|
- The final measure of what will have been achieved will be the EU-Latin America in Mexico in 2004.
- Neyin başarılmış olacağının nihai ölçütü 2004 yılında Meksika'da yapılacak AB-Latin Amerika toplantısı olacaktır.
- We want Europe and America to work together to that end.
- Avrupa ve Amerika'nın bu amaçla birlikte çalışmasını istiyoruz.
- In this context, I should like to make a reference to America.
- Bu bağlamda, Amerika'ya bir gönderme yapmak istiyorum.
- What would happen in the event of weather hazards in the Americas?
- Amerika'da hava tehlikesi olması durumunda ne olur?
- I could have flown to America and back in the same time!
- Aynı anda hem Amerika'ya uçup hem de geri dönebilirdim!
- It demands cooperation and discipline from others in the fight against terrorism, but America itself does as it pleases.
- Terörizmle mücadelede başkalarından işbirliği ve disiplin talep ediyor ama Amerika'nın kendisi istediğini yapıyor.
- America and Europe have built-in safeguards to ensure the Court will not become a political tool.
- Amerika ve Avrupa, Mahkeme'nin siyasi bir araç haline gelmemesini sağlamak için yerleşik güvencelere sahiptir.
- The international coalition, including America, must commit resources to nation-building.
- Amerika'nın da dahil olduğu uluslararası koalisyon, ulus inşası için kaynak ayırmalıdır.
- It demands cooperation and discipline from others in the fight against terrorism, but America itself does as it pleases.
- Terörizmle mücadelede başkalarından işbirliği ve disiplin talep eder ama Amerika'nın kendisi canının istediğini yapar.
- In America, the drugs market is totally deregulated and there is direct consumer advertising.
- Amerika'da ilaç piyasası tamamen serbesttir ve doğrudan tüketici reklamları yapılmaktadır.
- The final measure of what will have been achieved will be the EU-Latin America in Mexico in 2004.
- Neyin başarılmış olacağının son ölçütü 2004 yılında Meksika'da yapılacak AB-Latin Amerika toplantısı olacaktır.
- In this context, I should like to make a reference to America.
- Bu bağlamda Amerika'ya bir gönderme yapmak istiyorum.
- We have to become independent from America's economy.
- Amerika'nın ekonomisinden bağımsız hale gelmeliyiz.
- Whilst being friendly towards America, we very definitely oppose the death penalty.
- Amerika'ya dost olmakla birlikte, idam cezasına kesinlikle karşıyız.
- We need to step up our dialogue with America.
- Amerika ile diyaloğumuzu artırmamız gerekiyor.
- There is still much more work migration in America than in Europe.
- Amerika'da hala Avrupa'dan çok daha fazla iş göçü var.
- There is a debate raging about this even in America itself.
- Bu konuda Amerika'da bile süren bir tartışma var.
- All these things would help to strengthen our relations with America, with our American partners and friends.
- Tüm bunlar Amerika ile, Amerikalı ortaklarımız ve dostlarımızla ilişkilerimizi güçlendirmeye yardımcı olacaktır.
- In fact, I believe that the definition of America's national self-interest mentions the promotion of democracy.
- Aslında Amerika'nın ulusal çıkar tanımının demokrasinin geliştirilmesinden bahsettiğine inanıyorum.
- Clearly, America and the Third World have different views on noise pollution.
- Amerika ve Üçüncü Dünya'nın gürültü kirliliği konusunda farklı görüşlere sahip olduğu açıktır.
- Not of soldiers but of peaceful visitors from America and Cuba.
- Askerler değil ama Amerika ve Küba'dan gelen barışçıl ziyaretçiler.
- In America, the down-and-out who passes by the tycoon's lavish mansion will aspire to match him.
- Amerika'da bir iş adamının lüks malikanesinin önünden geçen bir yoksul, onunla boy ölçüşmeyi arzulayacaktır.
- Now relations between Germany and America are to be improved again at the expense of the European Union as a whole.
- Şimdi Almanya ile Amerika arasındaki ilişkiler, Avrupa Birliği'nin bütünü pahasına yeniden geliştirilecek.
- America and south-east Asia are having a much worse time of it as far as climate and storms go.
- Amerika ve Güneydoğu Asya iklim ve fırtınalar konusunda çok daha kötü günler geçiriyor.
- Meanwhile, we have been able to witness in America what these magicians are capable of.
- Bu arada biz de Amerika'da bu sihirbazların neler yapabildiğine tanık olduk.
- Let us now take a look at America.
- Şimdi Amerika'ya bir göz atalım.
- Europe should look at America to see how things are not done.
- Avrupa, işlerin nasıl yapılmadığını görmek için Amerika'ya bakmalıdır.
- That is perhaps why many graduates and scientists prefer to do their research and studying in America.
- Belki de bu nedenle pek çok mezun ve bilim adamı araştırmalarını ve eğitimlerini Amerika'da yapmayı tercih ediyor.
- It is true that experience in America with the volunteering system has been positive.
- Amerika'da gönüllülük sistemiyle ilgili deneyimin olumlu olduğu doğrudur.
- Indonesia's current problems were caused by Europe and America.
- Endonezya'nın mevcut sorunlarına Avrupa ve Amerika neden oldu.
- Let America listen to her!
- Bırakın Amerika onu dinlesin!
- The Commission is right to want to stop Europe lagging behind America.
- Komisyon, Avrupa'nın Amerika'nın gerisinde kalmasını engellemek istemekte haklıdır.
- Only with Europe's help can America tackle the problems in the world effectively.
- Amerika ancak Avrupa'nın yardımıyla dünyadaki sorunlarla etkin bir şekilde mücadele edebilir.
- It would be good if this centre had more input from Europe and not just from America.
- Bu merkezin sadece Amerika'dan değil Avrupa'dan da daha fazla katkı alması iyi olurdu.
- That was the mood in America in Tuesday.
- Salı günü Amerika'daki hava buydu.
- This mind-set was expected to result in winning the competitive battle with America and Japan.
- Bu zihniyetin Amerika ve Japonya ile rekabet savaşının kazanılmasıyla sonuçlanması bekleniyordu.
- For this reason, new impetus is necessary at the highest political level, particularly from Europe, America and Japan.
- Bu nedenle en üst siyasi düzeyde, özellikle Avrupa, Amerika ve Japonya'dan yeni bir ivme gerekmektedir.
- It is true that experience in America with the volunteering system has been positive.
- Amerika'da gönüllülük sistemine ilişkin deneyimin olumlu olduğu doğrudur.
- More and more people in Europe and America are demonstrating under the slogan 'No blood for oil'.
- Avrupa ve Amerika'da giderek daha fazla sayıda insan 'Petrol için Kan Dökülmesin' sloganı altında gösteriler düzenliyor.
- USD 13 billion a year is what we in Europe and America spend on cosmetics.
- Avrupa ve Amerika'da kozmetiğe harcanan para yılda 13 milyar ABD dolarıdır.
- Within days of the attack on America, a series of concrete measures was tabled by the European Commission.
- Amerika'ya yapılan saldırıdan birkaç gün sonra Avrupa Komisyonu tarafından bir dizi somut tedbir sunuldu.
- No country will remain immune to the economic impact of the horrendous terrorist attacks in America.
- Hiçbir ülke Amerika'da meydana gelen korkunç terör saldırılarının ekonomik etkilerinden muaf kalmayacaktır.
- Whilst being friendly towards America, we very definitely oppose the death penalty.
- Amerika'ya dostça yaklaşmakla birlikte, idam cezasına kesinlikle karşıyız.
