| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | time bomb i. | saatli bomba | ||
|
Article 23 of the Basic Law, however, is a potential time bomb under all of this. Ancak Anayasa'nın 23. Maddesi tüm bunların altında potansiyel bir saatli bombadır. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Deyim | a (ticking) time bomb i. | saatli bomba | ||
|
A time bomb is ticking away unnoticed under the EU's enlargement plans. AB'nin genişleme planları altında fark edilmeden bir saatli bomba işliyor. More Sentences |
||||
| Deyim | a (ticking) time bomb i. | saatli bomba | ||
|
However, we are not surrendering this weapon without placing a time bomb in its place. Ancak bu silahı, yerine bir saatli bomba yerleştirmeden teslim etmiyoruz. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | time bomb i. | saatli bomba | ||
|
It is a matter of urgency, moreover, for the time bomb is ticking in the Middle East. Üstelik bu aciliyet arz eden bir konudur zira Orta Doğu'da bir saatli bomba işlemektedir. More Sentences |
||||
| Informatics | ||||
| Bilişim | time bomb i. | saatli bomba | ||
|
The fact is that all these nuclear power stations are veritable time bombs. Gerçek şu ki, tüm bu nükleer santraller gerçek birer saatli bombadır. More Sentences |
||||
| Military | ||||
| Askeri | time bomb i. | saatli bomba | ||
|
It is a matter of urgency, moreover, for the time bomb is ticking in the Middle East. Üstelik bu acil bir mesele zira Orta Doğu'da adeta saatli bomba işliyor. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | time bomb i. | zaman ayarlı bomba | ||
| Genel | time bomb i. | saat ayarlı bomba | ||
| Genel | time bomb i. | sıkıntılı durum | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | a (ticking) time bomb i. | sıkıntılı durum | ||
| Deyim | a (ticking) time bomb i. | tehlikeli durum | ||
| Deyim | a (ticking) time bomb i. | her an patlamaya hazır bomba | ||
