|
- Nothing's been changed.
- Hiçbir şey değiştirilmedi.
- It's all been changed.
- Her şey değiştirilmiş.
- Her name was changed to protect her identity.
- Kimliğini korumak için adı değiştirildi.
- Can usernames be changed?
- Kullanıcı adları değiştirilebilir mi?
- You need to stop complaining all the time about things that can't be changed.
- Değiştirilemeyecek şeyler hakkında sürekli şikayet etmeyi bırakmalısın.
- His schedule has been changed.
- Onun programı değiştirildi.
- How much has the plan been changed?
- Plan ne kadar değiştirildi?
- I believe this should be changed.
- Bunun değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.
- Your password has just been changed.
- Şifreniz az önce değiştirildi.
- Maybe that law needs to be changed.
- Belki de o yasanın değiştirilmesi gerekiyor.
- According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
- Üreticinin talimatlarına göre, lastikler her 10 yılda bir değiştirilmelidir.
- I thought the time for the meeting had been changed.
- Toplantı için zamanın değiştirildiğini düşünüyordum.
- My life has been changed by this book.
- Bu kitap hayatımı değiştirdi.
- Nothing was changed.
- Hiçbir şey değiştirilmedi.
- It's all been changed.
- Onun hepsi değiştirildi.
- Plans are meant to be changed.
- Planlar değiştirilmek içindir.
- The word order has to be changed.
- Kelime sırası değiştirilmek zorunda.
- Tom wanted the policy to be changed.
- Tom politikanın değiştirilmesini istedi.
- The law was changed.
- Yasa değiştirildi.
- In 1996, the name of Victoria Terminus was changed to Chhatrapati Shivaji Terminus.
- 1996 yılında Victoria Terminus'un adı Chhatrapati Shivaji Terminus olarak değiştirilmiştir.
- What can be changed?
- Ne değiştirilebilir ki?
- Can usernames be changed?
- Kullanıcı adı değiştirilebiliyor mu?
- It's been changed.
- Değiştirildi.
- You need to stop complaining all the time about things that can't be changed.
- Değiştirilemeyen şeyler hakkında sürekli şikayet etmekten vazgeçmelisin.
- The electoral law needs to be changed.
- Seçim yasasının değiştirilmesi gerekiyor.
- Values can't be changed overnight.
- Değerler bir gecede değiştirilemez.
- The word order has to be changed.
- Kelime sırası değiştirilmeli.
- Your orders have been changed.
- Emirleriniz değiştirildi.
- What can be changed?
- Ne değiştirilebilir?
- It's certain that some things can be changed, but on the whole they have managed as best as they can.
- Bazı şeylerin değiştirilebileceği kesin, ancak genel olarak mümkün olan en iyi şekilde idare ettiler.
- The law was changed.
- Kanun değiştirildi.
- Because the channel was changed he got angry.
- Kanal değiştirildiği için sinirlendi.
- Tom's mind couldn't be changed.
- Tom'un fikri değiştirilemezdi.
- Plans are meant to be changed.
- Planların değiştirilmesi amaçlanmaktadır.
- The sheets were changed yesterday.
- Çarşaflar dün değiştirildi.
- The documents appear to have been changed.
- Belgeler değiştirilmiş gibi görünüyor.
- It can't be changed.
- Değiştirilemez.
- The word order needs to be changed.
- Kelime sırasının değiştirilmesi gerekiyor.
- His name was changed to protect his identity.
- Kimliğini korumak için adı değiştirildi.
- Tom's mind couldn't be changed.
- Tom'un fikri değiştirilemedi.
- It can't be changed.
- Bu değiştirilemez.
Show More (38)
|
