Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
stand-on
"stand-on"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 188 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stand on end
f.
tüyleri diken diken olmak
2
Genel
give no leg to stand on
f.
tutunacak bir dal bırakmamak
3
Genel
stand on ceremony
f.
resmi kurallara göre davranmak
4
Genel
stand on
f.
ısrar etmek
5
Genel
stand on
f.
kalkmak
6
Genel
stand on
f.
diretmek
7
Genel
stand on end
f.
tüyleri diken diken olmak (saç)
8
Genel
stand on one's own feet
f.
kendi yağıyla kavrulmak
9
Genel
stand on its hind legs
f.
susta durmak (köpek)
10
Genel
make one's hair stand on
f.
tüylerini diken diken etmek
11
Genel
stand on ceremony
f.
resmi davranmak
12
Genel
stand on one's own two feet
f.
kendi yağıyla kavrulmak
13
Genel
stand on
f.
dikilmek
14
Genel
have one's hair stand on end
f.
ürpermek
15
Genel
stand on its hind legs
f.
tetikte beklemek
16
Genel
stand on one's own legs
f.
kimseye muhtaç olmamak
17
Genel
make somebody's hair stand on end
f.
tüylerini ürpertmek
18
Genel
stand on
f.
dayanmak
19
Genel
stand on ceremony
f.
protokolcü olmak
20
Genel
stand on one's own legs
f.
ayakları üzerinde durmak
21
Genel
stand on one's own legs
f.
kendi ayakları üstünde durmak
22
Genel
stand on
f.
yoluna devam etmek
23
Genel
stand on end
f.
dikine koymak
24
Genel
stand on
f.
rotadan sapmamak
25
Genel
stand on one's own feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
26
Genel
make one's hair stand on end
f.
korkutmak
27
Genel
make one's hair stand on end
f.
dehşete düşürmek
28
Genel
make one's hair stand on end
f.
tüylerini diken diken etmek
29
Genel
stand on the bus
f.
otobüste ayakta kalmak
30
Genel
stand on the bus
f.
otobüste ayakta durmak
31
Genel
stand on one foot
f.
tek ayak üstünde durmak
32
Genel
stand on one foot
f.
tek ayak üzerinde durmak
33
Genel
stand on one's head
f.
amuda kalkıp durmak
Phrases
34
İfadeler
(hair) to stand on end
f.
tüyleri diken diken olmak
Proverb
35
Atasözü
every tub must stand on its own bottom
her koyun kendi bacağından asılır
36
Atasözü
let every tub stand on its own bottom
her koyun kendi bacağından asılır
Colloquial
37
Konuşma Dili
stand on a beehive
f.
bir arı kovanının üzerinde durmak
38
Konuşma Dili
stand on one's head
f.
bir tarafını yırtmak
39
Konuşma Dili
stand on one's head
f.
elinden gelen her şeyi yapmak
40
Konuşma Dili
stand on one's head
f.
mümkün olan her şeyi yapmak
41
Konuşma Dili
stand on one's head
f.
kıçını yırtmak
42
Konuşma Dili
stand on ceremony
f.
resmi davranmak
43
Konuşma Dili
stand on ceremony
f.
protokole uygun davranmak
44
Konuşma Dili
stand on one's head
f.
yırtınmak
45
Konuşma Dili
stand on me [obsolete]
expr.
bana inan
46
Konuşma Dili
stand on me [obsolete]
expr.
bana güven
47
Konuşma Dili
stand on me [obsolete]
expr.
bana itimat et
48
Konuşma Dili
where do you stand on this?
expr.
bu konuda düşüncen nedir?
Idioms
49
Deyim
a leg to stand on
i.
dayanak
50
Deyim
a leg to stand on
i.
kanıt
51
Deyim
a leg to stand on
i.
destek
52
Deyim
a leg to stand on
i.
tutunacak bir dal
53
Deyim
a leg to stand on
i.
üzerinde duracak bir ayak
54
Deyim
a leg to stand on
i.
savunma
55
Deyim
a leg to stand on
i.
elle tutulur bir kanıt/dayanak/savunma
56
Deyim
a leg to stand on
i.
geçerli/mantıklı bir dayanak
57
Deyim
a leg to stand on
i.
geçerli/mantıklı bir savunma
58
Deyim
not to stand on ceremony
f.
resmi davranmamak
59
Deyim
not to stand on ceremony
f.
samimi olmak, açık sözlü ve cesur davranmak
60
Deyim
stand on compliment
f.
törenle karşılamak
61
Deyim
stand on someone's shoulder
f.
birinin başladığı işi devam ettirmek
62
Deyim
stand on one's dignity
f.
ağırbaşlılığını bozmamak
63
Deyim
stand on one's own feet
f.
bağımsız olmak
64
Deyim
take a firm stand on something
f.
duruşunu inatla sürdürmek/devam ettirmek
65
Deyim
make one's hair stand on end
f.
dehşete düşürmek
66
Deyim
stand on one's dignity
f.
doğruluğundan taviz vermemek
67
Deyim
stand on one's dignity
f.
değerlerinden taviz vermemek
68
Deyim
not have a leg to stand on
f.
desteksiz olmak
69
Deyim
not have a leg to stand on
f.
desteği olmamak
70
Deyim
have a leg to stand on
f.
dayanağı olmak
71
Deyim
not have a leg to stand on
f.
dayanağı olmamak
72
Deyim
stand on the brakes
f.
