|
- Tom swears the stuff is safe.
- Tom eşyaların güvende olduğuna yemin ediyor.
- I know that my investment is safe in the hands of Tom Jackson.
- Ben, yatırımımın Tom Jackson'ın ellerinde güvende olduğunu biliyorum.
- Do you really think that Tom and Mary are safe?
- Tom ve Mary'nin gerçekten güvende olduğunu düşünüyor musun?
- The coward only threatens when he is safe.
- Korkak sadece güvende olduğunda tehdit eder.
- Tom will never be safe again.
- Tom bir daha asla güvende olmayacak.
- I want to make sure Tom is safe.
- Tom'un güvende olduğundan emin olmak istiyorum.
- Your secret will be safe with me.
- Sırrın benimle güvende olacak.
- I'm sure we'll be safe here.
- Burada güvende olacağımızdan eminim.
- I'm sure we'll be safe here.
- Burada güvende olacağımıza eminim.
- I just want you to be safe.
- Sadece güvende olmanı istiyorum.
- Tom told Mary that he was safe.
- Tom Mary'ye güvende olduğunu söyledi.
- We have to get Tom someplace where he'll be safe.
- Tom'u güvende olacağı bir yere götürmeliyiz.
- I thought we'd be safe here.
- Burada güvende olacağımızı düşündüm.
- You should be safe there.
- Orada güvende olmalısın.
- It's better to be safe than sorry.
- Güvende olmak üzülmekten daha iyidir.
- Tom thought he'd be safe there.
- Tom orada güvende olacağını düşündü.
- I need to know that Tom will be safe.
- Tom'un güvende olacağını bilmem gerekiyor.
- I want you to be safe.
- Güvende olmanı istiyorum.
- The only thing that matters is that you are safe.
- Önemli olan tek şey güvende olman.
- We will never be safe unless that dragon is killed.
- Ejder öldürülmediği sürece asla güvende olmayacağız.
- They will be safe with her.
- Onunla güvende olacaklar.
- My job is to make sure everyone is safe.
- Benim işim herkesin güvende olduğundan emin olmak.
- I thought we'd be safer here.
- Burada daha güvende olacağımızı düşünmüştüm.
- They will be safe with me.
- Onlar benimle güvende olacaklar.
- I'll do everything within my power to make sure your children are safe.
- Senin çocuklarının güvende olmalarını sağlamak için gücüm dahilinde her şeyi yapacağım.
- We will be safer here.
- Burada daha güvende olacağız.
- Tom knew that he was safe.
- Tom güvende olduğunu biliyordu.
- Tom told me that he was safe.
- Tom bana güvende olduğunu söyledi.
- Tom should be safe here.
- Tom burada güvende olmalı.
- We'll be safe as long as we stay here.
- Burada kaldığımız sürece güvende olacağız.
- Tom said that Mary was safe.
- Tom, Mary'nin güvende olduğunu söyledi.
- We'll be safe when we get into the hills.
- Tepelere çıktığımızda güvende olacağız.
- Let's be safe.
- Güvende olalım.
- They said they were safe.
- Güvende olduklarını söylediler.
- It's better to be safe.
- Güvende olmak daha iyidir.
- Tom will be safe here with me.
- Tom burada benimle güvende olacak.
- I'm very happy Tom and Mary are safe.
- Tom ve Mary güvende olduğu için mutluyum.
- They will be safe with him.
- Onunla güvende olacaklar.
- I'm pretty sure Tom is safe.
- Tom'un güvende olduğuna eminim.
- I am relieved that you are safe.
- Güvende olduğun için rahatladım.
- Will we be safe here?
- Burada güvende olacak mıyız?
- I need to know that Tom will be safe.
- Tom'un güvende olacağını bilmem gerek.
- I thought I'd be safe here.
- Burada güvende olacağımı düşündüm.
- We will never be safe unless that dragon is killed.
- O ejderha öldürülmedikçe asla güvende olamayız.
- I was relieved to hear that he was safe.
- Onun güvende olduğunu duyduğum için rahatladım.
- Tom told me that he thought Mary was safe.
- Tom bana Mary'nin güvende olduğunu düşündüğünü söyledi.
- I want you to be safe.
- Güvende olmanızı istiyorum.
- Tom is probably going to be safe where he is.
- Tom muhtemelen olduğu yerde güvende olacak.
- I knew I was safe there.
- Orada güvende olduğumu biliyordum.
- We want our kids to be safe.
- Biz çocuklarımızın güvende olmasını istiyoruz.
- I knew I was safe.
- Güvende olduğumu biliyordum.
- Tom will be safe with us.
- Tom bizimle güvende olacak.
- Sami knew he was safe.
- Sami güvende olduğunu biliyordu.
- I thought Tom would be safe here.
- Tom'un burada güvende olacağını düşündüm.
- Don't you think your money is safe in a bank?
- Paranızın bankada güvende olduğunu düşünmüyor musunuz?
- I'm glad Tom is safe.
- Tom'un güvende olduğuna memnunum.
- We should be safe in our homes.
