İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Law | ||
Hukuk | waiting-time i. | kısırlık süresi |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | waiting time i. | bekleme süresi | ||
A waiting time of three years of marriage is much too long. Evlilik için üç yıllık bir bekleme süresi çok uzundur. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | waiting time i. | bekleme süresi | ||
A waiting time of three years of marriage is much too long. Evlilik için üç yıllık bir bekleme süresi çok uzun. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medikal | waiting time i. | bekleme süresi | ||
There's no wait time. Bekleme süresi yok. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | waiting time i. | bekleme duruşu | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | waiting time i. | bekleme zamanı | ||
Medical | ||||
Medikal | patient waiting time i. | hasta bekleme süresi | ||
Statistics | ||||
İstatistik | waiting time i. | bekleme süresi | ||
İstatistik | binomial waiting time distribution i. | binom bekleme süresi dağılımı | ||
İstatistik | virtual waiting time process i. | fiili bekleme süresi süreci | ||
İstatistik | hypergeometric waiting time distribution i. | hipergeometrik bekleme süresi dağılımı | ||
İstatistik | spent waiting time i. | harcanan bekleme süresi | ||
İstatistik | residual waiting time i. | kalan bekleme süresi |