Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yeterli sayıda | sufficient number of s. | ||
Israel now has to adopt a sufficient number of measures to strengthen trust. İsrail şimdi güveni güçlendirmek için yeterli sayıda tedbir almak zorundadır. More Sentences |
||||
Genel | yeterli sayıda | enough s. | ||
We need the provision of enough UNHCR financial and human resources to be able to act more effectively. Daha etkin bir şekilde hareket edebilmek için yeterli sayıda BMMYK mali ve insan kaynağı sağlanmasına ihtiyacımız var. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | -den yeterli sayıda | enough of i. |
Genel | bir tabak veya öğün için yeterli sayıda veya miktarda (belirli bir yiyecek) | mess i. |
Genel | taşınacak yük için yeterli sayıda vagonu bir araya getirmek | bunch f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | bir şeyden yeterli sayıda/miktarda olmak | be well off for something f. |
Idioms | ||
Deyim | yeterli sayıda kopya satarak altın sertifikasını almak (plak/albüm) | go gold f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | yeterli sayıda çalışanı olan | fully-staffed s. |
Marine | ||
Denizcilik | yeterli sayıda yelkeni olmayan | undersailed s. |
Printery | ||
Matbaa | bir metni yazdırmak için yeterli sayıda harfin bulunduğu set | type family i. |