Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
einen zuschlag auf etwas erheben/einheben
flexible plant
bol vibrant
table a report
être offert
tren geçidi
take-out
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"take-out"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
take-out
i.
paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek)
2
Genel
take-out
i.
sıcak yemeklerin paket halinde satıldığı (dükkan)
Technical
3
Teknik
take-out
i.
kalıptan çıkarma
4
Teknik
take-out
i.
makineden alma
"take-out"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 173 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
take out
f.
çıkarmak
It is precisely those people that we need to
take out
of their Learning isolation.
Öğrenim izolasyonundan
çıkarmamız
gerekenler tam da bu insanlardır.
More Sentences
General
2
Genel
take out
f.
satın almak (sigorta poliçesini)
He
took out
accident insurance.
O, kaza sigortası
satın aldı.
More Sentences
3
Genel
take out
f.
çıkmak
Tom
took out
after Mary.
Tom, Mary'nin peşinden dışarı
çıktı.
More Sentences
4
Genel
take out
f.
çıkarmak
It is precisely those people that we need to
take out
of their Learning isolation.
Öğrenim izolasyonundan
çıkarmamız
gerekenler tam da bu insanlardır.
More Sentences
5
Genel
take out
f.
dışarıya çıkarmak
It was Tom who
took out
the garbage.
Çöpü
dışarıya çıkaran
Tom'du.
More Sentences
Phrasals
6
Öbek Fiiller
take out
f.
çekmek
How much money did Tom
take out
of the bank?
Tom bankadan ne kadar para
çekti?
More Sentences
Technical
7
Teknik
take out
f.
çıkarmak
It is precisely those people that we need to
take out
of their Learning isolation.
Öğrenim izolasyonundan
çıkarmamız
gerekenler tam da bu insanlardır.
More Sentences
8
Teknik
take out
f.
sökmek
Peter the Great, Czar of Russia, used to
take out
people's teeth for fun.
Rusya Çarı Büyük Petro, eğlenmek için insanların dişlerini
sökermiş.
More Sentences
General
9
Genel
take-out menu
i.
eve servis menüsü
10
Genel
take-out menu
i.
paket menü
11
Genel
take out walking
f.
gezdirmek
12
Genel
take out
f.
yormak
13
Genel
take out
f.
içerden çıkartmak
14
Genel
take out
f.
yola çıkmak
15
Genel
take out
f.
bankadan para çekmek
16
Genel
take out
f.
takip etmek
17
Genel
let take out
f.
çıkartmak
18
Genel
take out after
f.
kovalamaya başlamak
19
Genel
cause to take out
f.
çıkartmak
20
Genel
take out after
f.
peşinden gitmek
21
Genel
take out a summons against somebody
f.
mahkemeye vermek
22
Genel
take out stitches
f.
dikişlerini sökmek
23
Genel
take out a licence
f.
ruhsat çıkarmak
24
Genel
take out a driving licence
f.
sürücü ehliyeti almak
25
Genel
take out of pledge
f.
rehini serbest bırakmak
26
Genel
take out a passport
f.
pasaport çıkarmak
27
Genel
take out inventory
f.
dökümünü yapmak
28
Genel
take out a loan
f.
bankadan kredi almak
29
Genel
take out the oil
f.
petrol çıkarmak
30
Genel
take out
f.
hareket etmek
31
Genel
take out
f.
eşlik etmek
32
Genel
take out stitches
f.
dikiş almak
33
Genel
take out the nail(s)
f.
çivi sökmek
34
Genel
take out stitches
f.
dikiş çıkarmak
35
Genel
take out of tune
f.
detone olmak
36
Genel
take out ad
f.
reklam vermek
37
Genel
take out a sword
f.
savaş ilan etmek
38
Genel
take out a sword
f.
kılıç çekmek
39
Genel
take out a knife
f.
bıçak çekmek
40
Genel
take out the plug
f.
fişi çıkarmak
41
Genel
take out the plug
f.
fiş çekmek
42
Genel
take out patent
f.
patent almak
43
Genel
take out
f.
yerinden sökmek
44
Genel
take out one's anger on somebody
f.
hırsını -den almak
45
Genel
take out a loan
f.
istikraz akdetmek
46
Genel
take out
f.
gezmeye götürmek
47
Genel
take out
f.
içinden çıkarmak
48
Genel
take out
f.