çok sert fren yapmak
73
Deyim
stand on one's own feet
f.
ekonomik özgürlüğünü kazanmış olmak
74
Deyim
stand on the brakes
f.
frenlere asılmak
75
Deyim
take a firm stand on something
f.
geri adım atmamak
76
Deyim
stand on one's two feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
77
Deyim
stand on one's own two feet
f.
kendi yağı ile kavrulmak
78
Deyim
stand on one's own two feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
79
Deyim
make one's hair stand on end
f.
korkutmak
80
Deyim
stand on your own two feet
f.
kendi ayakları üstünde durmak
81
Deyim
stand on one's own feet
f.
kimseye bağımlı olmamak
82
Deyim
make someone's hair stand on end
f.
korkutmak
83
Deyim
make someone's hair stand on end
f.
korkudan deliye döndürmek
84
Deyim
stand on one's own feet
f.
kendi yağı ile kavrulmak
85
Deyim
stand on one's own feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
86
Deyim
stand on one's own (two) feet
f.
kendi işini kendi görmek
87
Deyim
stand on one's own feet
f.
kimseye muhtaç olmamak
88
Deyim
make one's hair stand on end
f.
kanını dondurmak
89
Deyim
stand on own feet
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
90
Deyim
have one's hair stand on end
f.
korkudan dudağı uçuklamak
91
Deyim
make one's hair stand on end
f.
ödünü patlatmak
92
Deyim
take a firm stand on something
f.
sert/katı bir tavır takınmak
93
Deyim
make someone's hair stand on end
f.
saçlarını diken diken etmek
94
Deyim
make someone's hair stand on end
f.
tüylerini ürpertmek
95
Deyim
make one's hair stand on end
f.
tüylerini diken diken etmek
96
Deyim
take a firm stand on something
f.
tutumundan vazgeçmemek
97
Deyim
not have a leg to stand on
f.
tutunacak dalı olmamak
98
Deyim
make someone's hair stand on end
f.
tüylerini diken diken etmek
99
Deyim
stand on one's dignity
f.
temkini elden bırakmamak
100
Deyim
not have a leg to stand on
f.
üzerinde duracak ayağı olmamak
101
Deyim
make one's hair stand on end
f.
üç buçuk attırmak
102
Deyim
take a firm stand on something
f.
(bir konuda) kararlı/inatçı bir duruş sergilemek
103
Deyim
make one's hair stand on end
f.
yüreğini ağzına getirmek
104
Deyim
stand on the shoulders of giants
f.
eskilerden feyz almak
105
Deyim
stand on the shoulders of giants
f.
öncekilerin yaptığı keşiflerden yararlanmak
106
Deyim
stand on the shoulders of giants
f.
önce yapılan keşifler sayesinde ilerlemek
107
Deyim
stand on the shoulders of giants
f.
daha önce kaydedilmiş ilerlemelerin üstüne katarak gelişmek
108
Deyim
stand on the shoulders of giants
f.
önceki bilgilerden/deneyimlerden yararlanarak ilerlemek
109
Deyim
stand on (one's) hands
f.
ellerinin üstünde durmak
110
Deyim
stand on (one's) hands
f.
amuda kalkmak
111
Deyim
stand on (one's) hands
f.
ellerin üstünde amuda kalkmak
112
Deyim
stand on (one's) hands
f.
ellerinin üstünde baş aşağı dengede durmak
113
Deyim
stand on one's own
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
114
Deyim
stand on one's own
f.
kendi yağıyla kavrulmak
115
Deyim
stand on one's own
f.
kendini idare edebilmek
116
Deyim
stand on one's own
f.
bağımsız olmak
117
Deyim
stand on one's own
f.
kimseye/hiçbir şeye bağımlı olmamak
118
Deyim
stand on one's own
f.
bağımsız bir değeri olmak
119
Deyim
stand on one's own
f.
kendi içerisinde/etrafındakilerden bağımsız bir değeri olmak
120
Deyim
stand on its own
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
121
Deyim
stand on its own
f.
kendi yağıyla kavrulmak
122
Deyim
stand on its own
f.
kendini idare edebilmek
123
Deyim
stand on its own
f.
