spear - Türkçe İngilizce Sözlük

spear

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"spear" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
spear i. mızrak
Don't make spears out of the junk in the backyard.
Arka bahçedeki çöplerden mızrak yapma.

More Sentences
General
spear i. zıpkın
Have you ever gone spear fishing?
Hiç zıpkınla balık tuttun mu?

More Sentences
Military
spear i. mızrak
They threw spears at us.
Onlar bize mızraklar attı.

More Sentences
General
spear i. kargı
spear i. mızraklı adam
spear i. ince bitki sapı
spear f. mızrakla vurmak
spear f. mızrak saplamak
spear f. zıpkınlamak
spear f. kargılamak
spear f. mızraklamak
spear f. çatal batırmak
Technical
spear i. kargı

"spear" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

İngilizce Türkçe
General
fish spear i. zıpkın
asparagus spear i. kuşkonmaz filizi
spear carrier i. kın (bıçak vb)
hand spear i. balık mızrağı
three-pronged spear i. üç çatallı zıpkın
spear gun i. zıpkın tüfeği
tip of the spear i. mızrağın ucu
shaft of a spear i. mızrak sapı
spear shaft i. mızrak sapı
spear up f. zıpkın gibi fırlamak
spear up f. ok gibi atılmak
spear up f. dimdik yükselmek
spear up f. ok gibi fırlamak
couch a spear f. saldırı konumunu alçaltmak
Phrasals
spear out f. delip geçmek
spear out f. zıpkınla çıkarmak
spear out f. sivri bir şeyi saplayarak çıkarmak
spear out f. şişle çıkarmak
spear something out (of something) f. bir şeyi (bir şeyden) zıpkınla çıkarmak
spear something out (of something) f. bir şeyi (bir şeyden) şişe, mızrağa saplayarak çıkarmak
spear something out (of something) f. bir şeyi (bir şeyden) sivri bir şeyin ucuna saplayarak çıkarmak
Idioms
take the spear f. suçu/kabahati üzerine almak
take the spear f. sorumluluğu üstüne almak
take the spear in one's chest f. suçu/kabahati üzerine almak
take the spear in one's chest f. sorumluluğu üstüne almak
Marine
spear gun i. sualtında balık avlanmaya yarayan ucu çengelli mızrak
spear gun i. zıpkın
Marine Biology
fish spear i. balık mızrağı
forked spear i. çatal zıpkın
Zoology
greater spear-nosed bat i. büyük mızrak burunlu yarasa
Botanic
spear grass i. mızrak otu
golden spear grass i. uzun ve sert bir çeşit ot
golden spear grass i. yeni zelanda mızrak otu
spear lily i. sıcak iklim bölgelerinde yetiştirilen çok yıllık otsu bir bitki
spear mint i. bahçe nanesi
king's spear i. sarı çirişotu
king's spear i. sarı yalancıçiriş
king's spear i. yapraksı kökü ve güzel kokulu sarı çiçekleri olan bir çiriş otu
spear thistle i. devedikeni
spear grass i. nassella ve stipa cinsi kılçıklı ot
Fishery
spear hook i. balıkçılık klipsi
spear hook i. balık klipsi
History
spear thrower i. sapan benzeri alet (taş, kaya atmak için)
throwing-spear i. mızrak atmaya olanak sağlayan alet
hewing-spear i. viking mızrağı
Geology
gum digger's spear [new zealand] i. ana kaynağı yeni zelanda'ya özgü kauri ağaçları olan fosilleşmiş reçineleri kazarak çıkarmak için kullanılan uzun çelik sonda
Military
armed with a lance or spear s. mızraklı
Cinema
spear-carrier i. küçük/yan rollerde yer alan oyuncu
British Slang
spear-chucker i. siyahlara karşı kullanılan ırkçı bir ifade