Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yokluğundan | for lack of ed. | ||
A lot of wild animals died for lack of food. Bir sürü vahşi hayvan yiyecek yokluğundan öldü. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kristal yapıda bir atom, iyon veya molekülün yokluğundan kaynaklı kusur | vacancy i. |
Genel | yokluğundan dolayı | in default of ed. |
Genel | yokluğundan dolayı | for fault of [obsolete] expr. |
Genel | yokluğundan dolayı | for the fault of [obsolete] expr. |
Phrases | ||
İfadeler | (bir şey) yokluğundan dolayı | in default of (something) expr. |
Physics | ||
Fizik | bir değerlik elektronunun yokluğundan dolayı atomdaki boşluk | hole i. |