toxic - Türkçe İngilizce Sözlük

toxic

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"toxic" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
toxic s. zehirli
The use of biological and toxic weapons has to be tackled.
Biyolojik ve zehirli silahların kullanımıyla mücadele edilmelidir.

More Sentences
General
toxic s. toksik
When they leave the body, they are often still toxic, also to the environment.
Vücuttan ayrıldıklarında, genellikle çevre için de toksik olmaya devam ederler.

More Sentences
Technical
toxic s. toksik
These substances are dangerous, they are toxic.
Bu maddeler tehlikelidir, toksiktir.

More Sentences
toxic s. zehirli
These bacteria can be controlled by chemicals, such as methyl bromide, which is toxic.
Bu bakteriler, zehirli olan metil bromid gibi kimyasallarla kontrol altına alınabilir.

More Sentences
Automotive
toxic i. toksik
This plant is toxic to cats.
Bu bitki, kediler için toksiktir.

More Sentences
Medical
toxic s. toksik
Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.

More Sentences
Pathology
toxic i. zehirli madde
Those ships do not contain any more toxic materials than any other normal cargo ship.
Bu gemiler diğer normal kargo gemilerinden daha fazla zehirli madde içermemektedir.

More Sentences
Food Engineering
toxic s. toksik
Lead is a toxic metal.
Kurşun toksik bir metaldir.

More Sentences
toxic s. zehirli
We also need, step by step, to stop using substances that remain toxic for long periods.
Ayrıca uzun süre zehirli kalan maddelerin kullanımını da adım adım durdurmamız gerekiyor.

More Sentences
Chemistry
toxic s. zehirli
What about the VX, a toxic chemical weapon on which further development work has been done?
Üzerinde daha fazla geliştirme çalışması yapılan zehirli bir kimyasal silah olan VX ne olacak?

More Sentences
Environment
toxic s. toksik
Layla was raised in a very toxic environment.
Leyla çok toksik bir ortamda yetiştirildi.

More Sentences
General
toxic s. çok zararlı
toxic s. kötü niyetli
toxic s. iyi gelmeyen
Trade/Economic
toxic s. değeri önemli ölçüde düşmüş
toxic s. piyasada satılamayacak derecede değer kaybetmiş
toxic s. sahibine ciddi zarar ettirme olasılığı olan (finansal varlık)
Technical
toxic i. zehir
toxic s. ağılı
toxic s. zehirleyici
Medical
toxic s. ağılı
Pathology
toxic i. zehirli kimyasal madde
toxic s. ölümcül
toxic s. zararlı
Biochemistry
toxic s. ağılı

"toxic" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 157 sonuç

İngilizce Türkçe
Technical
toxic substance i. toksik madde
Yet, these products contain toxic substances that are harmful to the environment such as lead, cadmium and mercury.
Ancak bu ürünler kurşun, kadmiyum ve cıva gibi çevreye zararlı toksik maddeler içermektedir.

More Sentences
toxic fume i. zehirli duman
Toxic fumes of bromine can damage one's lungs.
Bromun zehirli dumanı ciğerlere zarar verebilir.

More Sentences
toxic substance i. zehirli madde
A major disadvantage of using this method is that traces of these toxic substances can be found in food.
Bu yöntemin kullanılmasının en büyük dezavantajı, bu zehirli maddelerin izlerinin gıdalarda bulunabilmesidir.

More Sentences
Marine
toxic substance i. zehirli madde
Many medicines are toxic substances.
Birçok ilaç zehirli maddelerdir.

More Sentences
Medical
toxic shock syndrome i. toksik şok sendromu
You can get toxic shock syndrome if you sleep in a tampon.
Tamponla uyursan toksik şok sendromuna yakalanabilirsin.

More Sentences
Chemistry
toxic substance i. zehirli madde
Many materials break down in a more harmful manner, leaving chemicals or other toxic substances in the soil.
Birçok malzeme daha zararlı bir şekilde parçalanarak toprağa kimyasallar veya diğer zehirli maddeler bırakır.