- Evlerimizde güvende olmamız gerek.
- My job is to make sure everyone is safe.
- Benim işim herkesin güvende olduğundan emin olmaktır.
- We'll be safe here.
- Biz burada güvende olacağız.
- Tom will be safe.
- Tom güvende olacak.
- We should be safe here.
- Burada güvende olmalıyız.
- Do you really think that Tom and Mary are safe?
- Gerçekten Tom ve Mary'nin güvende olduğunu mu düşünüyorsun?
- Tom didn't know whether Mary was safe or not.
- Tom, Mary'nin güvende olup olmadığını bilmiyordu.
- I just want you to know that Tom is safe.
- Ben sadece Tom'un güvende olduğunu bilmeni istiyorum.
- We should be safe here.
- Burada güvende olmamız gerekir.
- Tom will be safe here.
- Tom burada güvende olacak.
- I'll be safe here.
- Burada güvende olacağım.
- John's parents seemed relieved to hear that he was safe.
- John'un ebeveynleri, onun güvende olduğunu duyunca rahatlamış görünüyordu.
- At least we'll be safe here.
- En azından burada güvende oluruz.
- Tom is going to be safe here with me.
- Tom burada benimle birlikte güvende olacak.
- It'll be safe here.
- Burada güvende olunacak.
- They'll be safe here.
- Burada güvende olacaklar.
- We have to get Tom someplace where he'll be safe.
- Tom'a güvende olacağı bir yer almak zorundayız.
- I'm glad Tom is safe.
- Tom'un güvende olmasına sevindim.
- I thought we'd be safer here.
- Burada daha güvende olacağımızı düşündüm.
- Tom told Mary that he was safe.
- Tom Mary'e güvende olduğunu söyledi.
- I want my kids to be safe.
- Çocuklarımın güvende olmasını isterim.
- I just want you to be safe.
- Ben sadece güvende olmanı istiyorum.
- It'll be safe here.
- Burada güvende olacak.
- Are you sure Tom is safe?
- Tom'un güvende olduğundan emin misin?
- They will be safe with me.
- Benimle güvende olacaklar.
- She'll be safe with me.
- O benimle güvende olacak.
- I don't think Tom is safe.
- Tom'un güvende olduğunu sanmıyorum.
- Tom expected to be safe here.
- Tom burada güvende olmayı umuyordu.
- Tom is going to be safe here with me.
- Tom burada benimle güvende olacak.
- Tom couldn't help but wonder if everybody was safe.
- Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.
- We'd be safe there.
- Biz orada güvende olacaktık.
- I'd rather be safe than sorry.
- Üzgün olmaktansa güvende olmayı tercih ederim.
- Tom told Mary that she was safe.
- Tom Mary'ye güvende olduğunu söyledi.
- Tom thought he'd be safe in Boston.
- Tom Boston'da güvende olacağını düşünüyordu.
- I was relieved to hear that he was safe.
- Güvende olduğunu duyunca rahatladım.
- Sami believed Layla was safe.
- Sami, Layla'nın güvende olduğuna inanıyordu.
- I thought I'd be safe here.
- Burada güvende olacağımı düşünmüştüm.
- I knew I was safe there.
- Ben orada güvende olduğumu biliyordum.
- Tom told me that Mary is safe.
- Tom bana Mary'nin güvende olduğunu söyledi.
- Layla expected to be safe here.
- Layla burada güvende olmayı bekliyordu.
- I want my kids to be safe.
- Çocuklarımın güvende olmasını istiyorum.
- Tom said that Mary is safe.
- Tom, Mary'nin güvende olduğunu söyledi.
- We should be safe in our homes.
- Evlerimizde güvende olmalıyız.
- I want Tom to be safe.
- Tom'un güvende olmasını istiyorum.
- We will be safer here.
- Burada daha güvende oluruz.
- Don't you think your money is safe in a bank?
- Paranın bankada güvende olduğunu düşünmüyor musun?
- We'll be safe there.
- Orada güvende olacağız.
- I'll do everything within my power to make sure your children are safe.
- Çocuklarınızın güvende olduğundan emin olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
- She'll be safe with me.
- Benimle güvende olacak.
- Tom told me that Mary was safe.
- Tom bana Mary'nin güvende olduğunu söyledi.
- Tom will never be safe again.
- Tom asla bir daha güvende olmayacak.
- Tom told me to make sure that Mary was safe.
- Tom Mary'nin güvende olduğundan emin olmamı söyledi.
- Tom wondered whether he'd be safe here.
- Tom burada güvende olup olmayacağını merak ediyordu.
- You said I'd be safe here.
- Burada güvende olacağımı sen söyledin.
- How do you know Tom is safe?
- Tom'un güvende olduğunu nereden biliyorsun?
- She shouted that she was safe.
- Güvende olduğunu haykırdı.
- It's better to be safe.
- Güvende olmak daha iyi.
- Tom thought he'd be safe here.
- Tom burada güvende olacağını düşünüyordu.
- We want our kids to be safe.
