumbent upon f.
168	Genel	sorumlu tutmak	make responsible f.
169	Genel	birisini bir şeyden sorumlu tutmak	hold somebody responsible for something f.
170	Genel	sorumlu tutmak	make someone liable f.
171	Genel	birine karşı sorumlu olmak	be accountable to someone for something f.
172	Genel	topluma karşı sorumlu olmak	be accountable to public f.
173	Genel	bir şeyden sorumlu olmak	answer for f.
174	Genel	hasarı ödemekten sorumlu olmak	be responsible for damages f.
175	Genel	hasardan sorumlu olmak	be responsible for damages f.
176	Genel	doğrudan sorumlu olmak	be directly responsible for f.
177	Genel	doğrudan sorumlu olmak	be directly accountable for f.
178	Genel	sorumlu tutmak	hold to account f.
179	Genel	sorumlu tutulmak	be held to account f.
180	Genel	sorumlu tutmak	hold accountable f.
181	Genel	bir işten sorumlu olmak	be in charge of a business f.
182	Genel	birinin ölümünden sorumlu olmak	be responsible for one's death f.
183	Genel	sorumlu olmak	account for f.
184	Genel	sorumlu olmak	account for something f.
185	Genel	-den nihai olarak sorumlu olmak	be ultimaltely responsible for f.
186	Genel	sorumlu tutmak	accuse f.
187	Genel	sorumlu tutmak	tag f.
188	Genel	sorumlu tutulmak	account f.
189	Genel	sorumlu tutmak	thank f.
190	Genel	sorumlu tutmak	find fault with f.
191	Genel	sorumlu olmak	answer for f.
192	Genel	sorumlu olmak	headed f.
193	Genel	yönetmekten sorumlu olmak	helm f.
194	Genel	sorumlu tutmak	danger [obsolete] f.
195	Genel	sorumlu kılmak	danger [obsolete] f.
196	Genel	(papazı) ruhani görevlerden sorumlu tutmak	institute f.
197	Genel	sorumlu kılmak	incur [obsolete] f.
198	Genel	sorumlu tutmak	pin (on) f.
199	Genel	sorumlu tutmak	control [obsolete] f.
200	Genel	(sorumlu kişiyi) peşinen suçlamak	preaccuse f.
201	Genel	ön sözleşme ile sorumlu kılmak	precontract f.
202	Genel	sorumlu tutulmak	be held accountable for f.
203	Genel	sorumlu tutmak	subject f.
204	Genel	sorumlu olmak	subject [obsolete] f.
205	Genel	(devlet görevlisini) usulsüz harcamalardan sorumlu tutmak	surcharge [uk] f.
206	Genel	sınırlı sorumlu (şirket)	limited s.
207	Genel	sorumlu kimse	in charge s.
208	Genel	mektuplaşmadan sorumlu olan	corresponding s.
209	Genel	sorumlu olmayan	irresponsible s.
210	Genel	sorumlu tutulamaz	unanswerable s.
211	Genel	-e karşı sorumlu	accountable for s.
212	Genel	-e karşı sorumlu	liable for s.
213	Genel	-den sorumlu	responsible for s.
214	Genel	-e karşı sorumlu	responsible s.
215	Genel	-den sorumlu	responsible s.
216	Genel	bir kilise ve papazının sorumlu olduğu mahalleye veya semte ait	parochial s.
217	Genel	bütünüyle sorumlu	wholly responsible s.
218	Genel	suçtan sorumlu	criminally responsible s.
219	Genel	cezai sorumlu	criminally responsible s.
220	Genel	bir işi yapmakla sorumlu	incumbent on s.
221	Genel	bir işi yapmakla sorumlu	incumbent upon s.
222	Genel	sorumlu olmayan	unculpable s.
223	Genel	sorumlu olmayan	unobligated s.
224	Genel	sorumlu olmayan	unobnoxious s.
225	Genel	esas faaliyet alanlarından sorumlu	main line s.
226	Genel	gözlemden sorumlu olan	monitorial s.
227	Genel	uluslararası ilişkilerin idaresinden sorumlu kadroya mensup	diplomatic s.
228	Genel	uluslararası ilişkilerin idaresinden sorumlu kadroya özgü	diplomatic s.