More Sentences
Common Usage
non-toxic s. zehirli olmayan
General
toxic amaurosis i. toksik amoroz
toxic gases i. zehirli gazlar
toxic wastes i. zehirli atıklar
toxic fanbase i. toksik hayran grubu
non-toxic s. zarar vermeyen
non-toxic s. yenilebilen veya soluğa zararlı olmayan
Colloquial
toxic bachelor i. ıssız adam
toxic bachelor i. benmerkezci, duyarsız ve bağlanmaktan korkan bekar erkek
toxic waste dump i. iğrenç kişi/şey
toxic waste dump i. çöplük gibi yer/şey
toxic waste dump i. tiksindirici kişi/yer/şey
toxic waste dump i. zehir saçan kişi/yer/şey
toxic waste dump i. kabul edilemez kişi/yer/şey
toxic waste dump i. çekilmez kişi/yer/şey
toxic waste dump i. rezalet kişi/yer/şey
toxic waste dump i. berbat kişi/yer
toxic waste dump i. rezil kişi/yer
toxic waste dump i. kötü kişi/yer
Trade/Economic
toxic bank i. sorunlu banka
toxic bank i. diğer bankaların sahip olduğu düşük gelir getiren varlıkları elinde tutmak ve yönetmek için kurulmuş finansal kuruluş
toxic debt i. mevcut şartlarda fiyatlanamayan ve bankaların bilançolarında zehirli atık olarak görülen kredi
toxic substances i. zehirli atık maddeler
Technical
toxic solution i. ağılı çözelti
toxic fume i. ağılı duman
toxic gas i. ağılı gaz
detection and measurement of toxic gases i. toksik gazların tespit ve ölçümü
toxic effect i. toksik tesiri
non-toxic and non-corrosive natural gas i. toksit ve korozif olmayan doğal gaz
detection of combustible or toxic gases and vapours i. yanıcı veya toksik gazların ve buharların belirlenmesi
combustible and toxic gases i. yanıcı ve toksik gazlar
combustible and toxic gases and vapours i. yanıcı ve toksik gazlar ve buharlar
toxic hazards due to fires i. yangınların sebep olduğu toksik tehlikeler
detection of toxic gases or oxygen i. zehirli gazların veya oksijenin algılanması
assessment of toxic hazard i. zehirlilik tehlikesi değerlendirmesi
toxic solution i. zehirli eriyik
toxic fumes i. zehirli duman
toxic gas i. zehirli gaz
detection of toxic gases i. zehirli gazların algılanması
toxic solution i. zehirli çözelti
Construction
toxic combustion emission i. yanarken açığa çıkan zehirli gaz
Woodworking
toxic effectiveness of wood preservative against soft rotting micro-fungi i. ahşap koruyucunun yumuşak çürüyen mikro mantarlara karşı toksik etkinliği
Automotive
toxic compounds i. toksik bileşimler
toxic emission i. toksik emisyon
toxic emissions i. zehirli emisyonlar
Medical
toxic shock i. stafilokokla ilişkilendirilen ciddi akut (bazen ölümcül) enfeksiyondan kaynaklanan bir sendrom
toxic solution i. ağılı çözelti
toxic fumes i. ağılı duman
toxic gas i. ağılı gaz
alimentary toxic aleukia i. alimenter toksik alöki
surgical treatment of benign non-toxic multinodular goiter i. benin nontoksik multinodüler guatrın cerrahi tedavisi
bupivacaine-related toxic reaction i. bupivakaine bağlı toksik reaksiyon
delayed toxic exposure effect i. geçikmiş toksik maruziyet etkileri
toxic epidermal necrolysis i. lyell sendromu
median toxic dose i. medyan toksik doz
toxic effect i. toksik etki
toxic megacolon i. toksik megakolon
toxic epidermal necrolysis i. toksik epidermal nekroliz
toxic colitis and toxic megacolon i. toksik kolit ve toksik megakolon
toxic megacolon and bleeding i. toksik megakolon ve kanama
the agency for toxic substances and disease registry i. toksik madde ve hastalık kayıt ajansı
toxic gas inhalation i. toksik gaz inhalasyonu
toxic nodular struma i. toksik multinodüler guatr
toxic solitary nodule i. toksik soliter nodül
toxic multinodular goitre i. toksik multinodüler guatr
non-toxic silicate-based drying agent i. toksik olmayan silikat bazlı kurutma ajanı
toxic mechanisms i. toksik mekanizmalar
toxic nodular goitre i. toksik multinodüler guatr
toxic reactions i. toksik reaksiyonlar
toxic lymphangitis i. toksik lenfanjit
toxic inhalants i. toksik inhaler ajanlar
toxic plants i. zehirli bitkiler
autoclaves and sterilizers using toxic gas i. zehirli gaz kullanan otoklavlar ve sterilizatöler
non-toxic s. nontoksik
non toxic s. toksik olmayan
taken in toxic doses s. toksik dozlarda alınan
toxic- ök. zehirli, toksik anlamı veren ön ek
Psychology
