|
- At a glance, he knew that the child was hungry.
- Bir bakışta çocuğun aç olduğunu anladı.
- At a glance, he knew that the child was hungry.
- Bir bakışta, çocuğun aç olduğunu anladı.
- He saw at a glance that his daughter had been crying.
- O, kızının ağladığını bir bakışta gördü.
- He took in the situation at a glance.
- Durumu bir bakışta anladı.
- I recognized him at a glance.
- Bir bakışta onu tanıdım.
- I could tell at a glance that something was wrong.
- Bir şeylerin ters gittiğini bir bakışta anladım.
- I recognized him at a glance.
- Onu bir bakışta tanıdım.
- Although Bob was in disguise, I recognized him at a glance.
- Bob'un kılık değiştirmiş olmasına rağmen, onu bir bakışta tanıdım.
- I could tell at a glance that she was in trouble.
- Başının dertte olduğunu bir bakışta anlayabiliyordum.
- He saw at a glance that his daughter had been crying.
- Bir bakışta kızının ağladığını gördü.
- She saw at a glance that her daughter had been crying.
- Bir bakışta kızının ağladığını gördü.
- She saw at a glance that her daughter had been crying.
- O kızının ağladığını bir bakışta gördü.
Show More (9)
|
