Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
exposición por inhalación
de ajuste automático
pota ısıtma
anstalt
vicdan azabı
Geçmiş
Cümleler
"vicdan azabı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
vicdan azabı
remorse
i.
Remorse
overwhelmed Layla.
Vicdan azabı
Layla'yı boğdu.
More Sentences
General
2
Genel
vicdan azabı
bad conscience
i.
I frequently have a
bad conscience
about answering questions that no one has heard.
Kimsenin duymadığı soruları cevaplamaktan dolayı sık sık
vicdan azabı
çekiyorum.
More Sentences
3
Genel
vicdan azabı
guilty conscience
i.
I don't have a
guilty conscience.
Benim
vicdan azabım
yok.
More Sentences
4
Genel
vicdan azabı
pangs of conscience
i.
He felt the
pangs of conscience.
Vicdan azabı
çekti.
More Sentences
5
Genel
vicdan azabı
regret
i.
6
Genel
vicdan azabı
pricks of conscience
i.
7
Genel
vicdan azabı
pangs of remorse
i.
8
Genel
vicdan azabı
compunction
i.
9
Genel
vicdan azabı
sting of conscience
i.
10
Genel
vicdan azabı
prick of conscience
i.
11
Genel
vicdan azabı
pressure of conscience
i.
12
Genel
vicdan azabı
qualms of conscience
i.
13
Genel
vicdan azabı
qualm
i.
14
Genel
vicdan azabı
remordency
i.
15
Genel
vicdan azabı
remorsefulness
i.
16
Genel
vicdan azabı
twitch
i.
17
Genel
vicdan azabı
commorse
i.
18
Genel
vicdan azabı
prick [obsolete]
i.
Colloquial
19
Konuşma Dili
vicdan azabı
a prick of conscience
i.
20
Konuşma Dili
vicdan azabı
a pang of conscience
i.
21
Konuşma Dili
vicdan azabı
a twinge of conscience
i.
Law
22
Hukuk
vicdan azabı
compunction
i.
23
Hukuk
vicdan azabı
qualms of conscience
i.
"vicdan azabı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
vicdan azabı duymayan
remorseless
s.
General
2
Genel
vicdan azabı duymama
remorselessness
i.
3
Genel
vicdan azabı çekmeme
remorselessness
i.
4
Genel
vicdan azabı çekmeme
unrepentance
i.
5
Genel
vicdan azabı çeken
repenter
i.
6
Genel
vicdan azabı çekmek
suffer a twinge of conscience
f.
7
Genel
vicdan azabı çekmek
feel guilty and full of remorse
f.
8
Genel
vicdan azabı çekmek
felt remorse
f.
9
Genel
vicdan azabı çekmek
suffer a pang of conscience
f.
10
Genel
vicdan azabı çekmek
have a guilty conscience
f.
11
Genel
vicdan azabı duymak
feel a twinge of guilt about (something)
f.
12
Genel
vicdan azabı çekmek
feel a twinge of guilt about something
f.
13
Genel
vicdan azabı duymak
feel self-reproach
f.
14
Genel
vicdan azabı duymak
be on a guilt trip
f.
15
Genel
vicdan azabı çekmek
be on a guilt trip
f.
16
Genel
vicdan azabı vermek
nag at
f.
17
Genel
vicdan azabı duymak
remord [obsolete]
f.
18
Genel
vicdan azabı vermek
twitch
f.
19
Genel
vicdan azabı ile allak bullak etmek
scrupulize
f.
20
Genel
vicdan azabı ile allak bullak etmek
scrupulise
f.
21
Genel
vicdan azabı duymak
squirm
f.
22
Genel
vicdan azabı çeken
remorseful
s.
23
Genel
vicdan azabı çeken
conscience-stricken
s.
24
Genel
vicdan azabı duyan
remorsed [obsolete]
s.
25
Genel
vicdan azabı çeken
remorsed [obsolete]
s.
26
Genel
vicdan azabı duymayan
remorseless
s.
27
Genel
vicdan azabı çekmeyen
unremorseful
s.
28
Genel
vicdan azabı çekmeyen
unremorseless
s.
29
Genel
vicdan azabı çekmeyen
glad
s.
30
Genel
vicdan azabı çeken
guiltsick
s.
31
Genel
aşırı vicdan azabı çeken
guilt-sick
s.
32
Genel
vicdan azabı duyan
conscious
s.
33
Genel
vicdan azabı çeken
compunct [obsolete]
s.
34
Genel
vicdan azabı çekmeyen
compunctionless [obsolete]
s.
35
Genel
vicdan azabı çeken
compunctious
s.
36
Genel
vicdan azabı çekmeyen
fawe [obsolete]
s.
37
Genel
vicdan azabı çekerek
remorsefully
zf.
38
Genel
vicdan azabı duyarak
remorsefully
zf.
39
Genel
vicdan azabı duymadan
remorselessly
zf.
40
Genel
vicdan azabı çekmeyerek
remorselessly
zf.
Phrasals
41
Öbek Fiiller
vicdan azabı çekmek
carry around
f.
42
Öbek Fiiller
(bir karardan) pişman olmak/vicdan azabı çekmek
struggle with (something)
f.
Proverb
43
Atasözü
vicdan azabı kişiyi itirafa teşvik eder
a guilty conscience needs no accuser
44
Atasözü
vicdan azabı çeken biri dışarıdan birinin suçlaması olmadan da sonunda suçunu itiraf eder
a guilty conscience needs no accuser
Colloquial
45
Konuşma Dili
vicdan azabı çeken
racked with guilt
s.
46
Konuşma Dili
vicdan azabı duyan
racked with guilt
s.
Idioms
47
Deyim
vicdan azabı çektirmek
prick (one's) conscience
f.
48
Deyim
vicdan azabı çektirmek
prick your conscience
f.
49
Deyim
vicdan azabı çektirmek
your conscience pricks you
f.
50
Deyim
vicdan azabı hissetmesine neden olmak
cause (one) qualms
f.
51
Deyim
vicdan azabı hissetmesine neden olmak
cause qualms
f.
52
Deyim
çok vicdan azabı çekmek
feel sick at heart
f.
53
Deyim
hiç vicdan azabı duymuyor musun?
how can you sleep at night?
expr.
54
Deyim
hiç vicdan azabı duymuyor musunuz?
how can you sleep at night?
expr.
55
Deyim
vicdan azabı içerisinde
in sackcloth and ashes
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of vicdan azabı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy