İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | synchronicity i. | eşzamanlılık | ||
The synchronicity of their actions made it seem like they were connected. Eylemlerinin eşzamanlılığı, birbirleriyle bağlantılı olduklarını gösteriyordu. More Sentences |
||||
Genel | synchronicity i. | senkron | ||
Psychology | ||||
Psikoloji | synchronicity i. | senkronizasyon | ||
Psikoloji | synchronicity i. | anlamsal olarak birbiri ile alakasız iki benzer olayın tesadüfen eş zamanlı gerçekleşmesi | ||
Ottoman Turkish | ||||
Osmanlıca | synchronicity i. | tevafuk |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Psychology | ||
Psikoloji | interactional synchronicity i. | etkileşimli eşzamanlılık |