Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yaşlılık dönemi | old age i. | ||
The citizens need time to make provision for their old age. Vatandaşların yaşlılık dönemleri için hazırlık yapmak üzere zamana ihtiyaçları vardır. More Sentences |
||||
Genel | yaşlılık dönemi | golden age i. | ||
Marine Biology | ||||
Deniz Biyolojisi | yaşlılık dönemi | senescent period i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ömrün çoğunlukla sandalyede ve sakin geçen yaşlılık dönemi | chair days [obsolete] i. |
Genel | ömrün çoğunlukla sandalyede ve sakin geçen yaşlılık dönemi | chairdays [obsolete] i. |