|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
yok olan (şey) |
absent s.
|
|
Why, when each individual country can opt to be absent with regard to these?
Neden, her bir ülke bunlarla ilgili olarak yok olmayı tercih edebiliyorken?
More Sentences
|
2 |
Genel |
(ileri yıllarda yok olacak olan) bebeğin vücundaki yağ |
baby fat i.
|
|
3 |
Genel |
direktuvar sistemini yok etmek ve komünist düzeni kurmak için komplo düzenleyen fakat başarısız olan fransız politik provokatör |
babeuf i.
|
|
4 |
Genel |
büyük antiller ve bahamalar'da yaşamış olup, kültürleri soykırım, asimilasyon ve salgın hastalıklar sebebiyle yok edilmiş arawak soyundan olan kimse |
taíno i.
|
|
5 |
Genel |
yok hükmünde olan şey |
zilch i.
|
|
6 |
Genel |
yok etme peşinde olan düşman |
mortal foe i.
|
|
7 |
Genel |
yok olan şey |
deperdit i.
|
|
8 |
Genel |
ortadan yok olan |
vanished s.
|
|
9 |
Genel |
zamanla yok olan |
worn off s.
|
|
10 |
Genel |
neredeyse yok olan |
evanescent s.
|
|
11 |
Genel |
öldürülmesi veya yok edilmesi zor olan |
hard to kill s.
|
|
Proverb |
|
12 |
Atasözü |
olan olmuş, üzülmenin faydası yok |
(it's) no good crying over spilt milk
|
|
13 |
Atasözü |
olan olmuş, üzülmenin faydası yok |
(there's) no good crying over spilt milk
|
|
14 |
Atasözü |
olan olmuş, üzülmenin faydası yok |
(it's) no use crying over spilled milk
|
|
15 |
Atasözü |
olan olmuş, üzülmenin faydası yok |
(there's) no use crying over spilled milk
|
|
16 |
Atasözü |
olan olmuş, üzülmenin faydası yok |
(it's) no use crying over spilt milk
|
|
17 |
Atasözü |
olan olmuş, üzülmenin faydası yok |
(there's) no use crying over spilt milk
|
|
18 |
Atasözü |
olan olmuş, üzülmenin faydası yok |
(there's) no point crying over spilt milk
|
|
|
Technical |
|
19 |
Teknik |
kendinden yok olan reçine |
self-extinguishing resin i.
|
|
Aeronautic |
|
20 |
Havacılık |
yanarak yok olan eski bir alman ticari yolcu zeplini |
hindenburg i.
|
|
Medical |
|
21 |
Medikal |
(ileri yıllarda yok olacak olan) bebeğin vücundaki yağ |
puppy fat i.
|
|
Biology |
|
22 |
Biyoloji |
bazı mantarların konidiyumları arasında yer alıp sonrasında parçalanarak yok olan küçük selüloz kitlesi |
disjunctor i.
|
|
Zoology |
|
23 |
Zooloji |
genetik mutasyonla postu kısalan veya tamamen yok olan ve sonucunda da kıvırcıklaşan memeli |
rex i.
|
|
Botanic |
|
24 |
Botanik |
ağaç kabuğunun zamanla mantar tabakası ile kaplanıp yok olan yeşil katmanı |
mesophloeum i.
|
|
Agriculture |
|
25 |
Tarım |
uygulandıktan kısa süre sonra yok olan (tarım ilacı) |
nonpersistent s.
|
|
Environment |
|
26 |
Çevre |
insan etkinliklerinin çevreye olan olumsuz etkilerini azaltmak veya yok etmek için geliştirilen stratejiler |
ecomanagement i.
|
|
27 |
Çevre |
doğada çürüyerek yok olan şey |
decomposer i.
|
|
28 |
Çevre |
doğada kendi kendine yok olan |
biodegradable s.
|
|
Star Wars |
|
29 |
Star Wars |
ortadan yok olan yer |
vanishing place i.
|
|