talk to

"talk to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	talk to f.	konuşmak
You must talk to the Poles. Polonyalılarla konuşmalısınız. More Sentences
Phrasals
2	Öbek Fiiller	talk to f.	biriyle konuşmak

"talk to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 268 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	right to talk i.	konuşma hakkı
What gives you the right to talk to me like that? Benimle böyle konuşma hakkını sana kim veriyor? More Sentences
2	Genel	talk back to f.	karşı gelmek
You always talk back to me, don't you? Bana hep karşı gelirsin, değil mi? More Sentences
3	Genel	talk back to f.	sert karşılık vermek
You always talk back to me, don't you? Sen bana her zaman sert karşılık verirsin, değil mi? More Sentences
4	Genel	talk down to f.	aşağılayarak konuşmak
Don't talk down to me. Benimle aşağılayarak konuşma. More Sentences
5	Genel	want to talk f.	konuşmak istemek
To start with, I want to talk about the overall agricultural budget. Başlangıç olarak, genel tarım bütçesi hakkında konuşmak istiyorum. More Sentences
6	Genel	talk to friends f.	arkadaşlarla konuşmak
I talked to friends. Ben arkadaşlarla konuştum. More Sentences
Phrasals
7	Öbek Fiiller	talk to (one) f.	(biriyle) görüşmek
Tom is now talking to one of his teachers. Tom şimdi bir öğretmeniyle görüşüyor. More Sentences
8	Öbek Fiiller	talk to (one) f.	(birini) azarlamak
If I were prime minister, I'd give Clinton a good talking to. Eğer başbakan olsam Clinton'ı bir güzel azarlarım. More Sentences
Colloquial
9	Konuşma Dili	talk to me expr.	konuş benimle
Talk to me! Konuş benimle! More Sentences
General
10	Genel	face to face talk i.	yüzyüze konuşma
11	Genel	face-to-face talk i.	yüzyüze konuşma
12	Genel	talk somebody to death f.	kafese almak
13	Genel	start to talk f.	dili çözülmek
14	Genel	begin to talk f.	dillenmek
15	Genel	talk to oneself f.	kendi kendine konuşmak
16	Genel	talk to somebody f.	azarlamak
17	Genel	start to talk f.	dile gelmek
18	Genel	talk face to face f.	yüz yüze görüşmek
19	Genel	talk face to face f.	yüzyüze konuşmak
20	Genel	talk face to face f.	yüzyüze görüşmek
21	Genel	talk face to face with f.	yüz yüze konuşmak
22	Genel	talk someone face to face f.	yüz yüze konuşmak
23	Genel	talk face to face f.	yüz yüze konuşmak
24	Genel	talk face to face f.	karşılıklı konuşmak
25	Genel	talk to company representative f.	bir yetkiliyle görüşmek
26	Genel	talk to company representative f.	yetkiliyle görüşmek
27	Genel	talk face to face f.	karşılıklı görüşmek
28	Genel	talk down to f.	biriyle küçümseyici bir biçimde konuşmak
29	Genel	begin to talk f.	dile gelmek
30	Genel	talk to somebody on the phone f.	telefonla görüşmek
31	Genel	not to talk without permission f.	izin almadan konuşmamak
32	Genel	talk to someone in charge f.	yetkiliyle görüşmek
33	Genel	talk to someone in charge f.	bir yetkiliyle görüşmek
34	Genel	want to sit and talk in person f.	oturup yüz yüze konuşmak istemek
35	Genel	talk to someone privately f.	biriyle özel konuşmak
36	Genel	need someone to talk to f.	birileriyle konuşmaya ihtiyacı olmak
37	Genel	learn to talk f.	konuşmayı sökmek
38	Genel	talk to someone on the phone f.	birisiyle telefonda görüşmek
39	Genel	talk to someone on the phone f.	birisiyle telefonda konuşmak
40	Genel	talk to parents f.	ebeveynlerle konuşmak
41	Genel	nice to talk to s.	hoşsohbet
Phrasals
42	Öbek Fiiller	talk back (to one) f.	(birine) karşı gelmek
43	Öbek Fiiller	talk back (to one) f.	(birine) sert/kaba bir şekilde karşılık vermek
44	Öbek Fiiller	talk back (to one) f.	(birine) saygısızca cevap/karşılık vermek
45	Öbek Fiiller	talk back (to one) f.	(birine) terbiyesizce/küstahça cevap/karşılık vermek
46	Öbek Fiiller	talk down to (one) f.	(birini) aşağılayarak konuşmak
47	Öbek Fiiller	talk down to (one) f.	(biriyle) küçümseyici bir biçimde konuşmak
