| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Psychology | ||||
| Psikoloji | sufficient reason i. | yeterli sebep | ||
|
There are therefore sufficient reasons for drawing up this own-initiative report. Bu nedenle, kendi inisiyatifimizle bu raporu hazırlamak için yeterli sebep bulunmaktadır. More Sentences |
||||
| Philosophy | ||||
| Felsefe | sufficient reason i. | yeter sebep ilkesi | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | a sufficient reason i. | yeterli bir neden |
| Konuşma Dili | a sufficient reason i. | yeterli bir sebep |
