İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | the deuce to pay i. | bir işin olası sonuçları |
İfadeler | the deuce to pay i. | bir edimin yaratabileceği sıkıntılar/zorluklar/güçlükler |
Idioms | ||
Deyim | the deuce to pay i. | beklenen büyük sıkıntı |
Deyim | the deuce to pay i. | başına açılacak büyük iş |
Deyim | the deuce to pay i. | beklenen büyük bela |
Deyim | the deuce to pay i. | ödenecek büyük/ağır bedel |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | there will be the deuce to pay expr. | çekeceğimiz var |
İfadeler | there will be the deuce to pay expr. | vay halimize |
İfadeler | there will be the deuce to pay expr. | başımıza gelecek var |
İfadeler | there will be the deuce to pay expr. | sonuçlarına katlanırsın |
İfadeler | there will be the deuce to pay expr. | bedelini ödersin |
Idioms | ||
Deyim | there will be the deuce to pay expr. | çok büyük sıkıntı olur |
Deyim | there will be the deuce to pay expr. | başımıza çok büyük iş açılır |
Deyim | there will be the deuce to pay expr. | başımız çok büyük belaya girer |
Deyim | there will be the deuce to pay expr. | bedelini çok fena öderiz |
Deyim | there will be the deuce to pay expr. | çok büyük bedel öderiz |
Deyim | there will be the deuce to pay expr. | bedelini çok ağır öderiz |