Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | uyuşukluk | lethargy i. | ||
No doubt it will take a very unambiguous vote in this House to convince them of the need to overcome their lethargy. Hiç şüphe yok ki bu Meclis'te yapılacak çok net bir oylama onları uyuşukluklarını aşmaları gerektiğine ikna edecektir. More Sentences |
||||
Genel | uyuşukluk | torpor i. | ||
The hot summer afternoon induced a sense of torpor. Sıcak yaz öğleden sonrası bir uyuşukluk hissi uyandırdı. More Sentences |
||||
Genel | uyuşukluk | drowsiness i. | ||
It also increases histamine levels, which can cause drowsiness. Ayrıca uyuşukluğa neden olabilecek şekilde histamin düzeylerini de artırır. More Sentences |
||||
Genel | uyuşukluk | numbness i. | ||
Don't eat till the numbness wears off. Uyuşukluk geçene kadar yemek yeme. More Sentences |
||||
Genel | uyuşukluk | stupefaction i. | ||
Genel | uyuşukluk | deadness i. | ||
Genel | uyuşukluk | torpidity i. | ||
Genel | uyuşukluk | torpidness i. | ||
Genel | uyuşukluk | inertia i. | ||
Genel | uyuşukluk | indolence i. | ||
Genel | uyuşukluk | accidie i. | ||
Genel | uyuşukluk | dormancy i. | ||
Genel | uyuşukluk | inertness i. | ||
Genel | uyuşukluk | stupor i. | ||
Genel | uyuşukluk | doziness i. | ||
Genel | uyuşukluk | sloth i. | ||
Genel | uyuşukluk | laziness i. | ||
Genel | uyuşukluk | somnolence i. | ||
Genel | uyuşukluk | apathy i. | ||
Genel | uyuşukluk | lack of energy i. | ||
Genel | uyuşukluk | listlessness i. | ||
Genel | uyuşukluk | quiescency i. | ||
Genel | uyuşukluk | quiescence i. | ||
Genel | uyuşukluk | doze i. | ||
Genel | uyuşukluk | phlegm i. | ||
Genel | uyuşukluk | sluggishness i. | ||
Genel | uyuşukluk | stolidity i. | ||
Genel | uyuşukluk | languor i. | ||
Genel | uyuşukluk | acedia i. | ||
Genel | uyuşukluk | numbedness [obsolete] i. | ||
Genel | uyuşukluk | torpitude [obsolete] i. | ||
Genel | uyuşukluk | logginess i. | ||
Genel | uyuşukluk | luskishness i. | ||
Genel | uyuşukluk | damp [obsolete] i. | ||
Genel | uyuşukluk | desidiousness i. | ||
Genel | uyuşukluk | loginess i. | ||
Genel | uyuşukluk | inapplication i. | ||
Genel | uyuşukluk | inexertion i. | ||
Genel | uyuşukluk | dronishness i. | ||
Genel | uyuşukluk | fecklessness i. | ||
Genel | uyuşukluk | sleep i. | ||
Genel | uyuşukluk | slewth i. | ||
Genel | uyuşukluk | slouch i. | ||
Genel | uyuşukluk | sluggardness i. | ||
Genel | uyuşukluk | sluggardy i. | ||
Genel | uyuşukluk | slumber i. | ||
Genel | uyuşukluk | sog [dialect] [us] i. | ||
Medical | ||||
Medikal | uyuşukluk | hypokinesis i. | ||
Medikal | uyuşukluk | hypokinesia i. | ||
Medikal | uyuşukluk | narcotism i. | ||
Medikal | uyuşukluk | torpor i. | ||
Medikal | uyuşukluk | abirritation i. | ||
Medikal | uyuşukluk | obdormition i. | ||
Medikal | uyuşukluk | inertia i. | ||
Psychology | ||||
Psikoloji | uyuşukluk | lethargy i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | aşırı alkol tüketiminden sonra görülen nahoş fiziksel etkiler (baş ağrısı, uyuşukluk, mide bulantısı) | holdover i. |
Genel | uyuşukluk hali | dover [scotland] i. |
Genel | uyuşukluk verici | narcotic s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | (zihinsel veya fiziksel) uyuşukluk | coma i. |
Medical | ||
Medikal | genellikle uykudan uyandıktan sonra hissedilen uyuşukluk | narcohypnia i. |
Medikal | uyuşukluk verici | torporific s. |
Psychology | ||
Psikoloji | cinsel uyuşukluk | sexual anesthesia i. |
Pharmaceutics | ||
Eczacılık | beyni uyaran, uyuşukluk veya hiperaktivite tedavisinde kullanılan ilaçlar | amphetamines i. |
Eczacılık | hisleri köreltip rahatlama veya uyuşukluk veren şey | opiate i. |
Zoology | ||
Zooloji | yaz aylarında bazı hayvanlarda görülen uyuşukluk | aestivation i. |
Zooloji | yaz aylarında bazı hayvanlarda görülen uyuşukluk | estivation i. |
Slang | ||
Argo | yemek sonrası uyuşukluk | the itis i. |