| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | welcome in f. | karşılama yapmak | ||
|
I hope the House will give an emphatic welcome in the vote tomorrow. Meclisin yarınki oylamada güçlü bir karşılama yapacağını umuyorum. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | welcome in f. | geldiğinde/girişinde karşılamak | ||
| Öbek Fiiller | welcome in f. | buyur etmek | ||
| Öbek Fiiller | welcome in f. | misafir etmek | ||
| Öbek Fiiller | welcome in f. | hoş geldin demek | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | welcome someone in f. | hoşça/güzel ağırlamak |
| Öbek Fiiller | welcome someone in f. | evinde ağırlamak |
| Öbek Fiiller | welcome someone in f. | bir yere buyur etmek |
| Öbek Fiiller | welcome someone in f. | misafir etmek |
| Öbek Fiiller | welcome someone in f. | hoş geldin demek |
| Öbek Fiiller | welcome someone in f. | birini bir yerde iyi ağırlamak |
| Phrases | ||
| İfadeler | ahlan wa sahlan (welcome in arabic) expr. | ehlen ve sehlen (arapça hoş geldiniz) |
| British Slang | ||
| İngiliz Argosu | be as welcome as a fart in a spacesuit mean f. | (misafir vb olarak) hiç istenmemek |
