|
- That is not as easy as it sounds, though.
- Yine de bu göründüğü kadar kolay değil.
- This is not as easy as it sounds, however.
- Ancak bu göründüğü kadar kolay değil.
- It's not as easy as you think.
- Bu düşündüğün kadar kolay değil.
- Translating is not nearly as easy as many people might think.
- Çeviri yapmak pek çok insanın düşündüğü kadar kolay değil.
- My work is not as easy as yours.
- Benim işim seninki kadar kolay değil.
- It may not have been as easy as Tom said it was.
- Tom'un söylediği kadar kolay olmayabilir.
- Not as easy as I thought.
- Düşündüğüm kadar kolay değil.
- This is not as easy as you might think.
- Bu, düşündüğünüz kadar kolay değildir.
- Tom didn't expect the test to be as easy as it was.
- Tom sınavın bu kadar kolay olmasını beklemiyordu.
- The job of a driver is not as easy as it looks.
- Bir sürücünün işi göründüğü kadar kolay değildir.
- It wasn't as easy as that.
- O kadar kolay değildi.
- I assume it's not as easy as it sounds.
- Sanırım göründüğü kadar kolay değil.
- It may not have been as easy as Tom said it was.
- Bu, Tom'un olduğunu söylediği kadar kolay olmayabilirdi.
- It's not as easy as people think.
- İnsanların düşündüğü kadar kolay değil.
- It's as easy as that.
- Bu kadar kolay.
- This is not as easy as you might think.
- Düşündüğünüz kadar kolay değil.
- I know it's not as easy as it looks.
- Göründüğü kadar kolay olmadığını biliyorum.
- It's as easy as ABC.
- ABC kadar kolay.
- I assume it's not as easy as it sounds.
- Sanırım o göründüğü kadar kolay değil.
- This isn't as easy as it looks.
- Göründüğü kadar kolay değil.
- It might not be as easy as you think to do that.
- Bunu yapmak düşündüğün kadar kolay olmayabilir.
- A driver's job is not as easy as it looks.
- Bir sürücünün işi göründüğü kadar kolay değildir.
- That might not be as easy as you think it's going to be.
- Düşündüğünüz kadar kolay olmayabilir.
- It's not as easy as Tom thinks.
- Bu, Tom'un düşündüğü kadar kolay değil.
- It wasn't as easy as we'd hoped.
- Umduğumuz kadar kolay değildi.
- A driver's job is not as easy as it looks.
- Bir şoförün işi göründüğü kadar kolay değildir.
- I know it's not as easy as it looks.
- Onun göründüğü kadar kolay olmadığını biliyorum.
- It's not as easy as it looks.
- O göründüğü kadar kolay değil.
- It wasn't as easy as we'd hoped.
- Umduğumuz kadar kolay olmadı.
- It might not be as easy as you think to do that.
- Bunu yapmak düşündüğünüz kadar kolay olmayabilir.
- I didn't expect the test to be as easy as it was.
- Testin eskiden olduğu kadar kolay olmasını beklemiyordum.
- It's not as easy as you think.
- Düşündüğün kadar kolay değil.
- This book is not as easy as that one.
- Bu kitap onun kadar kolay değil.
- That may not be as easy as you think to do that.
- Bunu yapmak sandığınız kadar kolay olmayabilir.
- Tom found out that life on the road wasn't as easy as he thought it would be.
- Tom yol hayatının sandığı kadar kolay olmadığını öğrendi.
- It's not as easy as it looks.
- Göründüğü kadar kolay değil.
- Doing that isn't as easy as it looks.
- Bunu yapmak göründüğü kadar kolay değil.
- It's not as easy as Tom thinks.
- Tom'un düşündüğü kadar kolay değil.
- The job of a driver is not as easy as it looks.
- Bir şoförün işi göründüğü kadar kolay değildir.
- Tom discovered that life on the road wasn't as easy as he thought it would be.
- Tom yolda hayatın düşündüğü kadar kolay olmadığını keşfetti.
Show More (37)
|
