İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | transposal i. | aktarım | ||
Transposal under pressure will solve nothing in the long run. Baskı altında aktarım uzun vadede hiçbir şeyi çözmeyecektir. More Sentences |
||||
Genel | transposal i. | yerini/sırasını değiştirme | ||
Genel | transposal i. | transpozisyon | ||
Pathology | ||||
Patoloji | transposal i. | iç organın normal yerinden zıt bir tarafa kayması | ||
Math | ||||
Matematik | transposal i. | denklemin karşı tarafına geçirme | ||
Logic | ||||
Mantık | transposal i. | önermenin hem ters çevrilip hem olumsuzlanmasıyla elde edilen çıkarım | ||
Chemistry | ||||
Kimya | transposal i. | izomerik bileşik oluşturmak atom veya grupların kayması | ||
Kimya | transposal i. | izomerizasyon | ||
Linguistics | ||||
Dilbilim | transposal i. | göçüşme | ||
Music | ||||
Müzik | transposal i. | müzikal kompozisyonun başka perdeye/anahtara aktarılması | ||
Müzik | transposal i. | transpoze edilmiş müzikal kompozisyon | ||
Photography | ||||
Fotoğrafçılık | transposal i. | fotoğrafın ton veya yoğunluk değerlerini ters çevirme |