violin - Türkçe İngilizce Sözlük

violin

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"violin" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
violin i. keman
Are you sure that Midori plays the violin well?
Midori'nin kemanı iyi çaldığından emin misiniz?

More Sentences
Art
violin i. keman
Tom was good at violin.
Tom kemanda iyiydi.

More Sentences
Music
violin i. keman
I heard Tom gave you his grandfather's violin.
Tom'un sana büyükbabasının kemanını verdiğini duydum.

More Sentences
General
violin i. viyolonist
violin i. viyolon
violin f. keman çalmak
Music
violin i. viyolon

"violin" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Chemistry
violin violine i.

"violin" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
General
violin case i. keman kutusu
Tom had his violin case under his arm.
Tom'un kolunun altında keman kutusu vardı.

More Sentences
play the violin f. keman çalmak
Are you sure that Midori plays the violin well?
Midori'nin iyi keman çaldığına emin misin?

More Sentences
Art
first violin i. birinci keman
The first violins need to play together.
Birinci kemanların birlikte çalması gerekiyor.

More Sentences
second violin i. ikinci keman
The second violins need to play together.
İkinci kemanların birlikte çalması gerekiyor.

More Sentences
Music
violin lesson i. keman dersi
I have a violin lesson on Monday.
Pazartesi günü bir keman dersi var.

More Sentences
General
violin bow i. keman yayı
violin bow i. kemane
violin maker i. kemancı
violin bow i. arşe
violin player i. viyolonist
small three-stringed violin i. kemençe
play on the violin f. keman çalmak
Idioms
the world's smallest violin i. (aman) ne büyük dert
the world's smallest violin i. (aman) ne acıklı şey
the world's smallest violin i. incir çekirdeğini doldurmayacak bir dert/şikayet
play someone like a violin f. birini manipüle etmek
play someone like a violin f. birini parmağında oynatmak
Zoology
violin spider i. keşiş örümceği
Art
principal second violin i. ikinci keman grup şefi
Music
tenor violin i. viyola
tenor violin i. tenor viyolin
tenor violin i. viyola ve viyolonsel arasında kalan herhangi bir ara enstrüman
violin section i. keman bölümü
violin string i. kiriş
violin player i. kemancı
violin concerto i. keman konçertosu
violin maker i. keman yapan kimse
violin sonata i. keman sonatı
violin family i. yaylı çalgılar ailesi
chinese violin i. çin kemanı
first violin i. baş kemancı