229	Genel	uluslararası ilişkilerin idaresinden sorumlu personelden oluşan	diplomatic s.
230	Genel	faal, kişisel ve sorumlu	direct s.
231	Genel	sorumlu tutulan	imposed s.
232	Genel	sorumlu davranan	in her right mind s.
233	Genel	sorumlu bir şekilde davranan	in their right minds s.
234	Genel	bir miktar paradan bireysel olarak sorumlu olan	out-of-pocket s.
235	Genel	meclisin toplanmasından sorumlu kardinale ait veya ilişkin	prefectorial s.
236	Genel	katolik okulunda disiplinden sorumlu idareciye ait veya ilişkin	prefectorial s.
237	Genel	kendini sorumlu tutan	self-accused s.
238	Genel	sorumlu tutulabilir	subjicible s.
239	Genel	sorumlu tutulan	upon the spot s.
240	Genel	sorumlu, suçlu	responsible s.
241	Genel	başına gelebileceklerden kendisi sorumlu olarak	at one's peril zf.
242	Genel	sorumlu olarak	responsibly zf.
243	Genel	sorumlu olarak	accountably zf.
244	Genel	sorumlu olmamak koşuluyla	sans recours zf.
245	Genel	kendinden sorumlu	on his own zf.
246	Genel	sorumlu pozisyonunda	on the spot zf.
247	Genel	sorumlu tutularak	on-the-spot zf.
248	Genel	sorumlu bir şekilde	upon the spot zf.
249	Genel	sorumlu tutularak	upon the spot zf.
250	Genel	-e karşı sorumlu	liable to ed.
251	Genel	(bir şeyden) sorumlu	behind ed.
252	Genel	hareketlerinin neden olacağı cezadan sorumlu	in one's danger expr.
253	Genel	sorumlu subay	oic (officer in charge) kısalt.
Phrasals
254	Öbek Fiiller	sorumlu olmak	reckon for f.
255	Öbek Fiiller	sorumlu tutmak	cry out against f.
256	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) sorumlu tutmak	pull (one) up on (something) f.
257	Öbek Fiiller	(bir şeyden birini) sorumlu tutmak	tax (one) with (something) f.
258	Öbek Fiiller	-den sorumlu tutmak	tax with f.
259	Öbek Fiiller	birine/bir şeye karşı sorumlu olmak	report to someone or something f.
260	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) sorumlu tutmak	accuse (one) of (something) f.
261	Öbek Fiiller	bir şeyden birini sorumlu tutmak	assign something to someone f.
262	Öbek Fiiller	bir şeyden birini sorumlu tutmak	blame something on someone f.
263	Öbek Fiiller	(birini) sorumlu tutmak	blame on (someone) f.
264	Öbek Fiiller	sorumlu tutmak	charge against f.
265	Öbek Fiiller	birini bir şeyden sorumlu tutmak	charge someone with something f.
266	Öbek Fiiller	(bir şeyden) sorumlu tutulmak	reckon for (something) [obsolete] f.
Phrases
267	İfadeler	buradan sorumlu kim?	who calls the shots here? expr.
268	İfadeler	zaferden değil seferden sorumlu	responsible for the effort, not the outcome expr.
269	İfadeler	herkes kendinden sorumlu	each man for himself expr.
270	İfadeler	(birinin) başına gelebileceklerden kendisi sorumlu olarak	at (one's) own peril expr.
271	İfadeler	(bir şeyi) başına gelebileceklerden (kendisi) sorumlu olarak (yapmak)	(do something) at your (own) peril expr.
272	İfadeler	(bir şeyden) sorumlu	in charge of (something) expr.
Proverb
273	Atasözü	insanların aşka düşmesinden yerçekimini sorumlu tutamazsın	gravitation cannot be held responsible for people falling in love
274	Atasözü	insanların aşık olmasından yerçekimini sorumlu tutamazsın	gravitation cannot be held responsible for people falling in love