- We share in the grief and suffering of America.
- Amerika'nın kederini ve acısını paylaşıyoruz.
- The latter penalty was even supported by Prime Minister Karzai in a statement made at a press interview in America.
- Bu son ceza Başbakan Karzai tarafından Amerika'daki bir basın toplantısında yapılan bir açıklamayla da desteklenmiştir.
- The leading group in America considers its own country to be the best in the world.
- Amerika'daki lider grup kendi ülkesini dünyanın en iyisi olarak görmektedir.
- Since the terrorist attacks of 11 September in America, the profit expectations of the arms industry have risen.
- Amerika'da 11 Eylül'de meydana gelen terör saldırılarından bu yana silah endüstrisinin kar beklentileri yükseldi.
- America is wrong in its stance with regard to the International Criminal Court.
- Amerika Uluslararası Ceza Mahkemesi ile ilgili tutumunda yanılıyor.
- More and more people in Europe and America are demonstrating under the slogan 'No blood for oil'.
- Avrupa ve Amerika'da giderek daha fazla sayıda insan 'Petrol için kana hayır' sloganı altında gösteriler düzenliyor.
- We must catch up on America, or overtake them, if we want to achieve the Lisbon objectives in this area.
- Bu alanda Lizbon hedeflerine ulaşmak istiyorsak Amerika'yı yakalamalı ya da geçmeliyiz.
- The tragic events in America have sent severe economic shock waves through the world.
- Amerika'da yaşanan trajik olaylar tüm dünyaya ciddi ekonomik şok dalgaları gönderdi.
- In this context, I should like to make a reference to America.
- Bu bağlamda Amerika'ya bir atıfta bulunmak istiyorum.
- Within days of the attack on America, a series of concrete measures was tabled by the European Commission.
- Amerika'ya yapılan saldırıdan birkaç gün sonra Avrupa Komisyonu tarafından bir dizi somut önlem masaya yatırıldı.
- What would happen in the event of weather hazards in the Americas?
- Amerika kıtasında hava tehlikesi olması durumunda ne olacaktır?
- We spend more on defence than America, but with far fewer results.
- Savunmaya Amerika'dan daha fazla para harcıyoruz ama çok daha az sonuç elde ediyoruz.
- Political and cultural differences should not make us blind to Europe's and America's common interests.
- Siyasi ve kültürel farklılıklar bizi Avrupa ve Amerika'nın ortak çıkarlarına karşı körleştirmemelidir.
- I could have flown to America and back at the same time!
- Aynı anda Amerika'ya uçup geri dönebilirdim!
- By 1997 America had overtaken Europe in terms of total research and development expenditure.
- 1997 yılına gelindiğinde Amerika, toplam araştırma ve geliştirme harcamaları bakımından Avrupa'yı geride bırakmıştı.
- After 11 September quite clearly one partner, America, feels that it is a nation under attack.
- 11 Eylül'den sonra açıkça bir ortak, Amerika, saldırı altında bir ulus olduğunu hissetmektedir.
- Let us now reunite Europe and America using a pragmatic approach, in other words the D'66 approach.
- Şimdi pragmatik bir yaklaşımla, diğer bir deyişle D'66 yaklaşımıyla, Avrupa ve Amerika'yı yeniden birleştirelim.
- I regretted, too, America's decision to resile so lightly from the Anti-Ballistic Missile Treaty.
- Amerika'nın Anti-Balistik Füze Anlaşması'ndan bu kadar hafif bir şekilde çekilme kararını ben de esefle karşıladım.
- Does America or do certain groups of Americans have an interest in supplying arms?
- Amerika'nın ya da bazı Amerikalı grupların silah tedarikinde çıkarı var mı?
- Most of it comes from America, Argentina and Brazil in the form of soya cake.
- Çoğu Amerika, Arjantin ve Brezilya'dan soya keki şeklinde gelmektedir.
- USD 13 billion a year is what we in Europe and America spend on cosmetics.
- Bizim Avrupa ve Amerika'da kozmetik ürünlerine harcadığımız para yılda 13 milyar dolardır.
- There cannot be competition between us and America.
- Amerika ile aramızda bir rekabet olamaz.
- The population of Japan is less than America.
- Japonya'nın nüfusu Amerika'dan daha azdır.
- She is not an American, but she loves America.
- O Amerikalı değil ama Amerika'yı sever.
- Chaplin left America for good.
- Chaplin, Amerika'yı temelli terk etti.
- John was born in America.
- John Amerika'da doğdu.
- America was at war in 1864.
- Amerika, 1864'te savaştaydı.
- What makes America America?
- Amerika'yı Amerika yapan nedir?
- I come from America.
- Ben Amerika'dan geliyorum.
- America loves you.
- Amerika seni seviyor.
- I ordered some new books from America.
- Amerika'dan yeni kitaplar sipariş ettim.
- It is said that the Vikings preceded Columbus in discovering America.
- Vikingler'in Amerika'yı Kolomb'dan önce keşfettiği söylenir.
- I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught.
- Tom'un yakalanmadan önce yıllarca Amerika'ya uyuşturucu kaçırdığını duydum.
- During the war, America tried to stop trading with England.
- Savaş sırasında Amerika, İngiltere ile ticareti durdurmaya çalıştı.
- America's foreign debt shot past $500 billion.
- Amerika'nın dış borcu 500 milyar doları aştı.
- I have not heard from him since he left for America.
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber almadım.
- The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.
- Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir.
- In America, cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından giderler.
- He went on a voyage to America.
- Amerika'ya bir yolculuğa çıktı.
- When my uncle left for America, many people came to see him off at the airport.
- Amcam Amerika'ya gittiğinde, birçok insan onu havaalanından uğurlamaya geldi.
- This musician was highly praised in both Japan and America.
- Bu müzisyen hem Japonya'da hem de Amerika'da çok övüldü.
- She left for America the day before yesterday.
- Evvelki gün Amerika'ya yola çıktı.
- I don't think that there is any better way to learn English than by living in America.
- İngilizce öğrenmek için Amerika'da yaşamaktan daha iyi bir yol olduğunu sanmıyorum.
- In America, we usually buy eggs by the dozen.
- Amerika'da yumurtaları genellikle düzine ile alırız.
- Orange juice is the most popular juice in America.
- Portakal suyu Amerika'daki en popüler meyve suyudur.
- Washington was a good leader of America.
- Washington Amerika'nın iyi bir lideriydi.
- He started for America yesterday.
- O, dün Amerika için yola çıktı.
- America is the richest and most powerful country.
- Amerika en zengin ve en güçlü ülkedir.
- This is not the America I know and love.
- Bildiğim ve sevdiğim Amerika bu değil.
- The conquest of İstanbul antedates the discovery of America.
- İstanbul'un fethi Amerika'nın keşfinden öncedir.
- Nothing has been heard from him since he left for America.
- O, Amerika'ya gittiğinden beri ondan hiçbir haber alınmadı.
- I intended to study medicine in America.
- Amerika'da tıp okumak istiyordum.
- What language is spoken in America?
- Amerika'da hangi dil konuşulur?
- Were you in America last month?
- Geçen ay Amerika'da mıydın?
- That aunt of his often visited America.
- Onun teyzesi sık sık Amerika'yı ziyaret ediyordu.
- Tom came to America as a stowaway on a ship.
- Tom bir gemide bir kaçak yolcu olarak Amerika'ya geldi.
- Born in America, Taro speaks good English.
- Amerika'da doğduğu için, Taro iyi İngilizce konuşur.
- America is not the most democratic nation.
