a major role - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
a major role önemli bir rol n.
  • The European Union has a major role to play in this fight, as Minister Haarder has so skilfully illustrated.
  • Bakan Haarder'in de ustalıkla ortaya koyduğu gibi, Avrupa Birliği'nin bu mücadelede oynayacağı önemli bir rol vardır.
  • We believe that the European Parliament should play a major role in promoting this dialogue.
  • Avrupa Parlamentosunun bu diyaloğun geliştirilmesinde önemli bir rol oynaması gerektiğine inanıyoruz.
  • In your priorities for the European Council Presidency you said that education would play a major role.
  • Avrupa Konseyi Dönem Başkanlığı için önceliklerinizde eğitimin önemli bir rol oynayacağını söylediniz.
Show More (22)
a major role büyük bir rol n.
  • The National Security Council continues to play a major role in political life.
  • Milli Güvenlik Kurulu, politik yaşamda büyük bir rol oynamaya devam etmektedir.
  • The National Security Council continues to play a major role in political life.
  • Milli Güvenlik Kurulu, siyasi yaşamda büyük bir rol oynamaya devam etmektedir.
  • The National Security Council continues to play a major role in political life.
  • Milli Güvenlik Kurulu, siyasal yaşamda büyük bir rol oynamaya devam etmektedir.
Show More (1)