Colloquial
275	Konuşma Dili	belirli bir sorunun çözümünden sorumlu kamu görevlisi	tsar i.
276	Konuşma Dili	belirli bir sorunun çözümünden sorumlu kamu görevlisi	czar i.
277	Konuşma Dili	kumarhanede masalardan sorumlu bir görevli	pit boss i.
278	Konuşma Dili	sorumlu olmak	be at the back of f.
279	Konuşma Dili	'-e karşı sorumlu olmak	answer to f.
280	Konuşma Dili	-den sorumlu	on the hook for [uk] expr.
281	Konuşma Dili	(birini) sorumlu tutma	don't blame (one) expr.
282	Konuşma Dili	ben sorumlu değilim	don't blame me expr.
283	Konuşma Dili	sorumlu sensin/sizsiniz	you're the expert expr.
Idioms
284	Deyim	sorumlu kişi (nükteli bir şekilde söylenir)	big white chief i.
285	Deyim	(özellikle küçük bir işyerinde) her şeyden sorumlu kimse	chief cook and bottle washer i.
286	Deyim	yetkili kişi (gilbert and sullivan'ın the mikado eserinde idamdan başka her şeyden sorumlu poo-bah karakterine referansla türemiş bir ifade)	lord high everything else i.
287	Deyim	sorumlu tutma	the finger of responsibility i.
288	Deyim	her şeyden/birçok şeyden sorumlu kişi	lord high everything else i.
289	Deyim	yoksullardan sorumlu olan kilise görevlisi	autem diver [obsolete] i.
290	Deyim	küçük büyük tüm işlerden sorumlu kişi	head cook and bottle washer i.
291	Deyim	sorumlu bir vatandaş	a pillar of society i.
292	Deyim	her şeyden sorumlu kimse	chief cook and bottlewasher i.
293	Deyim	bedelini ödemek (genellikle sorumlu olmadığı bir şeyin)	pick up the bill f.
294	Deyim	birisini sorumlu tutmak	lay the blame at somebody's door f.
295	Deyim	başkasını sorumlu tutmak	lay the blame on someone f.
296	Deyim	birilerinden sorumlu olmak	ride herd on somebody f.
297	Deyim	birini birşey için sorumlu tutmak	put something at someone's feet f.
298	Deyim	birisini sorumlu tutmak	lay at someone's door f.
299	Deyim	birisini sorumlu tutmak	lay the blame on somebody f.
300	Deyim	birini birşey için sorumlu tutmak	lay something at someone's feet f.
301	Deyim	birisini sorumlu tutmak	place the blame on someone f.
302	Deyim	başkasını sorumlu tutmak	put the blame on someone f.
303	Deyim	başkasını sorumlu tutmak	place the blame on someone f.
304	Deyim	finansal konulardan sorumlu olmak	control the purse strings f.
305	Deyim	finansal konulardan sorumlu olmak	hold the purse strings f.
306	Deyim	mutfak işlerinden sorumlu olmak	be chief cook and bottle washer f.
307	Deyim	mali işlerden sorumlu olmak	control the purse strings f.
308	Deyim	mali işlerden sorumlu olmak	hold the purse strings f.
309	Deyim	kendini sorumlu mevkide/pozisyonda bulmak	find oneself in the hot seat f.
310	Deyim	ölümünden sorumlu olmak	have someone's blood on one's hands f.
311	Deyim	kendini sorumlu mevkide/pozisyonda bulmak	find oneself on the hot seat f.
312	Deyim	para işlerinden sorumlu olmak	hold the purse strings f.
313	Deyim	para işlerinden sorumlu olmak	control the purse strings f.
314	Deyim	sorumlu tutmak	bring a charge against f.
315	Deyim	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak	lay something at someone's feet f.
316	Deyim	yemek ve bulaşıklardan sorumlu olmak	be chief cook and bottle washer f.
317	Deyim	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak	hold someone accountable for something f.
318	Deyim	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak	put something at someone's feet f.
319	Deyim	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak	hold someone responsible for something f.
320	Deyim	geçici olarak bir şeyden/işten sorumlu olmak	mind the shop f.
321	Deyim	en yetkili/sorumlu kişi olmak	play first fiddle f.
322	Deyim	bir işin bir çok farklı yönünden sorumlu olmak	be the chief cook and bottle washer f.
323	Deyim	kendi sorunlarından sorumlu olmak	have (only) oneself to blame f.
324	Deyim	kendi sorunlarından sorumlu olmak	have no one to blame but oneself f.
325	Deyim	birinden sorumlu/mesul olmamak	be not one's brother's keeper f.