48	Öbek Fiiller	talk down to (one) f.	(birinin) seviyesinde/seviyesine inerek konuşmak
49	Öbek Fiiller	talk down to (one) f.	(biriyle) yüksekten konuşmak
50	Öbek Fiiller	talk to (one) f.	(biriyle) konuşmak
51	Öbek Fiiller	talk to (one) f.	(birini) paylamak
52	Öbek Fiiller	talk to (one) f.	(birine) fırça çekmek
Phrases
53	İfadeler	talk to the hand expr.	külahıma anlat
54	İfadeler	talk to the hand expr.	seni dinlemiyorum
55	İfadeler	talk to the hand expr.	umurumda değil
Proverb
56	Atasözü	talk of the devil and he is sure to appear	iti an çomağı hazırla
57	Atasözü	talk of the devil and he is sure to appear	iyi insan lafının üstüne gelirmiş
58	Atasözü	talk of the devil and he is bound to appear	iyi insan lafının üstüne gelirmiş
59	Atasözü	talk of the devil and he is bound to appear	iti an çomağı hazırla
Colloquial
60	Konuşma Dili	need someone to talk to f.	biriyle konuşmak istemek
61	Konuşma Dili	need someone to talk to f.	konuşacak birine ihtiyaç duymak
62	Konuşma Dili	talk to the customers f.	müşterilerle konuşmak
63	Konuşma Dili	talk to the police f.	polisle konuşmak
64	Konuşma Dili	go talk to them expr.	git ve onlarla konuş
65	Konuşma Dili	go talk to her expr.	gidip onunla konuş
66	Konuşma Dili	too soon to talk about expr.	hakkında konuşmak için çok erken
67	Konuşma Dili	talk of the devil (and he is sure to appear) expr.	iti an çomağı hazırla
68	Konuşma Dili	talk of the devil (and he is sure to appear) expr.	iyi insan lafı üzerine gelirmiş
69	Konuşma Dili	then we have nothing more to talk about expr.	öyleyse konuşacak bir şey kalmadı
Idioms
70	Deyim	heart-to-heart talk i.	samimi konuşma
71	Deyim	heart-to-heart talk i.	içten konuşma
72	Deyim	heart-to-heart talk i.	açık yürekli bir konuşma
73	Deyim	heart-to-heart talk i.	candan/yürekten bir sohbet
74	Deyim	heart-to-heart talk i.	açık bir sohbet
75	Deyim	talk twenty to the dozen f.	motora bağlamak
76	Deyim	talk twenty to the dozen f.	makine gibi konuşmak
77	Deyim	talk twenty to the dozen f.	çan çan etmek
78	Deyim	have a heart-to-heart talk f.	birine açılmak
79	Deyim	have a heart-to-heart talk f.	biriyle dertleşmek
80	Deyim	have a heart-to-heart talk f.	birisiyle samimi/dostça sohbet etmek
81	Deyim	have a heart-to-heart talk f.	birine içini dökmek
82	Deyim	talk nineteen to the dozen f.	çan çan etmek
83	Deyim	talk ten to the dozen f.	çan çan konuşmak
84	Deyim	talk to hear one's own voice f.	devamlı konuşmak
85	Deyim	talk to hear one's own voice f.	haddinden fazla konuşmak
86	Deyim	talk ten to the dozen f.	makine gibi konuşmak
87	Deyim	talk nineteen to the dozen f.	makine gibi konuşmak
88	Deyim	talk to someone like a dutch uncle f.	sözünü esirgememek
89	Deyim	like to hear oneself talk f.	(sadece) kendini dinlemekten hoşlanmak
90	Deyim	talk to one's heart's content f.	(dilediğince/gönlünce) konuşmak
91	Deyim	talk twenty to the dozen f.	çenesi düşmek
92	Deyim	talk twenty to the dozen f.	nefes almadan konuşmak
93	Deyim	talk twenty to the dozen f.	aralıksız konuşmak
94	Deyim	talk twenty to the dozen f.	hızlı hızlı konuşmak
95	Deyim	talk (to one) like a dutch uncle f.	(birinden) sözünü esirgememek
96	Deyim	talk to a brick wall f.	duvara konuşmak
97	Deyim	talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.	boş konuşmak
98	Deyim	talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.	gereksiz konuşmak
99	Deyim	talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.	işe yaramaz/boş şeylerden bahsetmek
100	Deyim	talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.	öylesine/amaçsızca konuşmak
101	Deyim	talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.	kibirli bir şekilde konuşmak
102	Deyim	talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.	kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak
103	Deyim	talk to hear own voice f.	boş konuşmak
104	Deyim	talk to hear own voice f.	gereksiz konuşmak
105	Deyim	talk to hear own voice f.	işe yaramaz/boş şeylerden bahsetmek
106	Deyim	talk to hear own voice f.	kibirli bir şekilde konuşmak
107	Deyim	talk to hear own voice f.	kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak
108	Deyim	talk to hear own voice f.	öylesine/amaçsızca konuşmak
109	Deyim	you're a fine one to talk! expr.	diyene bak!
Speaking
110	Konuşma	well you won't talk to me f.	benimle konuşmayacaksın demek
111	Konuşma	I have to talk ünl.	konuşmam lazım
112	Konuşma	did you talk to your mom yet? expr.	annenle konuşmadın mı daha?
113	Konuşma	talk to your friend expr.	arkadaşınla konuş
114	Konuşma	you can't talk to me like that expr.	benle böyle konuşamazsın
115	Konuşma	you can't talk to me like that expr.	benimle böyle konuşamazsın
116	Konuşma	I don't want to talk about this anymore expr.	bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum
117	Konuşma	maybe you should talk to him expr.	belki de onunla konuşmalısın
118	Konuşma	don't you ever talk to me like that expr.	benimle asla bir daha böyle konuşma
119	Konuşma	that depends on what you'd like to talk about expr.	bu ne konuşmak istediğine bağlı
120	Konuşma	we don't want to talk about it expr.	bu konu hakkında konuşmak istemiyoruz
121	Konuşma	don't you ever talk to me like that expr.	benimle sakın bir daha böyle konuşma
122	Konuşma	can I talk to you for a minute? expr.	bir dakika konuşabilir miyiz?
123	Konuşma	that is not how we talk to each other in this house expr.	bu evde birbirimizle bu şekilde konuşmayız
124	Konuşma	don’t talk to me in that tone expr.	benimle bu ses tonuyla konuşma
125	Konuşma	who can I talk to about this? expr.	bu konuda kiminle görüşebilirim?
126	Konuşma	don't talk to me like that expr.	benimle böyle konuşma
127	Konuşma	they don't want to talk about it expr.	bu konuda konuşmak istemiyorlar
128	Konuşma	can I talk to you for a sec? expr.	bir saniye konuşabilir miyiz?
129	Konuşma	don't you ever talk to me like that expr.	benimle bir daha asla böyle konuşma
130	Konuşma	who can I talk to about this? expr.	bununla ilgili kiminle görüşebilirim?
131	Konuşma	I don't want to talk about that expr.	bu konuda konuşmak istemiyorum
132	Konuşma	I don't want to talk about this anymore expr.	bu konuda konuşmak istemiyorum artık
133	Konuşma	I don't want to talk about this subject expr.	bu konuda konuşmak istemiyorum
134	Konuşma	I just want to talk about it expr.	bu konuda konuşmak istiyorum
135	Konuşma	I don't want to talk about it expr.	bu konuda konuşmak istemiyorum
136	Konuşma	never talk to me again expr.	benimle bir daha asla konuşma
137	Konuşma	I don't want to talk about this matter expr.	bu konuda konuşmak istemiyorum