- Amerika en demokratik ülke değil.
- The urban population of America is increasing.
- Amerika'nın kent nüfusu artıyor.
- At all costs, I want to live in America.
- Ne pahasına olursa olsun, Amerika'da yaşamak istiyorum.
- When the national hockey team visited America, half the players defected.
- Milli hokey takımı Amerika'yı ziyaret ettiğinde, oyuncuların yarısı iltica etti.
- America is a country of immigrants.
- Amerika bir göçmen ülkesidir.
- Is being a Muslim in America difficult?
- Amerika'da Müslüman olmak zor mu?
- That uncle of his often visited America.
- Amcası sık sık Amerika'yı ziyaret ederdi.
- Twitter is one of the most popular social media platforms in America.
- Twitter, Amerika'daki en popüler sosyal medya platformlarından biri.
- That aunt of his often visited America.
- O teyzesi sık sık Amerika'yı ziyaret ederdi.
- It is said that the Vikings preceded Columbus in discovering America.
- Vikingler'in Amerika'yı keşfetmede Kolomb'dan önce geldiği söylenir.
- You have to cross the ocean to get to America.
- Amerika'ya gitmek için okyanusu geçmen gerek.
- We went to church every Sunday when we were in America.
- Amerika'dayken her Pazar kiliseye gittik.
- America once favored a policy of isolationism.
- Amerika bir zamanlar izolasyonizm politikasını destekliyordu.
- He left Japan for America.
- Japonya'yı Amerika için terk etti.
- America is more divided than ever.
- Amerika hiç olmadığı kadar bölünmüş halde.
- He came from one of the richest families in America.
- Amerika'nın en zengin ailelerinden birinden geliyordu.
- I want to stay in America for a few years.
- Birkaç yıl Amerika'da kalmak istiyorum.
- When women succeed, America succeeds.
- Kadınlar başarılı olduğunda, Amerika başarılı olur.
- The urban population of America is increasing.
- Amerika'nın kentsel nüfusu artmaktadır.
- There is a library in every city in America.
- Amerika'daki her şehirde bir kütüphane var.
- Ain't that America?
- Orası Amerika değil mi?
- In America, we usually buy eggs by the dozen.
- Amerika'da, biz genellikle yumurtayı düzine ile alırız.
- Compared with those in America, Japanese marriages rarely end in divorce.
- Amerika'dakilerle karşılaştırıldığında, Japon evlilikleri nadiren boşanmayla sonuçlanıyor.
- Native Americans lived in America before the Europeans arrived.
- Amerika'da Avrupalılar gelmeden önce Amerikan yerlileri yaşıyordu.
- That program will be broadcast throughout America.
- Bu program tüm Amerika'da yayınlanacak.
- I have not heard from him since he left for America.
- O Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber almadım.
- To tell you the truth, I don't care for America.
- Sana açık söylemek gerekirse, Amerika'yı sevmiyorum.
- It's the deadliest city in America.
- Amerika'nın en ölümcül şehri.
- Some superstitious people in America believe that if a black cat crosses your path, you'll have bad luck.
- Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar, yolunuza kara bir kedi çıkarsa kötü şans getireceğine inanır.
- This is exactly what America needs.
- Bu tam da Amerika'nın ihtiyacı olan şey.
- To tell you the truth, I don't care for America.
- Doğruyu söylemek gerekirse, Amerika umurumda değil.
- America is beautiful.
- Amerika güzeldir.
- I left for America at ten o'clock.
- Saat onda Amerika'ya gitmek için yola çıktım.
- There are people of many different races living in America.
- Amerika'da yaşayan birçok farklı ırktan insan var.
- America is more divided than ever.
- Amerika hiç olmadığı kadar bölünmüş durumdadır.
- That he grew up in America is well-known.
- Amerika'da büyüdüğü çok iyi biliniyor.
- America is in the midst of a drug overdose epidemic.
- Amerika aşırı dozda uyuşturucu salgınının ortasındadır.
- Many criminals in America are addicted to drugs.
- Amerika'da çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.
- When I lived in America I played golf with my friends.
- Amerika'da yaşarken arkadaşlarımla golf oynardım.
- He's coming back from America a week from today.
- Bugünden bir hafta sonra Amerika'dan dönüyor.
- Self-help books are very popular in America.
- Kendi kendine yardım kitapları Amerika'da çok popüler.
- There are people of many different races living in America.
- Amerika'da yaşayan birçok farklı ırklarda insanlar vardır.
- Tom came to America as a stowaway on a ship.
- Tom Amerika'ya bir gemide kaçak yolcu olarak geldi.
- Do you know what the capital of America is?
- Amerika'nın başkentinin neresi olduğunu biliyor musun?
- America is made up of 50 states.
- Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır.
- What do you know about America?
- Amerika hakkında ne biliyorsun?
- Fizzy water isn't very popular in America.
- Gazlı su Amerika'da çok popüler değil.
- Tom wanted to spend the rest of his life in America.
- Tom hayatının geri kalanını Amerika'da geçirmek istedi.
- He went on a voyage to America.
- O, Amerika'ya seyahate gitti.
- They say that the Vikings discovered America before Columbus.
- Vikinglerin Amerika'yı Kolomb'dan önce keşfettiğini söylüyorlar.
- Nothing has been heard from him since he left for America.
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber alınamıyor.
- The voyage to America used to take many weeks.
- Amerika yolculuğu eskiden haftalarca sürerdi.
- If you want to earn money, America is the best.
- Para kazanmak istiyorsan, Amerika en iyisi.
- She was in America last month.
- Geçen ay Amerika'daydı.
- Washington was the most famous man in America.
- Washington Amerika'nın en ünlü adamıydı.
- No sport is as popular as football in America.
- Amerika'da hiçbir spor futbol kadar popüler değildir.
- The Statue of Liberty is the symbol of America.
- Özgürlük Heykeli Amerika'nın sembolüdür.
- America is not the most democratic nation.
- Amerika en demokratik ulus değildir.
- Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
- Birçok Avrupa mutfağında terazi vardır çünkü orada kuru malzemeler ağırlıkla ölçülür, Amerika'dakinin aksine hacimle ölçülür.
- It would have been better if you had stayed in America.
- Amerika'da kalsaydın daha iyi olurdu.
- In America traffic keeps to the right.
- Amerika'da trafik sağdan akar.
- That program will be broadcast throughout America.
- O program Amerika'da yayınlanacak.
- America likes to believe that it's a classless society.
- Amerika sınıfsız bir toplum olduğuna inanmayı sever.
- They say that in America anyone can become president, but perhaps that's not really true.
- Amerika'da herkesin başkan olabileceğini söylerler, ama belki de bu gerçekten doğru değildir.
- We import flour from America.
- Unu Amerika'dan ithal ediyoruz.
- The teacher told us that Columbus discovered America in 1492.
- Öğretmen bize Columbus'ın Amerika'yı 1492'de keşfettiğini söyledi.
- He said that America declared its independence in 1776.
- O, Amerika'nın 1776 yılında bağımsızlığını ilan ettiğini söyledi.
- We knew that Columbus visited America in 1492.
- Biz Kolomb'un 1492 yılında Amerika'yı ziyaret ettiğini biliyorduk.
- America fancies itself the world's freest nation.
- Amerika kendini dünyanın en özgür ülkesi sanıyor.
- Walt's neighbours came to America right after living in Korea.
- Walt'un komşuları Kore'de yaşadıktan hemen sonra Amerika'ya gelmişler.
- He developed his English skill while he was in America.
- Amerika'da iken İngilizce becerisini geliştirdi.