326	Deyim	birinden sorumlu/mesul olmak	be one's brother's keeper f.
327	Deyim	(bir şeyden) sorumlu kimse olmak	be (the) keeper of (something) f.
328	Deyim	birinden sorumlu olmak	be brother's keeper f.
329	Deyim	birinden sorumlu olmak	be one's brother's keeper f.
330	Deyim	(biri tarafından) sorumlu tutulmak	be taken to task (by someone) f.
331	Deyim	sorumlu olmak	call (all) the shots f.
332	Deyim	sorumlu olmak	call the shots/tune f.
333	Deyim	sorumlu tutmak	call to account f.
334	Deyim	her şeyden sorumlu kimse	chief cook and bottle-washer f.
335	Deyim	sorumlu tutmak	bring home to f.
336	Deyim	(bir şeyden) sorumlu tutulmak	get pinned for (something) f.
337	Deyim	(bir şeyden) biri sorumlu olmak	have somebody to thank (for something) f.
338	Deyim	ölümünden sorumlu olmak	have blood on hands f.
339	Deyim	ölümünden sorumlu olmak	have blood on your hands f.
340	Deyim	ölümünden sorumlu olmak	have someone's blood on your hands f.
341	Deyim	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak	hold (someone) accountable (for someone) f.
342	Deyim	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak	hold (someone) responsible (for someone) f.
343	Deyim	(birini bir şey) için sorumlu tutmak	lay (something) at (one's) feet f.
344	Deyim	(bir şeyden birini) sorumlu tutmak	lay (something) at (one's) feet f.
345	Deyim	(birini bir şey) için sorumlu tutmak	lay (something) at the feet of (someone) f.
346	Deyim	(bir şeyden birini) sorumlu tutmak	lay (something) at the feet of (someone) f.
347	Deyim	'-i sorumlu tutmak	lay at door f.
348	Deyim	sorumlu tutmak	lay at feet f.
349	Deyim	başkasını sorumlu tutmak	lay the blame on (one) f.
350	Deyim	(bir şeyden birini/bir şeyi) sorumlu tutmak	place the blame for (something) on (someone or something) f.
351	Deyim	-i sorumlu tutmak	place the blame on f.
352	Deyim	(birini/bir şeyi) sorumlu tutmak	place the blame on (someone or something) f.
353	Deyim	(bir şeyden birini/bir şeyi) sorumlu tutmak	place the blame on (someone or something) for (something) f.
354	Deyim	(birini) sorumlu tutmak/göstermek	point a finger (at somebody) f.
355	Deyim	(birini) sorumlu tutmak/göstermek	point the finger (at somebody) f.
356	Deyim	sorumlu tutmak/göstermek	point the finger f.
357	Deyim	(birini) sorumlu tutmak/göstermek	point the finger at (one) f.
358	Deyim	(birini bir şey için/bir şeyden) sorumlu tutmak	put (something) at (one's) feet f.
359	Deyim	(birini/bir şeyi) sorumlu tutmak	put the blame on (someone or something) f.
360	Deyim	sorumlu/yetkili/önemli pozisyonda yer alan	in the hot seat expr.
361	Deyim	sorumlu/yetkili/önemli pozisyonda yer alan	on the hot seat expr.
362	Deyim	herkes kendinden sorumlu	every man for hisself expr.
363	Deyim	herkes/her kadın kendinden sorumlu	every woman for herself expr.
364	Deyim	(birinden) sorumlu değil	not (one's) brother's keeper expr.
365	Deyim	(birinden) sorumlu/mesul değil	not (one's) keeper expr.
366	Deyim	birinden sorumlu/mesul değil	not someone's keeper expr.
367	Deyim	birinden sorumlu değil	not your brother's keeper expr.
368	Deyim	sorumlu sensin/sizsiniz	you're the doctor [dated] expr.
Speaking
369	Konuşma	biz sorumlu değiliz	we are not responsible expr.
370	Konuşma	başına gelenlerden ötürü kendimi sorumlu hissediyorum	I feel responsible for what's happened to you expr.
371	Konuşma	burada sorumlu kim?	who's in charge here? expr.
372	Konuşma	hepinizi eşit derecede sorumlu tutuyorum	i hold you all equally responsible expr.
373	Konuşma	sorumlu sen misin?	you in charge? expr.
374	Konuşma	sorumlu/yetkili ben olsaydım	if I was in charge expr.
375	Konuşma	sana karşı sorumlu hissediyorum	I feel responsible for you expr.
Trade/Economic
376	Ticaret/Ekonomi	bir kimsenin satış temsilcisi olarak sorumlu olduğu bölge	territory i.
377	Ticaret/Ekonomi	abd hazinesi'nin doğrudan sorumlu olduğu altın paralar veya altın sertifikaları dışındaki paralar	treasury currency i.