toxic personality i. sosyal gerilime veya tatsızlığa sebep olan kişi
toxic psychosis i. toksik psikoz
toxic-infectious psychosis i. toksik-enfeksiyonel psikoz
toxic delirium i. toksik hezeyan
toxic negativity i. toksik negatiflik
toxic positivity i. toksik pozitiflik
Pathology
toxic condition i. zehirlenme
toxic shock i. toksik şok sendromu
toxic shock i. ortamda stafilokok varlığı ile ilişkilendirilen ciddi akut (bazen ölümcül) olabilen bir enfeksiyondan kaynaklanan sendrom
toxic jaundice i. toksik maddelerin neden olduğu ve semptomlarından biri sarılık olan hepatit
toxic erythema i. toksik eritem
toxic gastroenteritis and colitis i. toksik gastroenterit ve kolit
toxic epidermal necrolysis i. toksik epidermal nekroliz
toxic encephalopathy i. toksik ensefalopati
thyrotoxicosis with toxic single thyrd nodule i. toksik tek tiroid nodüllü tirotoksikoz
toxic reaction i. toksik reaksiyon
polyneuropathy due to toxic agents i. toksik ajanlara bağlı polinöropatiler
thyrotoxicosis with toxic multinodular goitre i. toksik multinodüler guatrlı tirotoksikoz
toxic nephropathy i. toksik nefropati
toxic myoneural disorders i. toksik miyonöral bozukluklar
myopathy due to toxic agents i. toksik ajanlara bağlı miyopati
toxic diffuse goiter i. basedow hastalığı
toxic diffuse goiter i. ekzoftalmik guatr
toxic diffuse goiter i. toksik guatr
Optics
toxic amaurosis i. toksik amorozis
toxic amblyopia i. toksik ambliyopi
Veterinary
toxic paralysis i. koyunlarda bir tür gıda zehirlenmesi
Chemistry
airborne toxic material i. havadaki toksik meddeler
toxic material i. toksik malzeme
toxic chemical i. toksik kimyasal
toxic agent i. toksik etmen
Biology
toxic molecule i. toksik molekül
Agriculture
toxic pesticides i. zehirli tarım ilaçları
Forestry
determination of the toxic values against wood destroying basidiomycetes cultured on an agar medium i. agar ortamında oduna zarar veren basidiomisetlere karşı zehirlilik değerlerinin tayini
Social Sciences
toxic relationship i. zararlı ilişki
Environment
toxic dumpsite i. toksik çöplük
toxic waste site i. toksik çöplük
toxic waste dump i. toksik çöplük
toxic site i. toksik çöplük
toxic waste area i. toksik çöplük
toxic industrial waste i. endüstriyel zehirli atık
maximum allowable toxic concentration i. izin verilebilir azami zehir yoğunluğu
direct detection of toxic gases i. toksik gazların doğrudan tespit edilmesi
toxic smoke emission i. toksik duman emisyonu
toxic dose i. toksik doz
direct concentration measurement of toxic gases i. toksik gazların derişimlerinin doğrudan ölçülmesi
toxic concentration i. toksik konsantrasyonu
toxic substances i. zehirli maddeler
toxic waste i. zehirli atık
toxic values i. zehirlilik değerleri
Meteorology
air toxic i. hava zehirleyicileri
Military
toxic, chemical, biological, or radiological attack i. toksik, kimyasal, biyolojik veya radyolojik saldırı
biological and toxic weapon convention i. biyolojik ve toksik silahlar konvansiyonu
ammunition and toxic material open storage space i. mühimmat ve zehirli maddeler açık depolama sahası
toxic alarm system i. toksik alarm sistemi
toxic warfare i. toksik harp
toxic chemical biological or nuclear attack i. toksik kimyasal biyolojik veya nükleer taarruz
toxic attack i. toksik taarruz
toxic gas yard i. toksik gaz deposu
toxic gas i. toksik gaz
toxic attack i. zehirli gaz taarruzu
toxic chemical agent i. zehirli kimyasal harp maddesi
toxic alarm system i. zehirli gaz alarm sistemi
toxic gas i. zehirli gaz
toxic gas yard i. zehirli gaz deposu
Abbreviation
tss (toxic shock syndrome) i. toksik şok sendromu
tss (toxic shock syndrome) i. toksik şok sendromu
tss (toxic shock syndrome) i. stafilokokla ilişkilendirilen ciddi akut (bazen ölümcül) enfeksiyondan kaynaklanan bir sendrom
Slang
toxic masculinity i. zehirli erkeklik
toxic masculinity i. zehirli maskülenlik
toxic masculinity i. toksik erkeklik
toxic masculinity i. toksik maskülenlik
toxic masculinity i. olumsuz maskülen davranışlar/tavırlar
toxic masculinity i. sosyal egemenliği, istediğiyle yatıp kalkma özgürlüğünü, saldırganlığı, şiddete meyilli olmayı ve öfke dışındaki duygularını bastırmayı içeren olumsuz maskülen davranışlar