| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | sorunları olmak | have issues f. | ||
|
I know that you have issues with your mom. Annenle sorunların olduğunu biliyorum. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | sorunları olmak | have problems f. | ||
|
Casting my mind back, however, I notice that we still have problems with the old bathing water directive. Bununla birlikte, geçmişe döndüğümde, eski banyo suyu yönetmeliği ile ilgili hala sorunlarımız olduğunu fark ettim. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Deyim | sorunları olmak | have fun and games f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | psikolojik sorunları olmak | have psychological problems f. |
| Genel | çözülmesi gereken daha büyük sorunları olmak | have bigger problems to solve f. |
| Genel | psikolojik sorunları olmak | have psychological issues f. |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | duygusal sorunları olmak | hang up f. |
| Idioms | ||
| Deyim | yetkililerle/yöneticilerle sorunları olmak | be on the carpet f. |
| Deyim | -ile sorunları olmak | have fun and games with someone f. |
| Deyim | diş çıkarma sorunları olmak | have teething troubles f. |