378	Ticaret/Ekonomi	kredi verilmesinden sorumlu kadın	trustwoman i.
379	Ticaret/Ekonomi	avrupa birliği yasalarının yorum ve uygulamasından sorumlu merkezi lüksemburg'da bulunan mahkeme	european court of justice i.
380	Ticaret/Ekonomi	asıl borca müştereken sorumlu olan kişi	joint maker i.
381	Ticaret/Ekonomi	bir şirkette bir işten sorumlu bölüm	department i.
382	Ticaret/Ekonomi	bilgi teknolojilerinden sorumlu başkan	chief information officer (cio) i.
383	Ticaret/Ekonomi	birkaç kişinin birlikte sorumlu olma durumu	joint liability i.
384	Ticaret/Ekonomi	devirden sorumlu temsilci	transfer agent i.
385	Ticaret/Ekonomi	denetimden sorumlu komite	audit committee i.
386	Ticaret/Ekonomi	fonksiyonel denetim alanından sorumlu yönetici	functional leader i.
387	Ticaret/Ekonomi	firmanın günlük faaliyetlerinden sorumlu kişi	chief operating officer i.
388	Ticaret/Ekonomi	hesap vermede sorumlu tutulacak kişi	accountable person i.
389	Ticaret/Ekonomi	hisse senetleri halka arz edilebilen sınırlı sorumlu limited şirketi	public company limited by shares i.
390	Ticaret/Ekonomi	işverenin işçinin davranışlarından sorumlu olması	respondent superior i.
391	Ticaret/Ekonomi	japonca'da sınırlı sorumlu şirket	y.k. i.
392	Ticaret/Ekonomi	insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısı	corporate senior vice president of human resources i.
393	Ticaret/Ekonomi	iş güvenliği, sağlık ortamı ve kalite güvencesinden sorumlu müdür	sheq manager i.
394	Ticaret/Ekonomi	kamu borçlarından sorumlu sayman	public debt accountant i.
395	Ticaret/Ekonomi	müteselsil sorumlu sendika payları	undivided accounts i.
396	Ticaret/Ekonomi	ortaklarının sahip olduğu iştirak hisseleri oranında sorumlu şirket	company limited by guarantee i.
397	Ticaret/Ekonomi	sorumlu teknik başkan	chief technical officer (cto) i.
398	Ticaret/Ekonomi	sorumlu sıfatıyla kdv	reverse charge vat i.
399	Ticaret/Ekonomi	pazarlamadan sorumlu genel müdür	chief marketing officer (cmo) i.
400	Ticaret/Ekonomi	para işlerinden sorumlu kişi	treasurer i.
401	Ticaret/Ekonomi	pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı	vice president of marketing i.
402	Ticaret/Ekonomi	satın almadan sorumlu genel müdür yardımcısı	vp of purchasing i.
403	Ticaret/Ekonomi	satın almadan sorumlu genel müdür yardımcısı	vice president of purchasing i.
404	Ticaret/Ekonomi	satıştan sorumlu müdür yardımcısı	executive assistant manager in charge of sales i.
405	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu şirket	gmbh (gesellschaft mit beschränkter haftung) i.
406	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu şirket	limited liability company i.
407	Ticaret/Ekonomi	sınırsız sorumlu ortak	active partner i.
408	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu sendika payları	divided accounts i.
409	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu ortaklık	limited partnership i.
410	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu ortak	limited partner i.
411	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu ortaklık	limited company i.
412	Ticaret/Ekonomi	sınırsız sorumlu ortak	general partner i.
413	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu ortaklık	limited liability partnership i.
414	Ticaret/Ekonomi	sınırsız sorumlu ortaklık	general partnership i.
415	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu özel işletme	pty. ltd. i.
416	Ticaret/Ekonomi	sınırsız sorumlu ortak	associate partner i.
417	Ticaret/Ekonomi	sınırsız sorumlu ortak	personally liable partner i.
418	Ticaret/Ekonomi	sınırsız sorumlu ortak	unlimited partner i.
419	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu şirket	limited company i.