bağımsız olmak
124
Deyim
stand on its own
f.
kimseye/hiçbir şeye bağımlı olmamak
125
Deyim
stand on its own
f.
bağımsız bir değeri olmak
126
Deyim
stand on its own
f.
kendi içerisinde/etrafındakilerden bağımsız bir değeri olmak
127
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
128
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
129
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
130
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
131
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
132
Deyim
make hair stand on end
f.
tüylerini ürpertmek
133
Deyim
make hair stand on end
f.
korkutmak
134
Deyim
make hair stand on end
f.
dehşete düşürmek
135
Deyim
make hair stand on end
f.
tüylerini diken diken etmek
136
Deyim
make hair stand on end
f.
korkudan deliye döndürmek
137
Deyim
make hair stand on end
f.
kanını dondurmak
138
Deyim
make hair stand on end
f.
üç buçuk attırmak
139
Deyim
make hair stand on end
f.
ödünü patlatmak
140
Deyim
make hair stand on end
f.
yüreğini ağzına getirmek
141
Deyim
make hair stand on end
f.
ödünü bokuna karıştırmak
142
Deyim
make hair stand on end
f.
yusuflatmak
143
Deyim
make your hair stand on end
f.
tüylerini ürpertmek
144
Deyim
make your hair stand on end
f.
tüylerini diken diken etmek
145
Deyim
make your hair stand on end
f.
korkutmak
146
Deyim
make your hair stand on end
f.
dehşete düşürmek
147
Deyim
not stand on ceremony
f.
resmi davranmamak
148
Deyim
not stand on ceremony
f.
protokole/formaliteye bağlı kalmamak
149
Deyim
not stand on ceremony
f.
resmiyeti/formaliteyi bir yana bırakmak
150
Deyim
not stand on ceremony
f.
rahat davranmak
151
Deyim
stand on (someone's) shoulders
f.
(birinin) başladığı işi devam ettirmek
152
Deyim
stand on (someone's) shoulders
f.
(birinin) izinden/attığı temelden ilerlemek
153
Deyim
stand on (someone's) shoulders
f.
(birinin) yaptıkları sayesinde ilerlemek
154
Deyim
stand on (someone's) shoulders
f.
(birinin) önce yaptığı keşifler/çalışmalar sayesinde ilerlemek
155
Deyim
stand on dignity
f.
doğruluğundan taviz vermemek
156
Deyim
stand on dignity
f.
değerlerinden taviz vermemek
157
Deyim
stand on dignity
f.
temkini elden bırakmamak
158
Deyim
stand on dignity
f.
ağırbaşlılığını bozmamak
159
Deyim
stand on head
f.
amuda kalkıp durmak
160
Deyim
stand on head
f.
bir tarafını yırtmak
161
Deyim
stand on head
f.
elinden gelen her şeyi yapmak
162
Deyim
stand on head
f.
kıçını yırtmak
163
Deyim
stand on head
f.
mümkün olan her şeyi yapmak
164
Deyim
stand on head
f.
yırtınmak
165
Deyim
stand on your dignity
f.
ağırbaşlılığını bozmamak
166
Deyim
stand on your dignity
f.
taviz vermemek
167
Deyim
stand on your dignity
f.
ısrarla gereken saygının gösterilmesini istemek
168
Deyim
stand on your own feet
f.
kendi ayakları üstünde durmak
169
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
170
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
171
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
172
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
173
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
174
Deyim
take a stand on (something)
f.
(bir şey) ile ilgili sert/katı bir tavır takınmak
175
Deyim
take a stand on (something)
f.
(bir şey) ile ilgili tutumundan vazgeçmemek
176
Deyim
take a stand on (something)
f.
(bir konuda) kararlı/inatçı bir duruş sergilemek
177
Deyim
take a stand on (something)
f.
(bir konuda) geri adım atmamak
178
Deyim
take a stand on (something)
f.
(bir konuda) duruşunu inatla sürdürmek/devam ettirmek
179
Deyim
without a leg to stand on
expr.
hiçbir dayanağı olmadan
180
Deyim
without a leg to stand on
expr.
tutunacak dalı olmadan
181
Deyim
without a leg to stand on
expr.
hiçbir desteği olmadan
182
Deyim
without a leg to stand on
expr.
hiçbir kanıtı/delili olmadan
183
Deyim
without a leg to stand on
expr.
hiçbir gerekçesi olmadan
Speaking
184
Konuşma
don't stand on ceremony
expr.
rahat olunuz
185
Konuşma
don't stand on ceremony
expr.
resmi olmanıza gerek yok
186
Konuşma
don't stand on ceremony
expr.
resmi davranmanıza gerek yok
Slang
187
Argo
make one's hair stand on end
f.
ödünü bokuna karıştırmak
188
Argo
make one's hair stand on end
f.
yusuflatmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stand-on
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy