İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | work into f. | sokmak |
Genel | work into f. | katmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | work into f. | zorlamak |
Öbek Fiiller | work into f. | baskı yapmak |
Öbek Fiiller | work into f. | mecbur etmek |
Öbek Fiiller | work into f. | çaktırmadan kabul ettirmek |
Öbek Fiiller | work into f. | zaman yaratmak |
Öbek Fiiller | work into f. | planında/programında bir şey için yer açmak |
Öbek Fiiller | work into f. | zorla sokmak |
Öbek Fiiller | work into f. | zorla katmak |
Öbek Fiiller | work into f. | zorla dahil etmek |
Öbek Fiiller | work into f. | zorlama olarak sokmak |
Öbek Fiiller | work into f. | kısıtlı/yoğun bir zamanda bir şeyi araya sıkıştırmak |
Öbek Fiiller | work into f. | karıştırarak, ovarak, sürerek bir hale getirmek |
Öbek Fiiller | work into f. | bir ruh haline sürüklemek |
Öbek Fiiller | work into f. | bir ruh haline sokmak |
Öbek Fiiller | work into f. | bir ruh haline girmesine/kapılmasına yol açmak |