|
- I will be back soon.
- Yakında dönerim.
- Tom said he'd be back soon.
- Tom yakında döneceğini söyledi.
- I know Tom will be back soon.
- Tom'un yakında döneceğini biliyorum.
- Tom promised he'd be back soon.
- Tom yakında döneceğine söz verdi.
- I expect Tom back soon.
- Tom'un yakında dönmesini bekliyorum.
- She'll be back soon.
- Yakında dönecek.
- I'm sure Tom will come back soon.
- Tom'un yakında döneceğine eminim.
- Tom doesn't think Mary will be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini düşünmüyor.
- We think he'll be back soon.
- Yakında döneceğini düşünüyoruz.
- Tom is likely going to be back soon.
- Tom muhtemelen yakında dönecek.
- Tom thinks Mary will be back soon.
- Tom Mary'nin yakında döneceğini düşünüyor.
- He said that he would be back soon.
- Yakında döneceğini söyledi.
- Tom thought Mary would be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini düşündü.
- Tom is probably going to be back soon.
- Tom muhtemelen yakında dönecek.
- Tom expects Mary to come back soon.
- Tom, Mary'nin yakında dönmesini bekliyor.
- Tom will come back soon.
- Tom yakında dönecek.
- We ought to be back soon.
- Yakında dönmüş olmamız gerek.
- Tom said Mary will probably be back soon.
- Tom, Mary'nin muhtemelen yakında döneceğini söyledi.
- Tom is going to come back soon.
- Tom yakında dönecek.
- Tom said Mary was likely to be back soon.
- Tom Mary'nin yakında döneceğini söyledi.
- I think Tom might be back soon.
- Sanırım Tom yakında dönebilir.
- Tom thought Mary would be back soon.
- Tom Mary'nin yakında döneceğini düşündü.
- We'll be back soon.
- Yakında döneceğiz.
- I will be back soon.
- Yakında döneceğim.
- Tom says Mary will be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini söylüyor.
- Tom said he thought that Mary would be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini düşündüğünü söyledi.
- Maybe Tom will be back soon.
- Belki Tom yakında döner.
- Tom should be back soon.
- Tom yakında dönecek.
- Tom thinks Mary will be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini düşünüyor.
- Tom will probably be back soon.
- Tom muhtemelen yakında dönecek.
- Tom will come back soon.
- Tom yakında dönecek?
- Tom could be back soon.
- Tom yakında dönebilir.
- He will come back soon.
- Yakında döner.
- I expect Tom will be back soon.
- Tom'un yakında dönmesini bekliyorum.
- We expect Tom to come back soon.
- Tom'un yakında dönmesini bekliyoruz.
- Do you think Tom will be back soon?
- Sence Tom yakında dönecek mi?
- Tom is likely to be back soon.
- Tom muhtemelen yakında dönecek.
- Tom is likely to be back soon.
- Tom muhtemelen yakında dönecektir.
- She'll be back soon.
- O yakında dönecek.
- Tom thinks Mary won't be back soon.
- Tom Mary'nin yakında dönmeyeceğini düşünüyor.
- I suppose Tom will be back soon.
- Sanırım Tom yakında dönecek.
- Tom thinks Mary won't be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında dönmeyeceğini düşünüyor.
- Tom told me that he thought Mary would be back soon.
- Tom bana Mary'nin yakında döneceğini düşündüğünü söyledi.
- Tom is going to get back soon.
- Tom yakında dönecek.
- We expect him to come back soon.
- Biz onun yakında dönmesini umuyoruz.
- Tom is going to be back soon.
- Tom yakında dönecek.
- He will be back soon.
- Yakında döner.
- I'm sure Tom will be back soon.
- Tom'un yakında döneceğinden eminim.
- I'm going to be back soon.
- Ben yakında döneceğim.
- If you come back soon, you may go.
- Yakında dönersen, gidebilirsin.
- Tom promised that he would be back soon.
- Tom yakında döneceğine söz verdi.
- I'll be back soon.
- Yakında döneceğim.
- Tom may be back soon.
- Tom yakında dönebilir.
- I may be back soon.
- Yakında dönebilirim.
- I reckon he will be back soon.
- Sanırım yakında dönecek.
- I think I'll come back soon.
- Sanırım yakında döneceğim.
- I promised that I would be back soon.
- Yakında döneceğime söz verdim.
- I hope you'll come back soon.
- Umarım çok yakında dönersin.
- Tom told Mary that he'd be back soon.
- Tom, Mary'e yakında döneceğini söyledi.
- Tom told me he'll be back soon.
- Tom yakında döneceğini söyledi.
- Tom said he thought that Mary would be back soon.
- Tom Mary'nin yakında döneceğini düşündüğünü söyledi.
- Tom should be back soon.
- Tom yakında dönmeli.
- Tom won't be back soon.
- Tom yakında dönmeyecek.
- I hope you come back soon.
- Umarım yakında dönersin.
- Tom is likely to be back soon, isn't he?
- Tom yakında dönecek, değil mi?
- I'm sure that she will come back soon.
- Yakında döneceğinden eminim.
- Will Tom be back soon?
- Tom yakında dönecek mi?
- Tom will likely be back soon.
- Tom muhtemelen yakında dönecek.
- Tom won't likely be back soon.
- Tom muhtemelen yakında dönmeyecek.
- We think Tom will be back soon.
- Tom'un yakında döneceğini düşünüyoruz.
- He'll be back soon.
- O yakında dönecek.
- He'll be back soon.
- Yakında dönecek.
- They'll be back soon.
- Onlar yakında dönecek.
- Tom said Mary was likely to be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini söyledi.
- I hope Tom comes back soon.
- Umarım Tom yakında döner.
- I expect Tom back soon.
- Tom'un yakında döneceğini umuyorum.
- Tom said he thought Mary would be back soon.
- Tom Mary'nin yakında döneceğini düşündüğünü söyledi.
- Tom will be back soon.
- Tom yakında dönecek.
- I suppose he will be back soon.
- Sanırım yakında dönecek.
- Should anyone call on me in my absence, tell him that I will be back soon.
- Ben yokken biri beni ararsa, ona yakında döneceğimi söyle.
- Tom said he thought Mary would be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini düşündüğünü söyledi.
- I'm going to be back soon.
- Yakında döneceğim.
- I should be back soon.
- Yakında dönmeliyim.
- Tom told me he'll be back soon.
- Tom bana yakında döneceğini söyledi.
- Tom said that Mary would be back soon.
- Tom, Mary'nin yakında döneceğini söyledi.
- Tom told Mary that he'd be back soon.
- Tom Mary'e yakında döneceğini söyledi.
- We ought to be back soon.
- Yakında dönmüş oluruz.
- I think Tom might be back soon.
- Sanırım Tom yakında dönecek.
- They'll be back soon.
- Yakında dönecekler.
- I expect Tom will be back soon.
- Tom'un yakında döneceğini umuyorum.
- Tom knew that I'd be back soon.
- Tom yakında döneceğimi biliyordu.
Show More (88)
|