çekip almak
49
Genel
take out
f.
işinden çıkarmak
50
Genel
take out
f.
hariç bırakmak
51
Genel
take out a patent
f.
patentini almak
52
Genel
take out the sim card
f.
sim kartı çıkarmak
53
Genel
take out the sim card
f.
sim kartı çıkartmak
54
Genel
take out the garbage
f.
(evdeki) çöpü dışarı atmak
55
Genel
take out the trash
f.
(evdeki) çöpü dışarı atmak
56
Genel
take out the bullets
f.
mermileri çıkarmak
57
Genel
order take-out
f.
dışarıdan yemek sipariş etmek
58
Genel
take out the rubbish
f.
çöpü dışarı atmak
Phrasals
59
Öbek Fiiller
take out
f.
belli etmek
60
Öbek Fiiller
take out
f.
öldürmek
61
Öbek Fiiller
take out
f.
açığa vurmak
62
Öbek Fiiller
take out
f.
yok etmek
63
Öbek Fiiller
take out
f.
kazanmak
64
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
(birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
65
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birisini ihbar etmek
66
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birisini şikayet etmek
67
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birine karşı suç duyurusunda bulunmak
68
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birinin aleyhinde şikayette bulunmak
69
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
biri hakkında yakalama emri çıkartmak
70
Öbek Fiiller
take out
f.
çekip çıkartmak
71
Öbek Fiiller
take out
f.
imha etmek
72
Öbek Fiiller
take out
f.
ortadan kaldırmak
73
Öbek Fiiller
take out
f.
temizlemek
74
Öbek Fiiller
take out
f.
ödünç almak
75
Öbek Fiiller
take out
f.
kayıtlı/resmi bir şekilde ödünç almak
76
Öbek Fiiller
take out
f.
saf dışı bırakmak
77
Öbek Fiiller
take out
f.
etkisiz duruma/hale getirmek
78
Öbek Fiiller
take out
f.
tahrip etmek
79
Öbek Fiiller
take out
f.
harap etmek
80
Öbek Fiiller
take out
f.
kullanılmaz hale getirmek
81
Öbek Fiiller
take out
f.
büyük zarar/hasar vermek
82
Öbek Fiiller
take out
f.
ciddi hasara uğratmak
83
Öbek Fiiller
take out
f.
devre dışı bırakmak
84
Öbek Fiiller
take out
f.
başka bir şekilde tazmin etmek
85
Öbek Fiiller
take out
f.
başka bir şekilde telafi etmek
86
Öbek Fiiller
take out
f.
başka bir şekilde karşılığını almak
87
Öbek Fiiller
take out
f.
başka bir şekilde zararını karşılamak
88
Öbek Fiiller
take out
f.
başka bir şekilde tazminatını almak
89
Öbek Fiiller
take out
f.
başvurup almak
90
Öbek Fiiller
take out
f.
başvurup elde etmek
91
Öbek Fiiller
take out
f.
başvurup güvenceye almak
92
Öbek Fiiller
take out
f.
gezdirmek
93
Öbek Fiiller
take out
f.
(evcil bir hayvanı) dışarı çıkarmak
94
Öbek Fiiller
take out
f.
(evcil bir hayvanı) gezdirmeye çıkarmak
95
Öbek Fiiller
take out
f.
restorandan başka yerde tüketmek üzere paket almak
96
Öbek Fiiller
take out
f.
restorandan siparişini paket olarak alıp götürmek
97
Öbek Fiiller
take out
f.
paket servis almak
98
Öbek Fiiller
take out
f.
restorandan paket yiyecek alıp götürüp başka yerde yemek
99
Öbek Fiiller
take out
f.
kütüphaneden bir şey ödünç almak
100
Öbek Fiiller
take out
f.
duygularını serbest bırakmak
101
Öbek Fiiller
take out
f.
birini dışarı çıkarmak
102
Öbek Fiiller
take out
f.
dışında saymak
103
Öbek Fiiller
take out
f.
saymamak
104
Öbek Fiiller
take out
f.
haricinde tutmak
105
Öbek Fiiller
take out
f.
hariç tutmak
106
Öbek Fiiller
take out
f.
yola koyulmak
107
Öbek Fiiller
take out
f.
yola düşmek
108
Öbek Fiiller
take out
f.
bir belge almak
109
Öbek Fiiller
take out of
f.
-den çıkarmak
110
Öbek Fiiller
take out on
f.
-e çıkarmak/taşımak
111
Öbek Fiiller
take out on
f.