- He hasn't actually been to America.
- Aslında Amerika'ya gitmedi.
- Fizzy water isn't very popular in America.
- Gazlı su Amerika'da pek popüler değil.
- Christopher Columbus discovered America.
- Kristof Kolomb Amerika'yı keşfetti.
- My impression of America is very good.
- Amerika hakkındaki izlenimim çok iyi.
- He left Japan for America.
- Amerika'ya gitmek için Japonya'dan ayrıldı.
- He fought in America's war against Mexico.
- Amerika'nın Meksika'ya karşı savaşında savaştı.
- That uncle of his often visited America.
- Onun şu amcası sık sık Amerika'yı ziyaret etti.
- He likes to read the Chinese book his father wrote in America.
- Babasının Amerika'da yazdığı Çince kitabı okumayı seviyor.
- Every town in America has a library.
- Amerika'da her kasabanın bir kütüphanesi vardır.
- We will destroy our nuclear weapons with America.
- Biz Amerika ile birlikte nükleer silahlarımızı yok edeceğiz.
- Sport in America is very important.
- Amerika'da spor çok önemlidir.
- Eggs are usually sold by the dozen in America.
- Amerika'da yumurtalar genellikle düzine ile satılır.
- America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
- Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
- America is the richest country in the world.
- Amerika dünyada en zengin ülkedir.
- Having been brought up in America, my father speaks English fluently.
- Amerika'da büyüdüğü için babam akıcı bir şekilde İngilizce konuşur.
- Are you from America?
- Amerika'dan mı geliyorsun?
- America is ahead in space technology.
- Amerika uzay teknolojisinde ileride.
- Washington was the most famous man in America.
- Amerika'nın en meşhur adamı Washington'du.
- She moved to America.
- Mary Amerika'ya taşındı.
- The situation in Afghanistan demonstrates America's goals, and our need to work together.
- Afganistan'daki durum Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışma ihtiyacımızı ortaya koymaktadır.
- He went to America with high hopes, but now he's driving an Uber.
- Amerika'ya büyük umutlarla gitmişti ama şimdi Uber şoförlüğü yapıyor.
- America is more divided than ever.
- Amerika her zamankinden daha fazla bölünmüştür.
- He's never been to America.
- Amerika'ya hiç gitmedi.
- America is the world's self-appointed policeman.
- Amerika dünyanın kendi kendini tayin eden polisidir.
- America is the land of opportunity.
- Amerika fırsatlar ülkesidir.
- Is your wife still in America?
- Karın hala Amerika'da mı?
- Of course our lifestyle is different from America.
- Tabii ki yaşam tarzımız Amerika'dan farklı.
- Walt's neighbours came to America right after living in Korea.
- Walt'ın komşuları Amerika'ya Kore'de yaşadıktan sonra geldiler.
- Roughly half of America's fruits and vegetables come from California.
- Amerika'nın meyvelerinin ve sebzelerinin kabaca yarısı Kaliforniya'dan geliyor.
- When women succeed, America succeeds.
- Kadınlar başarılı olduğunda Amerika da başarılı olur.
- America, here I come!
- Amerika, işte geliyorum!
- He's going back to America.
- O, Amerika'ya geri dönecek.
- America is very large.
- Amerika çok geniştir.
- We had to leave for America on short notice.
- Kısa sürede Amerika'ya gitmek zorunda kaldık.
- Italy invests in small and middle industries, while America invests in large industries.
- İtalya küçük ve orta sanayiye yatırım yaparken, Amerika büyük sanayiye yatırım yapar.
- He went to Europe by way of America.
- O, Amerika yoluyla Avrupa'ya gitti.
- I left for America at ten o'clock.
- Saat onda Amerika'ya doğru yola çıktım.
- Columbus discovered America.
- Kolomb, Amerika'yı keşfetti.
- I'm going back to America.
- Ben Amerika'ya dönüyorum.
- Who discovered America?
- Amerika'yı kim keşfetti?
- Most of the clothes that Americans wear are made outside of America.
- Amerikalıların giydiği kıyafetlerin çoğu Amerika dışında üretilmektedir.
- In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
- America is very large.
- Amerika çok büyük.
- Why do you think football isn't popular in America?
- Neden futbolun Amerika'da popüler olmadığını düşünüyorsunuz?
- Blue jeans are a symbol of America.
- Mavi kot Amerika'nın sembolüdür.
- He left for America by air.
- Hava yoluyla Amerika'ya gitti.
- David Beckham now lives in America.
- David Beckham artık Amerika'da yaşıyor.
- He said that America declared its independence in 1776.
- Amerika'nın 1776'da bağımsızlığını ilan ettiğini söyledi.
- George reached his goal of traveling to America.
- George, Amerika'ya seyahat etme hedefine ulaştı.
- A crisis in France could be bad for America.
- Fransa'daki bir kriz Amerika için kötü olabilir.
- He's a star in Germany, but completely unknown in America.
- Almanya'da bir yıldız ama Amerika'da hiç tanınmıyor.
- They always show their love for America.
- Amerika'ya olan sevgilerini her daim gösterirler.
- We went to church every Sunday when we were in America.
- Biz Amerika'dayken her pazar kiliseye giderdik.
- A student from America lives near my house.
- Amerika'dan bir öğrenci evimin yakınında yaşıyor.
- I have a friend who lives in America.
- Amerika'da yaşayan bir arkadaşım var.
- She left for America the day before yesterday.
- Dünden önceki gün Amerika'ya gitti.
- What do they speak in America?
- Amerika'da ne konuşuyorlar?
- Do you plan to visit America someday?
- Birgün Amerika’yı ziyaret etmeyi planlıyor musun?
- God bless America.
- Tanrı Amerika'yı korusun.
- She is not an American, but she loves America.
- Amerikalı değil ama Amerika'yı seviyor.
- Most of the clothes that Americans wear are made outside of America.
- Amerikalıların giydikleri giysilerin çoğu Amerika'nın dışında yapılmaktadır.
- This book is on the manners and customs of America.
- Bu kitap Amerika'nın görgü ve gelenekleri üzerinedir.
- He was born in America.
- Amerika'da doğdu.
- Are you from America?
- Sen Amerika'dan mısın?
- Which ocean separates China and America?
- Çin ve Amerika'yı hangi okyanus ayırır?
- COVID-19 has been spreading rapidly in America recently.
- COVID-19 son zamanlarda Amerika'da hızla yayılıyor.
- Columbus discovered America in 1492.
- Kolomb, 1492'de Amerika'yı keşfetti.
- Let's bring manufacturing jobs back to America.
- Üretim işlerini Amerika'ya geri getirelim.
- America is a continent of immigration.
- Amerika göç alan bir kıtadır.
- I've already been to America two times.
- Ben zaten Amerika'ya iki kez gittim.
- I have visited America.
- Amerika'yı ziyaret ettim.
- When did America become independent of England?
- Amerika ne zaman İngiltere'den bağımsız oldu?
- He fought in America's war against Mexico.
- Amerika'nın Meksika'ya karşı savaşında dövüştü.
- Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
- Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkilerini geliştirmek için çok çalıştı.
- English is spoken in America.
- Amerika'da İngilizce konuşulur.
- Some superstitious people in America believe that if a black cat crosses your path, you'll have bad luck.
- Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.
- He's not an American, but he likes America.
- Amerikalı değil ama Amerika'yı seviyor.
- America has the world’s largest economy, and its army is the most powerful.
- Amerika dünyanın en büyük ekonomisine ve en güçlü ordusuna sahiptir.
- If you decide to come to America, please let me know as soon as possible.