138	Konuşma	did you want to talk to me? expr.	benimle konuşmak mı istedin?
139	Konuşma	if you need someone to talk to expr.	birisiyle konuşmaya ihtiyacın olursa
140	Konuşma	let me talk to him expr.	bırak onunla konuşayım
141	Konuşma	did you want to talk to me? expr.	benimle konuşmak mı istemiştin?
142	Konuşma	he doesn't talk to many people expr.	çok insanla konuşmaz
143	Konuşma	talk to you later expr.	daha sonra konuşalım
144	Konuşma	talk to you soon expr.	daha sonra konuşalım
145	Konuşma	he didn't talk to anybody expr.	hiç kimseyle konuşmadı
146	Konuşma	we need to talk somewhere private expr.	gizli bir yerde konuşmamız lazım
147	Konuşma	go talk to them yourselves expr.	gidip onlarla kendin konuş
148	Konuşma	go talk to them yourselves expr.	git onlarla kendin konuş
149	Konuşma	they talk to everyone expr.	herkesle konuşuyorlar/konuşurlar
150	Konuşma	you can always talk to me expr.	her zaman benimle konuşabilirsin
151	Konuşma	you can at least talk to me expr.	en azından benimle konuşabilirsin
152	Konuşma	go talk to them yourselves expr.	gidip onlarla kendiniz konuşun
153	Konuşma	I don't want to talk about work expr.	iş konuşmak istemiyorum
154	Konuşma	don't talk to her like that expr.	onunla böyle konuşma
155	Konuşma	is there anything you want to talk about? expr.	konuşmak istediğin bir şey var mı?
156	Konuşma	we need to talk expr.	konuşmamız lazım
157	Konuşma	we don't have to talk expr.	konuşmak zorunda değiliz
158	Konuşma	did you talk to that girl? expr.	o kızla mı konuştun?
159	Konuşma	did you talk to him? expr.	onunla konuştun mu?
160	Konuşma	why don't you want to talk to me? expr.	niye benimle konuşmak istemiyorsun?
161	Konuşma	did you talk to her? expr.	onunla konuştun mu?
162	Konuşma	don't talk to anyone expr.	kimseyle konuşma
163	Konuşma	what would you like to talk about? expr.	ne hakkında konuşmak istiyorsun?
164	Konuşma	what did he want to talk about? expr.	ne hakkında konuşmak istedi?
165	Konuşma	is there someone else i can talk to? expr.	konuşabileceğim başka biri var mı?
166	Konuşma	if you want to talk make an appointment expr.	konuşmak istiyorsanız randevu almalısınız
167	Konuşma	who do i need to talk to? expr.	kiminle konuşmam gerekiyor?
168	Konuşma	what did she want to talk about? expr.	ne hakkında konuşmak istedi?
169	Konuşma	we need to talk expr.	konuşmamız gerekiyor
170	Konuşma	if you want to talk make an appointment expr.	konuşmak istiyorsan randevu almalısın
171	Konuşma	you think we have nothing to talk about? expr.	konuşacak bir şeyimiz olmadığını mı düşünüyorsun?
172	Konuşma	are you telling me how to talk to my wife? expr.	karımla nasıl konuşacağımı mı söylüyorsun?
173	Konuşma	I want to talk to him alone expr.	onunla yalnız konuşmak istiyorum
