affected - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
affected etkilenmiş adj.
  • There is nothing on earth that is not affected by the sun.
  • Dünya üzerinde güneşten etkilenmeyen hiçbir şey yoktur.
  • Two new species of pancake batfishes have been found in the area affected by the BP oil spill.
  • BP petrol sızıntısından etkilenen bölgede iki yeni krep yarasa balığı türü bulundu.
  • Tom was greatly affected by the death of his son.
  • Tom oğlunun ölümünden çok etkilendi.
Show More (6)
affected yakalanmış (hastalık) adj.
  • Moreover, former employees are in constant anxiety about whether they will be affected by cancer in the future.
  • Ayrıca eski çalışanlar gelecekte kanser hastalığına yakalanıp yakalanmayacakları konusunda sürekli bir endişe içindedir.
  • It used to be considered normal for every cow to be affected by it occasionally, thereby building up immunity.
  • Eskiden her ineğin ara sıra bu hastalığa yakalanması ve böylece bağışıklık kazanması normal kabul edilirdi.
  • In particular, health-care workers or household members of a SARS patient have been known to be affected.
  • Özellikle sağlık çalışanlarının ya da SARS hastalarının aile fertlerinin hastalığa yakalandığı bilinmektedir.
Show More (0)