İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | verbally zf. | sözlü | ||
They verbally abused him. Ona sözlü tacizde bulundular. More Sentences |
||||
Genel | verbally zf. | sözlü olarak | ||
Instead of a written reply to this question, could it perhaps be answered verbally next time? Bu soruya yazılı cevap vermek yerine, bir dahaki sefere sözlü olarak cevap verilebilir mi? More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | verbally zf. | sözlü olarak | ||
They verbally abused Tom. Onlar sözlü olarak Tom'u taciz ettiler. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | verbally zf. | şifahen | ||
Genel | verbally zf. | ağızdan | ||
Genel | verbally zf. | kelimesi kelimesine | ||
Genel | verbally zf. | sözel olarak | ||
Linguistics | ||||
Dilbilim | verbally zf. | fiil olarak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | fight verbally f. | ağız kavgası yapmak |
Genel | assault verbally f. | sözle saldırıda bulunmak |
Genel | assault verbally f. | sözlü saldırı yapmak |
Genel | express verbally f. | sözcüklere dökmek |
Genel | attack someone verbally f. | birine sözlü olarak saldırmak |
Phrases | ||
İfadeler | both verbally and physically zf. | gerek sözlü gerekse fiziki olarak |