420	Ticaret/Ekonomi	sınırsız sorumlu ortak	associated partner i.
421	Ticaret/Ekonomi	sorumlu müdür	managing director i.
422	Ticaret/Ekonomi	sorumlu personel	staff in charge of i.
423	Ticaret/Ekonomi	sorumlu teknik başkan	chief technology officer i.
424	Ticaret/Ekonomi	şahsen sorumlu olan ortak	personally liable partner i.
425	Ticaret/Ekonomi	sorumlu müdür	engagement manager i.
426	Ticaret/Ekonomi	sorumlu denetçi	cap auditor i.
427	Ticaret/Ekonomi	şirketin günlük işlerini yürütmekle sorumlu yöneticisi	chief operating officer (coo) i.
428	Ticaret/Ekonomi	standart ve mevzuattan sorumlu kurumlar	bodies responsible for standards and regulations i.
429	Ticaret/Ekonomi	sorumlu personel	employee in charge of i.
430	Ticaret/Ekonomi	stratejilerden sorumlu üst yönetici	chief strategy officer i.
431	Ticaret/Ekonomi	sorumlu teknik başkan	chief technical officer i.
432	Ticaret/Ekonomi	şirketin günlük işlerini yürütmekten sorumlu yöneticisi	chief operating officer (coo) i.
433	Ticaret/Ekonomi	sorumlu yönetici	engagement director i.
434	Ticaret/Ekonomi	sorumlu sıfatı ile kdv	reverse charge value added tax i.
435	Ticaret/Ekonomi	sorumlu tutulacak şahıs	accountable person i.
436	Ticaret/Ekonomi	sorumlu ortak	responsible partner i.
437	Ticaret/Ekonomi	sorumlu sıfatı ile katma değer vergisi	reverse charge value added tax i.
438	Ticaret/Ekonomi	teknolojiden sorumlu başkan	chief technology officer (cto) i.
439	Ticaret/Ekonomi	tahvil/hisse senedi ihracından birinci dereceden sorumlu kurum	bookrunner i.
440	Ticaret/Ekonomi	tasarımdan sorumlu baş yönetici	chief design officer (cdo) i.
441	Ticaret/Ekonomi	tasarımdan sorumlu baş yönetici	chief design officer i.
442	Ticaret/Ekonomi	tasarımdan sorumlu baş yönetici	design executive officer i.
443	Ticaret/Ekonomi	teknolojiden sorumlu başkan	chief technical officer i.
444	Ticaret/Ekonomi	teknolojiden sorumlu başkan	chief technology officer i.
445	Ticaret/Ekonomi	vergi yasalarının yürütülmesinden sorumlu kamu kuruluşu	tax authority i.
446	Ticaret/Ekonomi	uyumdan sorumlu i̇cra kurulu üyesi	chief compliance officer (cco) i.
447	Ticaret/Ekonomi	yazışma/evrak işlerinden sorumlu görevli	paper-pusher i.
448	Ticaret/Ekonomi	yazışma/evrak işlerinden sorumlu görevli	paper-shuffler i.
449	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu ortaklık	limited liability partnership (llp) i.