174	Konuşma	are you ready to talk? expr.	konuşmaya hazır mısın?
175	Konuşma	what do you want to talk about? expr.	ne hakkında konuşmak istiyorsun?
176	Konuşma	don't talk to me like you know him expr.	onu tanıyormuş gibi konuşma
177	Konuşma	we need to talk expr.	konuşmalıyız
178	Konuşma	why don't you want to talk to me? expr.	niçin benimle konuşmak istemiyorsun?
179	Konuşma	don't talk to him like that expr.	onunla böyle konuşma
180	Konuşma	don't talk to her like that expr.	onunla öyle konuşma
181	Konuşma	would you like to talk? expr.	konuşmak ister misin?
182	Konuşma	who do you want to talk to? expr.	kiminle görüşecektiniz?
183	Konuşma	why don't you want to talk to me? expr.	neden benimle konuşmak istemiyorsun?
184	Konuşma	who do you want to talk to? expr.	kiminle görüşmek istemiştiniz?
185	Konuşma	who do you want to talk to? expr.	kiminle görüşmek istersiniz?
186	Konuşma	no one will talk to me expr.	kimse benimle konuşmayacak
187	Konuşma	don't talk to me expr.	konuşma benimle
188	Konuşma	who do you wish to talk to? expr.	kiminle görüşmek istersiniz?
189	Konuşma	I want to talk to her alone expr.	onunla yalnız konuşmak istiyorum
190	Konuşma	we need to talk expr.	konuşmamız gerek
191	Konuşma	could you please talk to me expr.	lütfen benimle konuşur musun
192	Konuşma	you're a fine one to talk expr.	konuşana bak!
193	Konuşma	who do you wish to talk to? expr.	kiminle görüşecektiniz?
194	Konuşma	what would you like to talk about? expr.	ne konuşmak istiyorsun?
195	Konuşma	who do you wish to talk to? expr.	kiminle görüşmek istemiştiniz?
196	Konuşma	I need to talk expr.	konuşmam lazım
197	Konuşma	if you don't want to talk expr.	konuşmak istemiyorsan
198	Konuşma	you're a fine one to talk! expr.	söyleyene bak!
199	Konuşma	I need to talk to you immediately expr.	seninle derhal konuşmam gerek
200	Konuşma	I want to talk to you expr.	seninle konuşmak istiyorum
201	Konuşma	there's something I really need to talk to you about expr.	seninle gerçekten konuşmam gereken bir şey var
202	Konuşma	I need to talk to you expr.	seninle konuşmam lazım
203	Konuşma	I wanted to talk to you expr.	seninle konuşmak istemiştim
204	Konuşma	can I talk to you for a second? expr.	sizinle biraz görüşebilir miyiz?
205	Konuşma	I need to talk to you immediately expr.	seninle bir an önce konuşmam gerek
206	Konuşma	anything you want to say just talk into the mike expr.	söylemek istediğin bir şey varsa mikrofona söyle
207	Konuşma	I would like to talk to you expr.	seninle konuşmayı isterdim
208	Konuşma	can I talk to you for a second? expr.	sizinle bir saniye konuşabilir miyim?
209	Konuşma	we just want to talk expr.	sadece konuşmak istiyoruz
210	Konuşma	I guess I'm just sort of not prepared to talk about this expr.	sanırım bunun hakkında konuşmaya hazır değilim henüz
