barrel - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
barrel fıçı n.
  • It's like shooting fish in a barrel.
  • Fıçıda balık vurmak gibi.
  • Tom floated down the river in a barrel.
  • Tom bir fıçının içinde nehirde yüzdü.
  • He hid in a barrel.
  • Bir fıçının içinde gizlendi.
Show More (7)
barrel varil n.
  • In 1973, oil cost three dollars per barrel; in 2008 - 80 dollars per barrel.
  • 1973'te petrolün varili üç dolardı; 2008'de ise 80 dolar.
  • Middle Eastern oil prices jumped by five dollars per barrel.
  • Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.
  • Middle Eastern oil prices jumped by five dollars per barrel.
  • Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar arttı.
Show More (6)
barrel namlu n.
  • It is difficult to decree normality in a country by waving the barrel of a kalashnikov.
  • Bir kalaşnikofun namlusunu sallayarak bir ülkede normalliği ilan etmek zordur.
  • Clean the barrel of this rifle.
  • Bu tüfeğin namlusunu temizle.
  • Clean the barrel of this rifle.
  • Bu tüfeğin namlusunu temizleyin.
Show More (0)