- Eğer Amerika'ya gelmeye karar verirseniz, lütfen en kısa zamanda bana haber verin.
- Native Americans lived in America before the Europeans arrived.
- Yerli Amerikalılar Avrupalılar gelmeden önce Amerika'da yaşıyordu.
- There are roads and freeways wherever you go in America.
- Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır.
- The musician is enjoying great popularity both in Japan and in America.
- Müzisyen hem Japonya'da hem de Amerika'da büyük bir popülariteye sahip.
- America was discovered by Columbus in 1492.
- Amerika 1492 yılında Kolomb tarafından keşfedildi.
- America did away with slavery in 1863.
- Amerika 1863 yılında köleliği kaldırdı.
- In 1853, Perry asked Japan to open the door to America.
- 1853 yılında Perry Japonya'dan Amerika'ya kapılarını açmasını istemiştir.
- The conquest of İstanbul antedates the discovery of America.
- İstanbul'un fethi, Amerika'nın keşfinden önce gelir.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
- Bugünkü gazete başbakanın Amerika'yı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- He has been to America.
- O, Amerika'da bulunmuştur.
- My friends set off to America.
- Arkadaşlarım Amerika'ya gitti.
- We will destroy our nuclear weapons with America.
- Nükleer silahlarımızı Amerika ile birlikte yok edeceğiz.
- In America, my schedule is different and unique nearly every day.
- Amerika'da programım neredeyse her gün farklı ve benzersizdir.
- They are going to emigrate to America.
- Amerika'ya göç edecekler.
- He hasn't actually been to America.
- Aslında Amerika'da bulunmadı.
- America is a country of immigrants.
- Amerika, göçmenler ülkesidir.
- Many criminals in America are addicted to drugs.
- Amerika'daki birçok suçlu uyuşturucu bağımlısıdır.
- In America, cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından gider.
- What is the most popular sport in America?
- Amerika'da en popüler spor hangisidir?
- Everyone in America can easily have a gun if he wants it.
- Amerika'daki herkes, isterse kolayca silah sahibi olabilir.
- What's your favorite small town in America?
- Amerika'da en sevdiğin küçük kasaba hangisi?
- The natives of the North-West Pacific Coast of America were probably descendants of tribes from Asia.
- Amerika'nın Kuzey-Batı Pasifik sahili yerlileri muhtemelen Asyalı kabilelerin soyundandı.
- Why do you think football isn't popular in America?
- Sence futbol Amerika'da neden popüler değil?
- This book is on the manners and customs of America.
- Bu kitap Amerika'nın örf ve adetleri üzerine.
- America has the world’s largest economy, and its army is the most powerful.
- Amerika dünyanın en büyük ekonomisine ve en güçlü ordusuna sahip.
- Corn is the most highly subsidized crop in America.
- Mısır, Amerika'da en çok sübvanse edilen üründür.
- Self-help books are very popular in America.
- Kişisel gelişim kitapları Amerika'da çok popüler.
- He was in America at that time.
- O zamanlar Amerika'daydı.
- They speak English in America.
- Amerika'da İngilizce konuşulur.
- His nephew lives in America.
- Yeğeni Amerika'da yaşıyor.
- America isn't a country, it's a continent.
- Amerika ülke değil kıtadır.
- I have been to America twice.
- Amerika'ya iki kez gittim.
- There is a border between America and Mexico.
- Amerika ve Meksika arasında bir sınır var.
- Fizzy water isn't very popular in America.
- Soda Amerika'da pek popüler değil.
- She's going back to America.
- Amerika'ya geri dönüyor.
- She went to Europe via America.
- Amerika üzerinden Avrupa'ya gitti.
- He wanted to see his boss in Tokyo before leaving for America.
- Amerika'ya gitmeden önce Tokyo'daki patronunu görmek istedi.
- Do you think you can live on a dollar a day in America?
- Sence Amerika'da günde bir dolarla yaşayabilir misin?
- They arrived in America a few days ago.
- Amerika'ya birkaç gün önce geldiler.
- John was born in America.
- John, Amerika'da doğdu.
- America was discovered by Columbus in 1492.
- Amerika 1492 yılında Columbus tarafından keşfedildi.
- Lucy is a student from America.
- Lucy Amerika'dan gelen bir öğrenci.
- America is very big.
- Amerika çok büyüktür.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
- Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- In America, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.
- Amerika'da hazır yemek tüketimi 1977-1995 yılları arası üç katına çıktı.
- In America, many people have fences around their homes.
- Amerika'da birçok insanın evinin etrafında çitler vardır.
- I want to travel to some countries when I'm older and America is definitely on the list.
- Büyüdüğümde bazı ülkelere seyahat etmek istiyorum ve Amerika kesinlikle listede.
- What language do people speak in America?
- Amerika'da insanlar hangi dili konuşuyor?
- I met a student from America yesterday.
- Dün Amerika'dan bir öğrenciyle tanıştım.
- The abolition of slavery in Europe eventually reached America.
- Avrupa'da köleliğin kaldırılması sonunda Amerika'ya ulaştı.
- In general, people in America tend to prefer bigger cars.
- Genel olarak, Amerika'daki insanlar daha büyük arabaları tercih etme eğilimindedir.
- I live in Boston in America right now, but I plan on going back to Japan later this year.
- Şu anda Amerika'da Boston'da yaşıyorum ama bu yıl içinde Japonya'ya dönmeyi planlıyorum.
- Japan's attack had brought America into the war.
- Japonya'nın saldırısı Amerika'yı savaşa sokmuştu.
- You can fly across America in about five hours.
- Yaklaşık beş saatte uçarak Amerika'yı geçebilirsin.
- He is not an American, but he loves America.
- Amerikalı değil ama Amerika'yı seviyor.
- She left for America the day before yesterday.
- Önceki gün Amerika'ya hareket etti.
- It was after a meeting in America that he decided to write a book for non-scientists.
- Amerika'da bir toplantıdan sonra bilim adamı olmayanlar için bir kitap yazmaya karar verdi.
- My uncle comes back from America next Monday.
- Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.
- At one time there were many slaves in America.
- Bir zamanlar Amerika'da birçok köle vardı.
- He left for America the day before yesterday.
- Dünden önceki gün Amerika'ya gitti.
- Everyone in America can easily have a gun if he wants it.
- Amerika'da herkes isterse kolayca silah sahibi olabilir.
- Japanese should not forget that America is a multiracial nation.
- Japonlar Amerika'nın çok ırklı bir ulus olduğunu unutmamalıdır.
- Tom is the only American Mary knows whose father wasn't born in America.
- Tom, Mary'nin tanıdığı ve babası Amerika'da doğmamış olan tek Amerikalı.
- He came back from America.
- Amerika'dan geri döndü.
- America is very big.
- Amerika çok büyük.
- Washington was a good leader of America.
- Washington, Amerika'nın iyi bir lideriydi.
- He went to America for the purpose of studying American literature.
- Amerika'ya Amerikan edebiyatı okumak için gitmiş.
- He taught us that Columbus discovered America.
- Kolomb'un Amerika'yı keşfettiğini bize o öğretti.
- In America it's taken as axiomatic that only children can learn languages.
- Amerika'da sadece çocukların dil öğrenebileceği varsayılır.
- I was getting used to living in America.
- Amerika'da yaşamaya alışmaya başlamıştım.
- Many criminals in America are addicted to drugs.
- Amerika'daki çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.
- My uncle comes back from America next Monday.
- Amcam önümüzdeki Pazartesi Amerika'dan dönüyor.
- She is well known both in Japan and in America.
- Hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınıyor.
- The English established colonies in America.
- İngilizler Amerika'da koloniler kurdular.
- The Statue of Liberty is a symbol of America.
- Özgürlük Heykeli Amerika'nın bir sembolüdür.
- She is well known both in Japan and in America.
- O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
- She was born in America and grew up in Japan.
- Amerika'da doğdu ve Japonya'da büyüdü.
- I want to make my home in America.
- Amerika'da yaşamak istiyorum.
- She is leaving for America tonight.
- Bu gece Amerika'ya gidiyor.
- He started for America yesterday.
- Dün Amerika'ya doğru yola çıktı.
- It's the deadliest city in America.
- Amerika'nın en ölümcül şehridir.
- Born in America, Taro speaks good English.
- Amerika'da doğan Taro iyi İngilizce konuşur.
- America isn't a country, it's a continent.
- Amerika bir ülke değil, bir kıta.
- He has set off for America.
- Amerika'ya doğru yola çıktı.
- What language do people speak in America?
- Amerika'da insanlar hangi dili konuşur?
- Tom wanted to visit America.
- Tom Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
- This is exactly what America needs.
- Amerika'nın ihtiyacı olan şey tam olarak budur.
- America is a land of immigrants.
- Amerika bir göçmenler ülkesidir.
- He's not an American, but he likes America.
- O bir Amerikalı değil ama o, Amerika'yı seviyor.
- He's never been to America.
- O Amerika'da hiç bulunmadı.
- This is America, speak whatever language you want.
- Burası Amerika, istediğiniz dili konuşun.
- What languages are spoken in America?
- Amerika'da hangi diller konuşulur?
- Proverbs are still very popular in America.
- Atasözleri Amerika'da hala çok popüler.
- At one time there were many slaves in America.
- Bir zamanlar Amerika'da çok sayıda köle vardı.
- America is very patriotic.
- Amerika çok vatanseverdir.
- Have you made much progress in English in America?
- Amerika'da İngilizce konusunda çok ilerleme kaydettiniz mi?
- She's going back to America.
- O, Amerika'ya geri gidiyor.
- COVID-19 has been spreading rapidly in America recently.
- Son zamanlarda koronavirüs Amerika'da hızla yayılıyor.
- What are some foods commonly eaten in America?
- Amerika'da yaygın olarak yenen bazı yiyecekler nelerdir?
- He left for America the day before yesterday.
- Önceki gün Amerika'ya hareket etti.
- The people of America fought for their independence.
- Amerika halkı bağımsızlığı için savaştı.
- I have never gone to America.
- Amerika'ya hiç gitmedim.
- The ship carried hundreds of immigrants to America.
- Gemi Amerika'ya yüzlerce göçmen taşıdı.
- Have you ever been to America?
- Hiç Amerika'ya gittin mi?
- The conquest of America cost between 60 and 70 million lives.
- Amerika kıtasının fethi 60 ila 70 milyon cana mal oldu.
- I will have graduated from college by the time you come back from America.
- Siz Amerika'dan döndüğünüzde ben üniversiteden mezun olmuş olacağım.
- What's your favorite small town in America?
- Amerika'da en sevdiğiniz küçük kasaba hangisi?
- The President left for America this morning.
- Başkan bu sabah Amerika'ya hareket etti.
- I was born in America.
- Ben Amerika'da doğdum.
- If your company primarily does business with America, then you should be studying English with a native speaker from America.
- Eğer şirketiniz ağırlıklı olarak Amerika ile iş yapıyorsa, o zaman Amerika'dan ana dili İngilizce olan biriyle İngilizce çalışmalısınız.
- I ordered some new books from America.
- Amerika'dan bazı yeni kitaplar ısmarladım.
- He developed his English skill while he was in America.
- Amerika'dayken İngilizcesini geliştirdi.
- America is a country of immigrants.
- Amerika bir göçmenler ülkesidir.
- There are fifty states in America.
- Amerika'da elli eyalet var.
- Have you ever been to America?
- Amerika'da hiç bulundun mu?
- When did your friend leave for America?
- Arkadaşın ne zaman Amerika'ya hareket etti?
- What do they speak in America?
- Onlar Amerika'da ne konuşuyorlar?
- This is not the America I want for my children.
- Çocuklarım için istediğim Amerika bu değil.
- In America, you are a minor if you are under 18 years old.
- Amerika'da 18 yaşın altındaysanız reşit değilsinizdir.
- America is very large.
- Amerika çok büyüktür.
- Christopher Columbus discovered America.
- Kristof Kolomb, Amerika'yı keşfetti.
- He was born in England, but was educated in America.
- O İngiltere'de doğdu ama Amerika'da eğitim gördü.
- America was a mainly agricultural society.
- Amerika temel olarak bir tarım toplumuydu.
- I understand you're visiting from America.
- Anladığım kadarıyla Amerika'dan geliyorsunuz.
- You can fly across America in about five hours.
- Amerika'yı yaklaşık beş saatte uçarak geçebilirsiniz.
- The teacher told us that Columbus discovered America in 1492.
- Öğretmen bize Kolomb'un 1492 yılında Amerika'yı keşfettiğini söyledi.
- I don't know if you know or not, but here in America you're expected to tip the waiter.
- Bilip bilmediğini bilmiyorum fakat burada Amerika'da garsona bahşiş vermen bekleniyor.
- Foreign investors withdrew their money from America.
- Yabancı yatırımcılar paralarını Amerika'dan çektiler.
- The conquest of America cost between 60 and 70 million lives.
- Amerika'nın fethi 60 ila 70 milyon insanın hayatına mal oldu.
- Foreign investors withdrew their money from America.
- Yabancı yatırımcılar, Amerika'daki paralarını geri çektiler.
- What languages are spoken in America?
- Amerika'da hangi diller konuşuluyor?
- America has strict laws to protect human rights.
- Amerika'da insan haklarını korumak için katı yasalar vardır.
- The Statue of Liberty is a symbol of America.
- Özgürlük Heykeli Amerika'nın sembolüdür.
- I was getting used to living in America.
- Amerika'da yaşamaya alışıyordum.
- Are we losing a day on the way to America?
- Amerika yolunda bir gün mü kaybediyoruz?
- It was because he was injured that he decided to return to America.
- O yaralandığı için Amerika'ya dönmeye karar verdi.
- I don't know if you know or not, but here in America you're expected to tip the waiter.
- Bilip bilmediğini bilmiyorum ama Amerika'da garsona bahşiş vermen beklenir.
- He likes reading the Chinese book his father wrote in America.
- Babasının Amerika'da yazdığı Çince kitabı okumayı seviyor.
- Tom thinks women in America wear too much perfume.
- Tom Amerika'daki kadınların çok fazla parfüm kullandığını düşünüyor.
- America is often referred to as a melting pot.
- Amerika genellikle çeşitli ırk ve ulustan insanların kaynaştığı bir yer olarak anılır.
- The English established colonies in America.
- İngilizler Amerika'da koloniler kurdu.
- He is studying the origin of jazz in America.
- O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.
- We have really everything in common with America nowadays except, of course, language.
- Bugünlerde Amerika ile ortak gerçekten her şeyimiz var, elbette dil hariç.
- He believed in protecting America's wilderness areas.
- O, Amerika'nın vahşi alanlarını korumaya inanıyordu.
- He has endured sacrifices for America that most of us cannot begin to imagine.
- Amerika için çoğumuzun hayal bile edemeyeceği fedakarlıklara katlandı.
- He has been to Europe, not to mention America.