211	Konuşma	she doesn't want to talk to you expr.	seninle konuşmak istemiyor
212	Konuşma	ttyl (talk to you later) expr.	sonra konuşuruz
213	Konuşma	I'm pleased to have a chance to talk with expr.	sizinle bir konuşma şansı yakaladığım için çok mutluyum
214	Konuşma	I need to talk to you immediately expr.	seninle hemen konuşmam gerek
215	Konuşma	I need to talk to you expr.	sizinle konuşmam gerekiyor
216	Konuşma	I need to talk to you expr.	seninle konuşmam gerek
217	Konuşma	can I talk to you? expr.	seninle konuşabilir miyim?
218	Konuşma	I'll talk to you soon expr.	sonra konuşuruz/görüşürüz
219	Konuşma	I need to talk to you expr.	seninle konuşmalıyım
220	Konuşma	now's not a good time to talk expr.	şu an konuşmak için uygun bir zaman değil
221	Konuşma	can I talk to you for a second? expr.	sizinle bir saniyeliğine konuşabilir miyim?
222	Konuşma	it's been good to talk to you expr.	seninle konuşmak güzeldi
223	Konuşma	we need to talk expr.	seninle konuşmam lazım
224	Konuşma	I don't want to talk to you ever again expr.	seninle bir daha asla konuşmak istemiyorum
225	Konuşma	I don't even want to talk to you expr.	seninle konuşmak bile istemiyorum
226	Konuşma	been good to talk to you expr.	seninle konuşmak güzeldi
227	Konuşma	I used to talk expr.	(eskiden) konuşurdum
228	Konuşma	today I want to talk to you about aliens expr.	bugün sizinle uzaylılar hakkında konuşmak istiyorum
Chat Usage
229	Chatleşme Dili	will you talk to me? expr.	benimle konuşacak mısın?
230	Chatleşme Dili	f2t (free to talk) kısalt.	konuşmak için müsait
Technical
231	Teknik	push to talk expr.	bas-konuş
Telecom
232	Telekom	press to talk expr.	bas-konuş
Slang
233	Argo	talk to ralph on the big white phone f.	kusmak
234	Argo	talk to ralph on the big white telephone f.	kusmak
235	Argo	talk to god on the big white telephone f.	kusmak
236	Argo	talk to god on the big white telephone f.	bütün geceyi tuvalette kusarak geçirmek
237	Argo	talk to god on the big white telephone f.	kusa kusa bir hal olmak
238	Argo	talk to god on the big white phone f.	kusmak
239	Argo	talk to god on the big white phone f.	bütün geceyi tuvalette kusarak geçirmek
240	Argo	talk to god on the big white phone f.	kusa kusa bir hal olmak
241	Argo	talk to huey on the big white telephone f.	kusmak
242	Argo	talk to huey on the big white telephone f.	bütün geceyi tuvalette kusarak geçirmek
243	Argo	talk to huey on the big white telephone f.	kusa kusa bir hal olmak
244	Argo	talk to huey on the big white phone f.	kusmak
245	Argo	talk to huey on the big white phone f.	bütün geceyi tuvalette kusarak geçirmek
246	Argo	talk to huey on the big white phone f.	kusa kusa bir hal olmak
247	Argo	talk to hughie on the big white telephone f.	kusmak
248	Argo	talk to hughie on the big white telephone f.	bütün geceyi tuvalette kusarak geçirmek
249	Argo	talk to hughie on the big white telephone f.	kusa kusa bir hal olmak
250	Argo	talk to hughie on the big white phone f.	kusmak
251	Argo	talk to hughie on the big white phone f.	bütün geceyi tuvalette kusarak geçirmek
252	Argo	talk to hughie on the big white phone f.	kusa kusa bir hal olmak
253	Argo	talk to herb and al f.	esrar ve içki kullanmak
254	Argo	talk to herb and al f.	ot ve dem kullanmak
255	Argo	talk to herb and al f.	ot ve piiz kullanmak
256	Argo	talk to earl f.	kusmak
257	Argo	talk to earl f.	çıkarmak
258	Argo	talk to earl f.	midesinde ne var ne yok boşaltmak
259	Argo	talk to earl f.	ağız dolusu kusmak
260	Argo	talk to earl f.	içi dışına çıkmak
261	Argo	talk to earl f.	öğürmek
262	Argo	talk to earl f.	öğürerek kusmak
263	Argo	talk to huey f.	kusmak
264	Argo	talk to huey f.	kusa kusa bir hal olmak
265	Argo	talk to hughie f.	kusmak
266	Argo	talk to hughie f.	kusa kusa bir hal olmak
267	Argo	ttys (talk to you soon) exclam.	daha sonra konuşalım
268	Argo	ttys (talk to you soon) exclam.	sonra konuşuruz/görüşürüz