|
- The European citizens are asking for it for essential elements of their lives such as health.
- Avrupa vatandaşları sağlık gibi hayatlarının temel unsurları için bunu istiyorlar.
- Parliament should not be asking for it, and the Council should not give it.
- Parlamento bunu istememeli ve Konsey de vermemelidir.
- But I also agree that China's accession should not be refused if she asks for it herself.
- Ama aynı zamanda Çin'in katılımının, eğer kendisi isterse reddedilmemesi gerektiğine de katılıyorum.
- They only had four days notice and asked for it to be postponed until a later date.
- Sadece dört gün önceden haber verdiler ve ileri bir tarihe ertelenmesini istediler.
- Patients are in great need of more information, but only if they ask for it.
- Hastalar daha fazla bilgiye büyük ihtiyaç duyarlar ancak bunu sadece kendileri isterlerse yaparlar.
- The European citizens are asking for it for essential elements of their lives such as health.
- Avrupa vatandaşları bunu yaşamlarının sağlık gibi temel unsurları için istiyorlar.
- If I'd wanted your help, I'd have asked for it.
- Yardımını isteseydim isterdim.
- You have only to ask for it and it will be given to you.
- Yeter ki isteyin, size verilecektir.
- That's not worth the price they're asking for it.
- Bunun için istedikleri fiyata değmez.
- If I had wanted it, I would've asked for it.
- İsteseydim, isterdim.
- Tom wasn't asking for it.
- Tom bunu istemiyordu.
- You have only to ask for it.
- Sadece istemeniz yeterli.
- Tom gave me his key when I asked for it.
- Tom anahtarını istediğimde bana verdi.
- She was asking for it.
- O bunu istiyordu.
- Tom is asking for it.
- Tom bunu istiyor.
- That's not worth the price they're asking for it.
- O asla istedikleri fiyata değmez.
- If you want my help, you'll have to ask for it.
- Yardımımı istiyorsan, istemek zorundasın.
- You asked for it.
- Sen istedin.
- I never asked for it.
- Ben onu asla istemedim.
- If I'd wanted your advice, I would've asked for it.
- Tavsiyeni isteseydim, isterdim.
- That isn't worth the price they're asking for it.
- İstedikleri fiyata değmez.
- Why did you ask for it?
- Bunu neden istedin?
- She was asking for it.
- Bunu o istedi.
- When I want your opinion, I'll ask for it.
- Fikrini almak istediğimde, sorarım.
- If you need advice, don't hesitate to ask for it.
- Tavsiyeye ihtiyacınız olursa bunu istemeye çekinmeyin.
- I never asked for it.
- Bunu hiç istemedim.
- If I'd wanted your opinion, I would've asked for it.
- Senin fikrini isteseydim, sorardım.
- I think Tom understands that if he wants my help, all he needs to do is ask for it.
- Sanırım Tom yardımımı istiyorsa tek yapması gerekenin istemek olduğunu anladı.
- Tom was asking for it.
- Tom bunu istiyordu.
- Tom asked for it and he's going to get it.
- Tom istedi ve alacak.
- That isn't worth the price they're asking for it.
- İstedikleri bu fiyata değmez.
- If I'd wanted your help, I'd have asked for it.
- Eğer yardımını isteseydim, bunu sorardım.
- If I want your opinion, I'll ask for it.
- Fikrini almak istersem, sorarım.
- I don't remember asking for it.
- Onu istediğimi hatırlamıyorum.
- If I had wanted your help, I would have asked for it.
- Yardımını isteseydim talep ederdim.
- You were asking for it.
- Bunu istiyordun.
- If you need advice, don't hesitate to ask for it.
- Tavsiyeye ihtiyacın olursa, istemekten çekinme.
- You have only to ask for it and it will be given to you.
- Sadece istemelisiniz, size verilecektir.
- You have only to ask for it.
- Sadece istemeniz gerekiyor, o size verilecektir.
- If I had wanted your help, I would have asked for it.
- Yardımını istiyor olsaydım, isterdim.
- Tom gave me his key when I asked for it.
- Ben onu istediğimde Tom bana anahtarını verdi.
- I don't remember asking for it.
- Bunu istediğimi hatırlamıyorum.
- You have only to ask for it and it will be given to you.
- Size verilecektir, sadece istemeniz yeterli.
- If I had wanted it, I would've asked for it.
- İstemiş olsaydım, isterdim.
- I didn't ask for it.
- Onu istemedim.
- You have only to ask for it and it will be given to you.
- Sadece istemeniz yeterli, size verilecektir.
- I didn't ask for it.
- Bunu ben istemedim.
Show More (44)
|
