| 1 |
astonish |
şaşırtmak |
v. |
|
- I became quite astonished by his sudden change of mood.
- Aniden değişen ruh hali beni oldukça şaşırttı.
- Astonish your friends by teaching your dog to do backflips!
- Köpeğinize ters takla atmayı öğreterek arkadaşlarınızı şaşırtın!
- The success of the enterprise astonished everybody.
- Girişimin başarısı herkesi şaşırttı.
- People who speak dozens of languages fluently astonish me.
- Düzinelerce dili akıcı bir şekilde konuşan insanlar beni şaşırtıyor.
- Tom, you astonish me.
- Tom, beni şaşırtıyorsun.
- His admission that he had stolen the money astonished his family.
- Parayı çaldığını itiraf etmesi ailesini şaşırttı.
- It astonished us.
- O bizi şaşırttı.
- It astonished us.
- Bizi şaşırttı.
- People who speak dozens of languages fluently astonish me.
- Onlarca dili akıcı olarak konuşan insanlar beni şaşırtır.
Show More (6)
|
| 2 |
astonish |
hayrete düşürmek |
v. |
|
- I am actually astonished to hear the Commission state that there is no cartel operating in the sugar sector.
- Komisyon'un şeker sektöründe faaliyet gösteren bir kartel olmadığını söylemesi beni gerçekten hayrete düşürdü.
- I was astonished by the self-satisfaction you radiated during your contribution on the outcome of Johannesburg.
- Johannesburg'un sonuçlarına ilişkin katkınız sırasında yaydığınız kendinden memnunluk beni hayrete düşürdü.
- What astonishes me is that he never learns his lesson.
- Beni hayrete düşüren şey, onun asla dersini almaması.
- What astonishes me is that he never learns his lesson.
- Beni hayrete düşüren onun asla dersini almamasıdır.
Show More (1)
|
| 3 |
astonish |
şaşkına çevirmek |
v. |
|
- The success of the enterprise astonished everybody.
- İşletmenin başarısı herkesi şaşkına çevirdi.
Show More (-2)
|
