vekaleten

"vekaleten" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	vekaleten	substitute i.
Our teacher was ill, so they had to find a substitute. Öğretmenimiz hastaydı, bu yüzden vekaleten birini bulmak zorunda kaldılar. More Sentences
2	Genel	vekaleten	by proxy zf.
3	Genel	vekaleten	vicariously zf.
Phrases
4	İfadeler	vekaleten	on commission expr.
Trade/Economic
5	Ticaret/Ekonomi	vekaleten	by attorney i.
6	Ticaret/Ekonomi	vekaleten	by proxy expr.
7	Ticaret/Ekonomi	vekaleten	per procuration expr.
8	Ticaret/Ekonomi	vekaleten	by procuration expr.
Law
9	Hukuk	vekaleten	by proxy expr.
10	Hukuk	vekaleten	by procuration expr.
Latin
11	Latince	vekaleten	per procuration zf.

"vekaleten" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	vekaleten oy kullanma	voting by proxy i.
2	Genel	vekaleten oy kullanmak	vote by proxy f.
3	Genel	vekaleten oy vermek	vote by proxy f.
4	Genel	vekaleten imza etmek	sign by procuration f.
5	Genel	vekaleten yöneten	interrex s.
6	Genel	vekaleten yürütülen	proxy s.
Phrasals
7	Öbek Fiiller	yerine/temsilen/vekaleten gelmek	appear for f.
8	Öbek Fiiller	birinin görevini vekaleten yapmak	sit in (for somebody) f.
Phrases
9	İfadeler	asaleten veya vekaleten	(acting as) principal or agent expr.
10	İfadeler	asaleten veya vekaleten	(acting as) principal or as representative expr.
11	İfadeler	asaleten veya vekaleten	(acting as) principal or for and on behalf of expr.
12	İfadeler	vazife ile vekaleten	on commission expr.
13	İfadeler	(birine) vekaleten	in (one's) behalf expr.
14	İfadeler	(birine/bir şeye) vekaleten	in place of (someone or something) expr.
15	İfadeler	birine/bir şeye vekaleten	in place of somebody/something expr.
Colloquial
16	Konuşma Dili	senato başkanlığına vekaleten başkanlık eden geçici senatör	president pro tem i.
17	Konuşma Dili	(birine/bir şeye) vekaleten	in (someone's or something's) place expr.
Idioms
18	Deyim	vekaleten atanmak/bakmak	serve as a substitute f.
19	Deyim	vekaleten atanmak/bakmak	serve as one's substitute f.
20	Deyim	(birine/bir şeye) vekaleten	in (someone's or something's) stead expr.
Trade/Economic
21	Ticaret/Ekonomi	asaleten veya vekaleten	acting as principal or agent i.
22	Ticaret/Ekonomi	vekaleten imza	signature by procuration i.
23	Ticaret/Ekonomi	vekaleten oy verme	voting by proxy i.
24	Ticaret/Ekonomi	vekaleten oy kullanma	proxy voting i.
25	Ticaret/Ekonomi	vekaleten oy kullanma	voting proxy i.
26	Ticaret/Ekonomi	vekaleten atanmış müdür/yönetici	alternate director i.
27	Ticaret/Ekonomi	vekaleten imzaya yetkili	by procuration i.
28	Ticaret/Ekonomi	vekaleten imza etmek	to sign by procuration f.
29	Ticaret/Ekonomi	vekaleten imza etmek	sign by procuration f.
30	Ticaret/Ekonomi	vekaleten oy vermek	vote by proxy f.
31	Ticaret/Ekonomi	vekaleten yapılan	vicarious s.
32	Ticaret/Ekonomi	vekaleten verilen	proxy s.
33	Ticaret/Ekonomi	vekaleten imzaya yetkili olarak	per pro ed.
34	Ticaret/Ekonomi	vekaleten imzaya yetkili olarak	by procuration (power of attorney) expr.
35	Ticaret/Ekonomi	vekaleten imza	per pro expr.
Law
36	Hukuk	vekaleten kullanılan oy	proxy vote i.
37	Hukuk	vekaleten evlilik	proxy marriage i.
38	Hukuk	vekaleten evlilik	proxy wedding i.
39	Hukuk	vekaleten yapma	procuration i.
40	Hukuk	vekaleten temsil etmek	act as an attorney in fact f.
41	Hukuk	vekaleten temsil etmek	represent by proxy f.
42	Hukuk	vekaleten temsil etmek	act representatively f.
43	Hukuk	vekaleten temsil etmek	act for and on behalf of the principle f.
44	Hukuk	vekaleten yapılan	vicarious s.
Politics
45	Siyasal	senato başkanlığına vekaleten başkanlık eden geçici senatör	president pro tempore i.
46	Siyasal	vekaleten oy kullanma	voting by proxy i.
47	Siyasal	vekaleten işleri yürütme	deputation i.
Construction
48	İnşaat	vekaleten proje yönetimi	agency cm i.