back up - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
back up desteklemek v.
  • You can speak your mind, but you also have to back up your words by action.
  • Aklınızdan geçenleri söyleyebilirsiniz, ancak sözlerinizi eylemle de desteklemeniz gerekir.
  • We must rely on clinical evidence and evaluation to back up recommendations for the acceptance of new tests.
  • Yeni testlerin kabulüne yönelik tavsiyeleri desteklemek için klinik kanıtlara ve değerlendirmelere güvenmeliyiz.
  • I would like to see national police services backed up by a genuine, efficient, effective European police service.
  • Ulusal polis hizmetlerinin gerçek, verimli ve etkili bir Avrupa polis hizmeti tarafından desteklendiğini görmek isterim.
Show More (11)
back up yedeklemek v.
  • The capability to back up files to a flash drive was introduced in this release.
  • Dosyaları bir flash sürücüye yedekleme özelliği bu sürümde tanıtıldı.
  • Back up all your work.
  • Tüm çalışmalarınızı yedekleyin.
Show More (-1)
back up yedekle expr.
  • Back up all your work.
  • Bütün işlerini yedekle.
  • Back up your files.
  • Dosyalarını yedekle.
Show More (-1)
back up geri sürmek v.
  • Yesterday, when Tom was backing up his car, he ran over Mary's bicycle.
  • Dün Tom arabasını geri geri sürerken Mary'nin bisikletini ezdi.
  • Yesterday, when Tom was backing up his car, he ran over Mary's bicycle.
  • Dün Tom arabasını geri sürerken Mary'nin bisikletini ezdi.
Show More (-1)
back up yedek n.
  • Tom had a back up plan in case something went wrong.
  • Bir şeyler ters giderse diye Tom'un yedek bir planı vardı.
Show More (-2)
back up tıkanmak v.
  • Traffic downtown is all backed up.
  • Şehir merkezindeki trafik tıkanmış durumda.
Show More (-2)