450	Ticaret/Ekonomi	mali yönetimden sorumlu üst düzey yönetici	accounting officer i.
451	Ticaret/Ekonomi	mali yönetimden sorumlu en üst düzey yönetici	principal accounting officer i.
452	Ticaret/Ekonomi	tahvil alım satım işlemlerinden sorumlu departman	desk i.
453	Ticaret/Ekonomi	finansal hususları değerlendirmeden sorumlu komite	finance committee i.
454	Ticaret/Ekonomi	mali işlemlerden sorumlu kimse	financial officer i.
455	Ticaret/Ekonomi	geniş ölçekli finansal faaliyetlerden sorumlu kimse	financier i.
456	Ticaret/Ekonomi	bakımdan sorumlu kuruluş	entity in charge of maintenance i.
457	Ticaret/Ekonomi	emtialardan sorumlu kimse	stockkeeper i.
458	Ticaret/Ekonomi	müteselsilen sorumlu olmak	be severally responsible for f.
459	Ticaret/Ekonomi	müteselsilen sorumlu olmak	be severally liable for f.
460	Ticaret/Ekonomi	borçlunun şahsen sorumlu olmadığı borç	nonrecourse s.
461	Ticaret/Ekonomi	borçlunun şahsen sorumlu olmadığı borçla ilgili	nonrecourse s.
462	Ticaret/Ekonomi	ayrı ayrı sorumlu	severally liable s.
463	Ticaret/Ekonomi	ayrı olarak sorumlu	severally liable s.
464	Ticaret/Ekonomi	hesap vermede sorumlu	accountable s.
465	Ticaret/Ekonomi	müşterek sorumlu	severally liable s.
466	Ticaret/Ekonomi	sınırlı sorumlu	limited s.
467	Ticaret/Ekonomi	satıcının satılan malların durumundan sorumlu olmadığı (satış)	voetstoots s.
468	Ticaret/Ekonomi	satılan malların durumundan sorumlu olmaksızın	voetstoots zf.
469	Ticaret/Ekonomi	sorumlu olmaksızın	without recourse expr.
Law
470	Hukuk	ağaçların bakımından sorumlu memur	tree warden i.
471	Hukuk	göçten sorumlu bakanlar	ministers for immigration i.
472	Hukuk	hazine müsteşarlığından sorumlu devlet bakanı	ministry of state in charge of the undersecretariat of treasury i.
473	Hukuk	hem fiilden dolayı şahsen ve müteselsilen sorumlu olanlar	joint wrongdoers i.
474	Hukuk	hem fiilden dolayı şahsen ve müteselsilen sorumlu olanlar	joint tortfeasors i.
475	Hukuk	nezaretten sorumlu görevli	overseer i.
476	Hukuk	özel soruşturmalardan sorumlu teğmen	lieutenant in charge of special investigations i.
477	Hukuk	sınırlı sorumlu ortak	limited partner i.
478	Hukuk	sorumlu tutulabilme	accountability i.
479	Hukuk	sorumlu taraf	liable party i.
480	Hukuk	trafik davalarından sorumlu mahkemesi	traffic court i.
481	Hukuk	(kiracıyı) maddi hasar yüzünden sorumlu tutma	impeachment of waste i.
482	Hukuk	abd'de mahkemeye çıkan suçluların gözetiminden sorumlu memur	bailiff i.
483	Hukuk	kraliyet ormanlarında kanun ve nizamın korunmasından sorumlu adli görevli	verderer [uk] i.
484	Hukuk	varisin miras bırakana ait borçlardan sadece iktisap ettiği şeylerin değeri oranında sorumlu olma hakkı	benefit of inventory i.
485	Hukuk	büyük elçilerin kabulü gibi protokol kurallarının uygulamasını gerektiren durumlardan sorumlu olan yüksek rütbeli bir mahkeme görevlisi	master of ceremonies i.
486	Hukuk	eğitilmiş köpekten sorumlu polis memuru	handler i.
487	Hukuk	ifade verilmesiyle veya hakim/jüri kararıyla bir suçun işlenmesinden sorumlu bulunma durumu	guilty i.
488	Hukuk	londra'da metropolitan polis teşkilatı'nın yetki bölgelerinin birinden sorumlu memur	commander i.
489	Hukuk	demirbaştan sorumlu yasama meclisi üyesi	doorkeeper i.
490	Hukuk	mahkumların yönetiminden sorumlu devlet kurumu	corrections i.
491	Hukuk	bir grup borçlunun toplam borçtan belirli oranlarda sorumlu olduğunu ileri süren bir kavram	division i.
492	Hukuk	zarar görenin hassas vücut yapısı olması sebebiyle meydana gelen yüksek zarardan davacının sorumlu tutulması	the egg shell skull rule i.
493	Hukuk	bir su kütlesine petrol veya atık gibi malzemelerin dökülmesinden sorumlu olan taraf	spiller i.
494	Hukuk	(çekişmeli dava sürecinde) mülkten sorumlu şahıs	stakeholder i.
495	Hukuk	birlikte ve ayrı ayrı sorumlu olmak	be liable jointly and severally f.
496	Hukuk	sorumlu addetmek	impeach f.
497	Hukuk	sorumlu tutmak	impute f.
498	Hukuk	sorumlu tutulamayan	nonaccountable s.
499	Hukuk	ayrı ayrı sorumlu	severally liable s.
500	Hukuk	müteselsilen sorumlu	jointly and severally liable s.