İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | volcano i. | yanardağ | ||
First of all, in 1977, the same volcano began to erupt. Her şeyden önce, 1977'de aynı yanardağ patlamaya başladı. More Sentences |
||||
Genel | volcano i. | volkan | ||
The volcano is belching out flames and smoke. Volkan dışarıya alev ve duman fışkırtıyor. More Sentences |
||||
Geography | ||||
Coğrafya | volcano i. | volkan | ||
When a mountain is angered, it becomes a volcano. Bir dağ öfkelenince volkan olur. More Sentences |
||||
Geology | ||||
Jeoloji | volcano i. | volkan | ||
When a mountain is angered, it becomes a volcano. Bir dağ öfkelendiğinde, bir volkana dönüşür. More Sentences |
||||
Jeoloji | volcano i. | yanardağ | ||
Etna is a volcano in Italy. Etna İtalya'da bir yanardağ. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | volcano i. | yeryüzünün derinliklerinden magmanın fışkırması yoluyla oluşan dağ |