tend - Türkçe İngilizce Sözlük

tend

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"tend" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 38 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
tend f. eğilimi olmak
It is not the state, it is often not the major enterprises, which indeed tend rather to retrench.
Küçülme eğiliminde olanlar devlet olmadığı gibi genellikle büyük ölçekli girişimler de değildir.

More Sentences
General
tend f. bakmak
She went to her village to tend to her grandmother.
Büyükannesine bakmak için köyüne gitti.

More Sentences
tend f. eğiliminde olmak
Commodity prices are tending upwards.
Emtia fiyatları yükselme eğiliminde.

More Sentences
tend f. eğilimli olmak
Tom tended to the fire.
Tom ateşe eğilimli oldu.

More Sentences
tend f. yatkın olmak
I believe that people tend to focus on the wrong things.
İnsanların yanlış şeylere odaklanmaya yatkın olduğuna inanıyorum.

More Sentences
tend f. ilgilenmek
This will immediately mean more controls and inspections and less time for the farmer to tend his stock.
Bu hemen daha fazla kontrol ve denetim ve çiftçinin hayvanlarıyla ilgilenmesi için daha az zaman anlamına gelecektir.

More Sentences
tend f. (bir yere) bakmak
If you're off tonight, who's tending the bar?
Sen bu gece izinliysen, bara kim bakıyor?

More Sentences
tend f. sıklıkla yapar olmak
Fiona tends to over-react when she makes a mistake.
Fiona bir hata yaptığında sıklıkla aşırı tepki verir.

More Sentences
Aeronautic
tend f. meyilli olmak
She tends towards conservatism.
Tutuculuğa meyilli biridir.

More Sentences
General
tend f. eğilimi olmak
tend f. yüz tutmak
tend f. yol açmak
tend f. bakmak (hayvana/bitkiye)
tend f. çalmak (maviye vb)
tend f. meşgul olmak (belirli bir yere ait işlerle)
tend f. neden olmak
tend f. yönelmek
tend f. hizmet etmek
tend f. meyletmek
tend f. eğinmek
tend f. temayül etmek
tend f. varmak
tend f. ulaşmak
tend f. gitmek
tend f. (birine) mukayyet olmak
tend f. dikkatini çekmek
tend f. yol açmak
tend f. katkı sağlamak
Colloquial
tend f. dikkatini vermek
tend f. dikkat etmek
Marine
tend i. halatın gemi omurgasının çizgisi ile yaptığı açı
tend i. gemi demirde sallanırken demir halatının yönü
tend f. (gemi) demirliyken gelgit veya rüzgar ile sallanmak
tend f. demirlenmiş geminin halatının kirlenmesini önlemek
Agriculture
tend f. ekmek
tend f. yetiştirmek
Archaic
tend f. dinlemek
tend f. kulak vermek

"tend" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

İngilizce Türkçe
General
tend to f. eğilimine girmek
More and more of our simple infections are tending to become serious again.
Giderek daha fazla sayıda basit enfeksiyonumuz yeniden ciddileşme eğilimine giriyor.

More Sentences
tend to f. eğiliminde olmak
Research seems to show that our traditions are tending to converge slowly.
Araştırmalar, geleneklerimizin yavaş yavaş birbirine yaklaşma eğiliminde olduğunu göstermektedir.

More Sentences
tend to f. bakmak (birine)
tend to f. bakımıyla meşgul olmak
tend to f. eğilimi göstermek
tend to f. eğilimi içinde olmak
tend towards f. yönelmek
tend to rise f. yükselme eğiliminde olmak
tend to f. meyil etmek
tend to f. meyilli olmak
tend [dialect] f. niyetli olmak
tend [dialect] f. amaçlamak
tend [obsolete] f. beklemek
tend [obsolete] f. hazır olmak
Phrasals
tend to [usa&canadian] f. dikkat etmek
tend toward f. -e meyilli olmak
tend toward f. -e yatkın olmak
tend toward f. -e eğilimli olmak
tend toward f. -e yönelmek
tend toward f. -e doğru yönelmek
tend toward (something) f. (bir şeye) meyilli olmak
tend toward (something) f. (bir şeye) yatkın olmak
tend toward (something) f. (bir şeye) eğilimli olmak
Colloquial
tend to do s. yapma eğiliminde
tend to do s. yapmaya meyilli
Idioms
tend bar f. barmenlik yapmak
tend bar f. barmaidlik yapmak
Marine
tend a vessel f. gelgit sırasında demir atmış bir gemiyi yönetmek
Medical
tend to heal spontaneously f. kendiliğinden iyileşme eğiliminde olmak
Archaic
tend on f. hizmet etmek
tend on f. refakat etmek
tend on f. bakmak
tend upon f. hizmet etmek
tend upon f. refakat etmek
tend upon f. bakmak