İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | turn in f. | yatmak | ||
He glanced over the newspaper before turning in. Yatmadan önce gazeteye bir göz attı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | turn in f. | teslim etmek (proje, ödev) | ||
I have to turn in my report today. Raporumu bugün teslim etmeliyim. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | turn in f. | içeriye doğru çevirmek | ||
Genel | turn in f. | içine kıvırmak | ||
Genel | turn in f. | teslim etmek | ||
Genel | turn in f. | ihbar etmek | ||
Genel | turn in f. | dağıtmak | ||
Genel | turn in f. | (polise) vermek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | turn in f. | içeri doğru bükmek | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | konaklama için girmek | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | sunmak | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | içe kıvırmak | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | sunmak | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | sergilemek | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | ortaya koymak | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | toprağa gömmek | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | (yola, güzergaha) dönmek | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | bir yoldan giriş yapmak | ||
Öbek Fiiller | turn in f. | bir yoldan dönerek giriş yapmak | ||
Slang | ||||
Argo | turn in f. | uyumaya gitmek | ||
Argo | turn in f. | yatağa yatmak | ||
Argo | turn in f. | yatmaya gitmek | ||
Argo | turn in f. | uyumak üzere uzanmak |