tartışmalı - Türkçe İngilizce Sözlük

tartışmalı

"tartışmalı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tartışmalı debated s.
Nuclear power is a much debated and very controversial form of energy.
Nükleer enerji çok tartışma yaratan ve çok tartışmalı bir enerji türüdür.

More Sentences
tartışmalı moot s.
Stricter noise standards for airfields are also a moot point.
Havaalanları için daha katı gürültü standartları da tartışmalı bir konudur.

More Sentences
tartışmalı contentious s.
I turn now to the contentious matter raised and the reference to the Greens' amendment on health insurance.
Şimdi tartışmalı konuya ve Yeşillerin sağlık sigortasına ilişkin değişiklik önergesine atıfta bulunuyorum.

More Sentences
tartışmalı controversial s.
During the previous part-session, we adopted the very controversial Izquierdo Rojo report on women and fundamentalism.
Bir önceki yarı oturumda, kadınlar ve köktendincilikle ilgili çok tartışmalı Izquierdo Rojo raporunu kabul ettik.

More Sentences
tartışmalı questionable s.
This is not simply a border that is questionable only in its appropriateness.
Bu sadece uygunluğu tartışmalı bir sınır değildir.

More Sentences
tartışmalı disputed s.
We are offered negotiations only when democracy and the rights of Parliament are disputed.
Bize müzakereler ancak demokrasi ve Parlamento'nun hakları tartışmalı olduğunda teklif edilir.

More Sentences
Trade/Economic
tartışmalı controversial s.
I now turn to the controversial issue of asylum-seekers and refugees.
Şimdi tartışmalı bir konu olan sığınmacılar ve mülteciler meselesine dönüyorum.

More Sentences
General
tartışmalı disputatious i.
tartışmalı polemical s.
tartışmalı problematic s.
tartışmalı polemic s.
tartışmalı topical s.
tartışmalı eristic s.
tartışmalı explosive s.
tartışmalı disputable s.
tartışmalı contradictive s.
tartışmalı equivocal s.
tartışmalı vexed s.
tartışmalı arguable s.
tartışmalı unconsentaneous s.
tartışmalı bateful s.
tartışmalı hot s.
tartışmalı ructious [dialect] s.
tartışmalı disputatious s.
tartışmalı dissertative s.
tartışmalı dissident s.
tartışmalı thorny s.
tartışmalı discordful [rare] s.
tartışmalı sibyllic s.
Linguistics
tartışmalı argumentative s.
Slang
tartışmalı clouded s.

"tartışmalı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç

Türkçe İngilizce
Chemistry
tartışmalı nokta controversial point i.
One of the most controversial points, as is evident from this debate, is health care costs.
Bu tartışmadan da anlaşılacağı üzere en tartışmalı noktalardan biri sağlık hizmetleri maliyetleridir.

More Sentences
General
tartışmalı durumlar controversial circumstances i.
tartışmalı konu controversial topic i.
tartışmalı olay tinderbox i.
tartışmalı güncel sorun barbecue stopper i.
tartışmalı bir konu hakkında bir internet forumunda devam eden bir diyalog holy war i.
tartışmalı bir davanın tartışmacısı mooter i.
tartışmalı konularda tarafsızlık mugwumpism i.
tartışmalı konularda tarafsızlık mugwumpery i.
tartışmalı olma debatement i.
tartışmalı konularda kitapçık bastıran kimse pamphleteer i.
tartışmalı yazar controverter i.
tartışmalı hale gelmek become questionable f.
tartışmalı hale gelmek become disputable f.
son derece tartışmalı bir konu halini almak become a highly controversial topic f.
tartışmalı olmayan uncontentious s.
sonucu tartışmalı controversial s.
çok tartışmalı white-hot s.
tartışmalı olarak eristically zf.
tartışmalı bir şekilde disputatiously zf.
tartışmalı olarak contentiously zf.
tartışmalı bir şekilde debatably zf.
tartışmalı bir şekilde debatefully zf.
tartışmalı bir şekilde polemically zf.
Colloquial
tartışmalı eserlerinden dolayı heredot'un lakabı father of lies i.
tartışmalı görüş hot take i.
tartışmalı fikir hot take i.
Idioms
tartışmalı ayrılmak/boşanmak part brass rags with (one) f.
tartışmalı ayrılmak/boşanmak part brass rags with f.
tartışmalı bir hale getirmek throw (something) into question f.
bir şeyi tartışmalı hale getirmek bring/call/throw something into question f.
Speaking
oldukça hassas ve tartışmalı radioactive s.
Trade/Economic
kamu oyunda tartışmalı bir konu hakkında bilgi sunmak veya belirli bir görüşü açıklamak üzere verilen reklam advocacy advertising i.
tartışmalı toplantı brainstorming i.
tartışmalı fikir controversial idea i.
Law
tartışmalı bir eylemin veya suçun meydana geldiği bölge visne i.
Politics
avrupa'nın tartışmalı demokrasisi europe's contested democracy i.
siyasilerin genelde yorum yapmaktan kaçındıkları tartışmalı konu third rail issue i.
siyasilerin genelde yorum yapmaktan kaçındıkları tartışmalı konu third rail of politics i.
tartışmalı toprak disputed enclave i.
tartışmalı topraklar disputed territories i.
tartışmalı bölgeler disputed territories i.
tartışmalı bölge disputed enclave i.
Institutes
olağanüstü ve tartışmalı iddiaları araştıran bir kuruluş csi (committee for skeptical inquiry) i.
Media
web sayfasında popüler veya tartışmalı bir içeriğin neden kaldırıldığını açıklayan mesaj weasel text i.
Medical
koroner atardamarların iç duvarlarından kalsiyum birikintilerini çıkarmaya çalışan tartışmalı bir damar sertliği tedavi yöntemi chelation i.
tartışmalı teşhis controversial diagnosis i.
Religious
yeni ahit'i oluşturan kitaplar içerisinden özgünlüğü tartışmalı olan bir grup antilegomena i.
tartışmalı veya doğru kabul edilene aykırı olan fikirlere uyum heresy i.
tartışmalı veya doğru kabul edilene aykırı olan görüşlere bağlılık heresy i.
tartışmalı güncel sorun; gaf; sosyal norm ve beklentileri ihlal eden kasıtsız hareket barbe i.
Football
tartışmalı penaltı pozisyonu disputed penalty position i.
tartışmalı penaltı disputed penalty i.
Slang
özellikle internette kışkırtıcı, tartışmalı veya ofansif şeyler yaparak veya söyleyerek havalı olmaya çalışan kişileri tanımlamak için kullanılan ifade edgelord i.