İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Technical | ||||
Teknik | two-way s. | iki yönlü | ||
We have a directive which is essentially a two-way street. Esasen iki yönlü bir yol olan bir direktifimiz var. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | two-way s. | iki doğrultuda | ||
Genel | two-way s. | iki yollu | ||
Genel | two-way s. | çift yönlü | ||
Genel | two-way s. | karşılıklı | ||
Genel | two-way s. | mütekabiliyete dayalı | ||
Genel | two-way s. | her iki tarafı da bağlayan | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | two-way s. | rakiplerden bilgi saklamak amacıyla güçlü ya da zayıf olarak düzenlenen (teklif) | ||
Politics | ||||
Siyasal | two-way s. | iki parti tarafından desteklenen | ||
Technical | ||||
Teknik | two-way s. | boruyu/kanalı iki yönlü bağlayan (valf) | ||
Teknik | two-way s. | çift taraflı | ||
Teknik | two-way s. | iki yollu | ||
Telecom | ||||
Telekom | two-way s. | hem verici hem de alıcı ekipmanı kullanarak iki yönde iletişime izin veren | ||
Textile | ||||
Tekstil | two-way s. | çift taraflı giyilebilen | ||
Sport | ||||
Spor | two-way s. | hem hücum hem de savunma oynayabilen |