-den çıkarmak/almak
Idioms
112
Deyim
take out on somebody
f.
acısını başkasından çıkarmak
113
Deyim
take out
f.
(yürüyüşe) çıkartmak
114
Deyim
take (out) on the street
f.
sokaklarda sürüşe başlamak
115
Deyim
take (out) on the street
f.
yollara çıkarmak
116
Deyim
take (out) on the street
f.
yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
117
Deyim
take (out) on the street
f.
sokağa taşımak
118
Deyim
take (out) on the street
f.
sokaklara taşımak
119
Deyim
take (out) on the street
f.
dışarı taşımak
120
Deyim
take (out) on the street
f.
bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
121
Deyim
take (out) on the street
f.
bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
122
Deyim
take (out) on the streets
f.
sokaklarda sürüşe başlamak
123
Deyim
take (out) on the streets
f.
yollara çıkarmak
124
Deyim
take (out) on the streets
f.
yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
125
Deyim
take (out) on the streets
f.
sokağa taşımak
126
Deyim
take (out) on the streets
f.
sokaklara taşımak
127
Deyim
take (out) on the streets
f.
dışarı taşımak
128
Deyim
take (out) on the streets
f.
bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
129
Deyim
take (out) on the streets
f.
bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
130
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
131
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
132
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
133
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
134
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
135
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
136
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
137
Deyim
take out a warrant on (one)
f.
(biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
138
Deyim
take out a warrant for (someone)
f.
(birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
139
Deyim
take out a warrant for (someone)
f.
(biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
140
Deyim
take out a warrant for (someone)
f.
(birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
141
Deyim
take out a warrant for (someone)
f.
(biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
142
Deyim
take out a warrant
f.
yakalama emri çıkartmak
143
Deyim
take out a warrant
f.
tutuklanması için mahkeme emri çıkartmak
144
Deyim
take out a warrant
f.
tutuklama emri çıkartmak
145
Deyim
take out in trade
f.
bir işin bedeli karşılığında para yerine mal veya hizmet olarak ödeme almak/kabul etmek
146
Deyim
take out to dinner
f.
yemeğe çıkarmak
147
Deyim
take out to dinner
f.
akşam yemeğine götürmek/çıkarmak
Speaking
148
Konuşma
can you take out the garbage?
expr.
çöpü çıkarabilir misin?
Trade/Economic
149
Ticaret/Ekonomi
take out a loan
f.
bankadan kredi almak
150
Ticaret/Ekonomi
take out an item
f.
bir kalemi silmek
151
Ticaret/Ekonomi
take out an item
f.
bir muhasebe kalemini silmek
152
Ticaret/Ekonomi
take out a mortgage
f.
bankadan ipotek karşılığı para almak
153
Ticaret/Ekonomi
take out of store
f.
depodan çıkarmak
154
Ticaret/Ekonomi
take out of bond
f.
gümrük antrepolarından çıkarmak
155
Ticaret/Ekonomi
take out of bond
f.
gümrükten çıkarmak
156
Ticaret/Ekonomi
take out a policy
f.
kendini sigortalatmak
157
Ticaret/Ekonomi
take out loan
f.
kredi almak
158
Ticaret/Ekonomi
take out an item
f.
kalemi silmek
159
Ticaret/Ekonomi
take out loan
f.
kredi çekmek
160
Ticaret/Ekonomi
take out a summons
f.
ödeme emri almak
161
Ticaret/Ekonomi
take out a licence
f.
lisans almak
162
Ticaret/Ekonomi
take out a policy
f.
sigorta yaptırmak
163
Ticaret/Ekonomi
take out a patent
f.
patent çıkartmak
164
Ticaret/Ekonomi
take out of pawn
f.
rehinden kurtarmak
165
Ticaret/Ekonomi
take out a patent
f.
patent almak
Insurance
166
Sigortacılık
take out an insurance policy
f.
sigorta poliçesi akdetmek
Technical
167
Teknik
take-out tongue
i.
alıcı maşa
168
Teknik
take-out marks
i.
boşaltma çizikleri
169
Teknik
take out gate
i.
su alma kapağı
Computer
170
Bilgisayar
take-out menus
i.
eve servis menüleri
Medical
171
Medikal
take out stitches
f.
dikiş aldırmak
172
Medikal
take out by fiberoptic bronchoscopy
f.
fiberoptik bronkoskopi ile çıkarmak
Food Engineering
173
Gıda
take-out foods
i.
paket servis
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of take-out
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy