Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | zor kazanılmış | hard-won s. | ||
The renewal of this relationship has been confirmed by the recent, hard-won decisions taken within the United Nations. Bu ilişkinin yenilenmesi, Birleşmiş Milletler bünyesinde alınan son ve zor kazanılmış kararlarla teyit edilmiştir. More Sentences |
||||
Genel | zor kazanılmış | hard-earned s. | ||
Genel | zor kazanılmış | dearly-won s. | ||
Genel | zor kazanılmış | hardwon s. | ||
Genel | zor kazanılmış | tight s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | zor kazanılmış güven | hard-won trust i. |
Genel | zor kazanılmış güven | hard-earned trust i. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | zor kazanılmış para | hard-won dollars i. |