yatalak - Türkçe İngilizce Sözlük

yatalak

"yatalak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yatalak bedridden s.
Since our father is bedridden, we take turns looking after him.
Babamız yatalak olduğu için ona sırayla baktık.

More Sentences
yatalak confined to bed s.
He is confined to bed now.
O, şimdi yatağa mahkûm.

More Sentences
Medical
yatalak bedridden s.
The muscles in his legs had atrophied during the seven months he was bedridden.
Yatalak kaldığı yedi ay boyunca bacaklarındaki kaslar körelmişti.

More Sentences
General
yatalak invalid i.
yatalak bedfast s.
yatalak flat on one's back s.
yatalak invalid s.
yatalak bedded s.
yatalak housebound s.
Colloquial
yatalak laid up s.
Idioms
yatalak flat on back s.
yatalak flat on one's back s.
Medical
yatalak infirm s.
yatalak bedfast s.
yatalak bedrid s.
yatalak sick-abed s.

"yatalak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yatalak hasta sick abed i.
yaşlılar evinde yaşayan yatalak olmayan kişiler ambulant residents i.
yaşlılar evinde yaşayan yatalak durumdaki kişiler bed-bound resident i.
yatalak bir kimseyi baştan aşağı temizleme blanket bath i.
yatalak hastanın hemşire tarafından sünger vasıtası ile yıkanması sponge bath i.
yatalak olan birinin sünger ile temizlenmesi sponge bath i.
yatalak hastada statik pozisyon ve sıkışma nedeniyle dolaşım sorunu yaşanabilen bölge pressure point i.
yatalak olmak become bedridden f.
Phrasals
yatalak olmak be laid up f.
Idioms
yatalak olmak be flat on one's back f.
Law
yatalak hasta confined to bed i.
Medical
yatalak hasta yıkama bedbath i.
yatalak veya iyileşme döneminde olan kimseler için verilen diyet light diet i.
yatalak hasta cot case i.
Veterinary
yatalak sendromu downer cow syndrome i.