İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | trample f. | çiğnemek | ||
But a cultural tradition cannot be used as an alibi for trampling all over human rights. Ancak kültürel bir gelenek, insan haklarını çiğnemek için bir mazeret olarak kullanılamaz. More Sentences |
||||
Genel | trample f. | çiğnemek (ayak altında) | ||
Currently freedom of expression is being trampled by the Cambodian authorities. Şu anda ifade özgürlüğü Kamboçyalı yetkililer tarafından ayaklar altına alınmaktadır. More Sentences |
||||
Genel | trample f. | basmak | ||
Don't trample on the grass. Çimlere basmayın. More Sentences |
||||
Genel | trample i. | çiğneme | ||
Genel | trample i. | rap rap (yürüyüş sesi) | ||
Genel | trample i. | tepinme sesi | ||
Genel | trample i. | ezme | ||
Genel | trample i. | çiğneme | ||
Genel | trample f. | ezmek | ||
Genel | trample f. | ayak ile çiğnemek | ||
Genel | trample f. | üstüne çok sert basarak hırpalamak | ||
Genel | trample f. | zulmetmek | ||
Genel | trample f. | aşağılayıcı davranmak | ||
Genel | trample f. | acımasız davranmak | ||
Genel | trample f. | (ateşi) ayakla çiğneyerek söndürmek |