unavoidable - Türkçe İngilizce Sözlük

unavoidable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"unavoidable" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
unavoidable s. kaçınılmaz
When international law is so blatantly ignored, such bloodshed, as we have seen, is unavoidable.
Uluslararası hukuk bu kadar bariz bir şekilde göz ardı edildiğinde, gördüğümüz gibi kan dökülmesi kaçınılmazdır.

More Sentences
Trade/Economic
unavoidable s. kaçınılmaz
This is now a practically unavoidable fact.
Bu artık pratikte kaçınılmaz bir gerçektir.

More Sentences
Technical
unavoidable s. önlenemez
And, on top of that, we are heading towards unavoidable problems between the Member States!
Bunun da ötesinde, Üye Devletler arasında önlenemez sorunlara doğru ilerliyoruz!

More Sentences
General
unavoidable s. iptal edilemez
unavoidable s. zorunlu
unavoidable s. sakınılmaz
Trade/Economic
unavoidable s. önlenme olanağı bulunmayan
unavoidable s. önüne geçilmez

"unavoidable" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

İngilizce Türkçe
General
unavoidable accident i. kaçınılmaz kaza
unavoidable fact i. kaçınılmaz gerçek
unavoidable situation i. kaçınılmaz durum
cause to be unavoidable f. kaçınılmaz bir hale getirmek
become unavoidable f. kaçınılmaz bir hal almak
cause to be unavoidable f. kaçınılmaz yapmak
become unavoidable f. kaçınılmaz olmak
cause to be unavoidable f. zorunlu hale getirmek
cause to be unavoidable f. zaruri kılmak
make something unavoidable f. kaçınılmaz hale getirmek
make something unavoidable f. kaçınılmaz kılmak
Colloquial
unavoidable casualty i. kaçınılmaz kaza
unavoidable casualty i. önlenemez kaza
unavoidable casualty i. hiç kimsenin suçu olmayan kaza
Trade/Economic
unavoidable delay i. elde olmayan nedenlere dayanan gecikme
unavoidable cost i. kaçınılmaz masraf
unavoidable cost i. kaçınılmaz maliyet
unavoidable cost i. kaçınılamaz maliyet
unavoidable delay i. kaçınılmaz gecikme
hazards-unavoidable i. önlenmesi kabil olmayan iş tehlikesi
unavoidable cost i. önlenemeyen maliyet
unavoidable cost i. sabit masraf
unavoidable cost i. zaruri masraf
unavoidable circumstances i. zorunlu haller
unavoidable cost i. zorunlu masraf
Law
unavoidable circumstance i. kaçınılmaz hal
Tourism
unavoidable delay i. önlenemeyen gecikme
Medical
unavoidable hemorrhage i. kaçınılmaz kanama
unavoidable hemorrhage i. doğumdan önce plasentanın yol açtığı kanama
Environment
unavoidable annual real loss i. kaçınılmaz yıllık gerçek kayıp