- Avrupa'da bulundu, Amerika'dan bahsetmiyorum bile.
- I have been to America twice.
- İki kez Amerika'da bulundum.
- I understand you're visiting from America.
- Amerika'dan ziyaret ettiğinizi anlıyorum.
- I've already been to America two times.
- Zaten Amerika'ya iki kez gittim.
- She was born in America.
- O Amerika'da doğdu.
- Canada is on the north side of America.
- Kanada, Amerika'nın Kuzey tarafındadır.
- America's Civil War lasted four years.
- Amerika'nın İç Savaşı dört yıl sürdü.
- There are fifty states in America.
- Amerika'da elli eyalet vardır.
- Roughly half of America's fruits and vegetables come from California.
- Amerika'nın meyve ve sebzelerinin yaklaşık yarısı Kaliforniya'dan geliyor.
- America is ahead in space technology.
- Amerika uzay teknolojisinde ilerdedir.
- America is the richest country in the world.
- Amerika dünyanın en zengin ülkesidir.
- Japan has caught up with America in some fields.
- Japonya bazı alanlarda Amerika'yı yakaladı.
- Have you heard from him since he left for America?
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber aldınız mı?
- Has John returned to America for good?
- John Amerika'ya temelli mi döndü?
- Her cousin lives in America.
- Kuzeni Amerika'da yaşıyor.
- It's said that the Vikings discovered America before Columbus did.
- Amerika'yı Kolomb'dan önce Vikinglerin keşfettiği söylenir.
- She advised him to talk about his life in America.
- Ona Amerika'daki hayatı hakkında konuşmasını tavsiye etti.
- Blue jeans are a symbol of America.
- Blue jeans Amerika'nın bir sembolüdür.
- When did America become independent of England?
- Amerika İngiltere'den ne zaman bağımsız oldu?
- My friends set off to America.
- Arkadaşlarım Amerika'ya doğru yola çıktılar.
- I'll get in touch with you as soon as I return from America.
- Amerika'dan döner dönmez sizinle temasa geçeceğim.
- Orange juice is the most popular juice in America.
- Portakal suyu, Amerika'nın en popüler meyve suyudur.
- He is not an American, but he loves America.
- O Amerikalı değil, ama Amerika'yı sever.
- Eggs are usually sold by the dozen in America.
- Yumurtalar Amerika'da genellikle düzineler halinde satılıyor.
- Tom wondered why many people in America think that baseball is more interesting to watch than soccer.
- Tom, Amerika'daki birçok insanın neden beyzbolun futboldan daha ilginç olduğunu düşündüğünü merak ediyordu.
- This is America, speak whatever language you want.
- Burası Amerika, istediğin dili konuş.
- I live in America.
- Amerika'da yaşıyorum.
- He believed in protecting America's wilderness areas.
- Amerika'nın vahşi doğasını korumaya inanıyordu.
- The legal system in America is the world's finest.
- Amerika'daki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
- America has enemies.
- Amerika'nın düşmanları var.
- The ship carried hundreds of immigrants to America.
- Gemi yüzlerce göçmeni Amerika'ya taşıdı.
- Didn't you visit America?
- Amerika'yı ziyaret etmediniz mi?
- Have you heard from him since he left for America?
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber aldın mı?
- Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
- Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkilerini iyileştirmek için çok çalıştı.
- It was because he was injured that he decided to return to America.
- Yaralandığı için Amerika'ya dönmeye karar verdi.
- What language do they speak in America?
- Amerika'da hangi dili konuşuyorlar?
- Columbus discovered America in 1492.
- Kolomb Amerika'yı 1492'de keşfetti.
- Japanese should not forget that America is a multiracial nation.
- Japonlar Amerikanın çok ırklı bir ulus olduğunu unutmamalı.
- The musician is enjoying great popularity both in Japan and in America.
- Müzisyen hem Japonya hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük ilgi görüyor.
- What are some foods commonly eaten in America?
- Amerika'da yaygın olarak yenilen yiyecekler nedir?
- My father often goes to America on business.
- Babam sık sık iş için Amerika'ya gider.
- I went to Europe by way of America.
- Amerika üzerinden Avrupa'ya gittim.
- I am going to America by plane.
- Amerika'ya uçakla gidiyorum.
- In those days, America was not independent of the United Kingdom.
- O günlerde Amerika, Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
- He made friends with her in America.
- Amerika'da onunla arkadaş oldu.
- A crisis in France could be bad for America.
- Fransa'daki bir kriz Amerika için kötü olabilirdi.
- When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.
- Kolomb Amerika'yı keşfettiğinde bizonlar (Amerikan bufalosu) geniş bir alanda yaşıyordu.
- In America elderly people are not given the same degree of respect they receive in many other countries.
- Amerika'da yaşlılara diğer birçok ülkede gösterildiği kadar saygı gösterilmez.
- He was born in America.
- O Amerika'da doğdu.
- He taught us that Columbus discovered America.
- O bize Columbus'un Amerika'yı keşfettiğini öğretti.
- We have really everything in common with America nowadays except, of course, language.
- Bugünlerde Amerika ile dil dışında her konuda ortak noktamız var.
- He wanted to see his boss in Tokyo before leaving for America.
- O, Amerikaya gitmeden önce Tokyo'da patronunu görmek istiyordu.
- Look at this large map of America.
- Şu büyük Amerika haritasına bakın.
- George reached his goal of traveling to America.
- George Amerika'ya seyahat etme hedefine ulaştı.
- What is your impression of America?
- Amerika hakkındaki izleniminiz nedir?
- Ain't that America?
- O Amerika değil mi?
- How many slaves were taken from Africa to America?
- Afrika'dan Amerika'ya kaç köle götürüldü?
- She left France for America.
- Fransa'yı Amerika için terk etti.
- She left France for America.
- O, Fransa'dan Amerika'ya hareket etti.
- Christopher Columbus, as everyone knows, is honored by posterity because he was the last to discover America.
- Herkesin bildiği gibi Kristof Kolomb, Amerika'yı en son keşfeden kişi olduğu için gelecek kuşaklar tarafından onurlandırılmıştır.
- What much of the world calls football is called soccer in America.
- Dünyanın çoğunun futbol dediği şeye Amerika'da soccer deniliyor.
- It's true that he is in America.
- Amerika'da olduğu doğru.
- Having been in America for many years, Miss Tanaka is a very good speaker of English.
- Uzun yıllardır Amerika'da bulunan Bayan Tanaka çok iyi İngilizce konuşur.
- When did your friend leave for America?
- Arkadaşın Amerika'ya ne zaman gitti?
- It would have been better if you had stayed in America.
- Amerika'da kalsaydınız daha iyi olurdu.
- It's true that he is in America.
- Onun Amerika'da olduğu doğrudur.
- America is beautiful.
- Amerika güzel.
- What language is spoken in America?
- Amerika'da hangi dil konuşuluyor?
- In 1853, Perry asked Japan to open the door to America.
- 1853'te Perry, Japonya'nın Amerika'ya kapıyı açmasını istedi.
- This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
- Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir tasviri.
- America was at war in 1864.
- Amerika 1864'te savaştaydı.
- Christopher Columbus did not discover America.
- Amerika'yı Kristof Kolomb keşfetmedi.
- I went to Europe by way of America.
- Amerika yoluyla Avrupa'ya gittim.
- In America it's taken as axiomatic that only children can learn languages.
- Amerika'da sadece çocukların dil öğrenebileceğine inanılır.
- The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.
- Hoarders dizisi Amerika'daki koltuk psikolojisinin başlıca nedenlerinden biridir.