- Çocuklarımızın güvende olmasını istiyoruz.
- Sami knew he was safe.
- Sami kendisinin güvende olduğunu biliyordu.
- We should be safe in here.
- Burada güvende olmalıyız.
- I just need to know Tom is safe.
- Tom'un güvende olduğunu bilmem gerek.
- You will be safe with me.
- Siz benimle güvende olacaksınız.
- I'll be safe.
- Güvende olacağım.
- Tom promised Mary to find a place where would be safe.
- Tom, Mary'ye güvende olacağı bir yer bulacağına söz verdi.
- Tom thought he'd be safe here.
- Tom burada güvende olacağını düşündü.
- We'll be safe here.
- Burada güvende oluruz.
- You won't be safe anywhere.
- Hiçbir yerde güvende olmayacaksın.
- I know that my investment is safe in the hands of Tom Jackson.
- Yatırımımın Tom Jackson'ın ellerinde güvende olduğunu biliyorum.
- At least I know Tom is safe right now.
- En azından Tom'un şu anda güvende olduğunu biliyorum.
- Tom thought he'd be safe in Boston.
- Tom Boston'da güvende olacağını düşündü.
- We should be safe now.
- Şimdi güvende olmalıyız.
- Do you really think Tom is safe?
- Gerçekten Tom'un güvende olduğunu mu düşünüyorsun?
- Tom said Mary is safe.
- Tom, Mary'nin güvende olduğunu söyledi.
- Tom wanted Mary to be safe.
- Tom, Mary'nin güvende olmasını istedi.
- As long as I know the money is safe, I will not worry about it.
- Paranın güvende olduğunu bildiğim sürece, bu konuda endişelenmeyeceğim.
- I'm pretty sure Tom is safe.
- Tom'un güvende olduğundan oldukça eminim.
- You will be safe with me.
- Benimle güvende olacaksın.
- Do you really think that Tom and Mary are safe?
- Tom ve Mary'nin gerçekten güvende olduğunu mu sanıyorsun?
- Tom wants Mary to be safe.
- Tom Mary'nin güvende olmasını istiyor.
- We'd be safe there.
- Orada güvende oluruz.
- She shouted that she was safe.
- O yüksek sesle güvende olduğunu söyledi.
- Tom told Mary that she was safe.
- Tom, Mary'e güvende olduğunu söyledi.
- We'll be safe when we get into the hills.
- Tepeye vardığımızda güvende olacağız.
- The bank reassured us that our money was safe.
- Banka paramızın güvende olduğuna dair bize teminat verdi.
- Your children will be safe with Tom.
- Çocuklarınız Tom'un yanında güvende olacak.
- I think Tom is safe.
- Tom'un güvende olduğunu düşünüyorum.
- At least we'll be safe here.
- En azında burada güvende olacağız.
- Tom said that he was safe.
- Tom güvende olduğunu söyledi.
- Tom expected to be safe here.
- Tom burada güvende olmayı bekliyordu.
- Sami drove away, believing that Layla was safe.
- Sami, Layla'nın güvende olduğuna inanarak arabasıyla uzaklaştı.
- How do you know Tom is safe?
- Tom'un güvende olduğunu nasıl biliyorsun?
- Tom will be safe with me.
- Tom benimle güvende olacak.
- I'll be safe here.
- Burada güvende olurum.
- Tom promised Mary to find a place where would be safe.
- Tom Mary'ye güvende olacağı bir yer bulmaya söz verdi.
- It'll be safer here.
- O, burada daha güvende olacak.
- The only thing that matters is that you are safe.
- Önemli olan tek şey, güvende olmandır.
- You said I'd be safe here.
- Burada güvende olacağımı söyledin.
- I'm very happy Tom and Mary are safe.
- Tom ve Mary'nin güvende olmalarına çok sevindim.
- Tom told me to make sure that Mary was safe.
- Tom bana Mary'nin güvende olduğundan emin olmamı söyledi.
- He'll be safe with me.
- Benimle güvende olacak.
- I thought we'd be safe here.
- Burada güvende olacağımızı düşünmüştüm.
- You want Tom to be safe, don't you?
- Tom'un güvende olmasını istiyorsun, değil mi?
- You would be safe there.
- Orada güvende olursunuz.
- John's parents seemed relieved to hear that he was safe.
- John'un anne babası, onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.
- Tom said Mary was safe.
- Tom, Mary'nin güvende olduğunu söyledi.
- Tom wondered if he'd be safe here.
- Tom burada güvende olup olmayacağını merak ediyordu.
- I figured I'd be safe here.
- Burada güvende olacağımı düşündüm.
- They'll be safe here.
- Onlar burada güvende olacaklar.
- I just wanted to make sure you were safe.
- Ben sadece güvende olduğundan emin olmak istedim.
- I don't know if Tom is safe or not.
- Tom'un güvende olup olmadığını bilmiyorum.
- We should be safe now.
- Biz şimdi güvende olmalıyız.
- They knew that they were safe.
- Güvende olduklarını biliyorlardı.
Show More (166)
|