- America is the world's self-appointed policeman.
- Amerika dünyanın kendi kendini tayin etmiş polisidir.
- He's going back to America.
- Amerika'ya geri dönüyor.
- A trip to America this summer is out of the question.
- Bu yaz Amerika'ya gitmek söz konusu değil.
- There is a border between America and Mexico.
- Amerika ve Meksika arasında bir sınır vardır.
- A trip to America this summer is out of the question.
- Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
- In America, my schedule is different and unique nearly every day.
- Amerika'da, benim programım hemen hemen her gün farklı ve benzersizdir.
- She went to Europe via America.
- O Amerika üzerinden Avrupa'ya gitti.
- John went to America by air.
- John Amerika'ya uçakla gitti.
- I will have graduated from college by the time you come back from America.
- Sen Amerika'dan dönmeden önce, ben üniversiteden mezun olmuş olacağım.
- Japan has caught up with America in some fields.
- Japonya bazı alanlarda Amerika'ya yetişti.
- America and other colonial powers hoped for the end of the Russian Revolution.
- Amerika ve diğer sömürgeci güçler Rus Devrimi'nin sona ermesini umuyordu.
- America is a continent of immigration.
- Amerika bir göç kıtasıdır.
- Do you live in America?
- Amerika'da mı yaşıyorsun?
- Every town in America has a library.
- Amerika'daki her kasabada bir kütüphane vardır.
- America was a mainly agricultural society.
- Amerika esasen tarımsal bir toplumdu.
- They arrived in America a few days ago.
- Birkaç gün önce Amerika'ya vardılar.
- This is not the America I know and love.
- Bu bildiğim ve sevdiğim Amerika değil.
- There is a library in every city in America.
- Amerika'da her şehirde bir kütüphane vardır.
- He has been to America.
- Amerika'da bulundu.
- David Beckham now lives in America.
- David Beckham şimdi Amerika'da yaşıyor.
- A trip to America is out of the question.
- Amerika'ya bir seyahat söz konusu değil.
- Compared with those in America, Japanese marriages rarely end in divorce.
- Amerika'dakilere kıyasla Japon evlilikleri nadiren boşanmayla sonuçlanır.
- Do you live in America?
- Siz Amerika'da mı yaşıyorsunuz?
- When I lived in America I played golf with my friends.
- Amerika'da yaşarken arkadaşlarımla golf oynadım.
- America needs you.
- Amerika'nın sana ihtiyacı var.
- He was born in England, but was educated in America.
- İngiltere'de doğdu ama Amerika'da eğitim gördü.
- At all costs, I want to live in America.
- Her ne pahasına olursa olsun, Amerika'da yaşamak istiyorum.
- I'm going back to America.
- Ben Amerika'ya döneceğim.
- Do you think you can live on a dollar a day in America?
- Amerika'da günde bir dolarla yaşayabileceğini düşünüyor musun?
- Christopher Columbus, as everyone knows, is honored by posterity because he was the last to discover America.
- Herkesin bildiği gibi Christopher Columbus, Amerika'yı en son keşfeden olduğu için sonraki kuşaklar tarafından onurlandırıldı.
- The cost of living in America was rising.
- Amerika'da hayat pahalılığı artıyordu.
- It remains to be seen whether or not going to America to study is good for me.
- Amerika'ya okumaya gitmenin benim için iyi olup olmadığını göreceğiz.
- Columbus' discovery of America was accidental.
- Kolomb'un Amerika'yı keşfi kazara oldu.
- Every town in America has a library.
- Amerika'da her kasabada bir kütüphane bulunmaktadır.
- He came from one of the richest families in America.
- O, Amerika'daki en zengin ailelerin birisinden geldi.
- America is made up of 50 states.
- Amerika 50 eyaletten oluşur.
- He went to Europe by way of America.
- Amerika üzerinden Avrupa'ya gitti.
- Every town in America has a library.
- Amerika'daki her kasabada bir kütüphane bulunur.
- America was at war in 1864.
- Amerika, 1864 yılında savaştaydı.
- America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
- Eğer para kazanmak için buradaysanız Amerika çok güzel bir yer.
- He is studying the origin of jazz in America.
- Amerika'da cazın kökenini araştırıyor.
- It was after a meeting in America that he decided to write a book for non-scientists.
- Amerika'daki bir toplantıdan sonra bilim insanı olmayanlar için bir kitap yazmaya karar verdi.
- That he grew up in America is well-known.
- Onun Amerika'da yetiştiği iyi bilinir.
- Proverbs are still very popular in America.
- Atasözleri Amerika'da hâlâ çok popüler.
- If you decide to come to America, please let me know as soon as possible.
- Amerika'ya gelmeye karar verirsen, lütfen en kısa sürede bana bildir.
- In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından gider.
- She moved to America.
- O Amerika'ya taşındı.
- The President left for America this morning.
- Başkan bu sabah Amerika'ya gitti.
- Will she go to America next year?
- Seneye Amerika'ya mı gidecek?
- While some private and church schools in America have uniforms, they are not common.
- Amerika'daki bazı özel okullarda ve kilise okullarında üniforma olsa da yaygın değildir.
- Christopher Columbus did not discover America.
- Kristof Kolomb Amerika'yı keşfetmedi.
- Tom rode his motorcycle across America.
- Tom motosikletiyle Amerika'yı boydan boya geçti.
- You have to cross the ocean to get to America.
- Amerika'ya gitmek için okyanusu geçmeniz gerekiyor.
- He left for America by air.
- O hava yoluyla Amerika'ya gitti.
- We import flour from America.
- Biz Amerika'dan un ithal ederiz.
- She was born in America.
- O, Amerika'da doğdu.
- He came back from America.
- O, Amerika'dan geri geldi.
- I live in America.
- Ben Amerika'da yaşıyorum.
- What is the most popular sport in America?
- Amerika'da en popüler spor nedir?
- I think the best way to learn English is to live in America.
- İngilizce öğrenmenin en iyi yolunun Amerika'da yaşamak olduğunu düşünüyorum.
- He returned to America.
- Amerika'ya geri döndü.
- We knew that Columbus visited America in 1492.
- Kolomb'un 1492'de Amerika'yı ziyaret ettiğini biliyorduk.
- Do you plan to visit America someday?
- Bir gün Amerika'yı ziyaret etmeyi düşünüyor musun?
- Jefferson Davis was the president of the Confederate States of America.
- Jefferson Davis, Amerika Konfedere Devletleri'nin başkanıydı.
- I haven't been to America.
- Amerika'ya gitmedim.
- There are a great many forest fires in America.
- Amerika'da çok sayıda orman yangını olur.
- The last mass lynching in America occured in 1946.
- Amerika'daki son toplu linç 1946'da gerçekleşti.
- This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
- Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamı iyi betimliyor.
- In America, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.
- Amerika'da 1977 ve 1995 yılları arasında fast-food tüketimi üç katına çıktı.
- Italy invests in small and middle industries, while America invests in large industries.
- Amerika büyük sanayilere yatırım yaparken, İtalya küçük ve orta ölçekli sanayilere yatırım yapıyor.
- Look at this large map of America.
- Amerikanın şu büyük haritasına bak.
- America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
- Amerika, para kazanmak için buradaysanız, güzel bir yer.
- Having been in America for many years, Miss Tanaka is a very good speaker of English.
- Bayan Tanaka yıllardır Amerika'da bulunduğu için çok iyi İngilizce konuşur.
- A trip to America is out of the question.
- Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
- I haven't been to America.
- Amerika'ya hiç gitmedim.
Show More (541)
|