|
- Evidently, students who are self-identified gamers tend to become friends with one another.
- Kendilerini oyuncu olarak tanımlayan öğrencilerin birbirleriyle arkadaş olma eğiliminde oldukları açıktır.
- The new student became friends with Ken.
- Yeni öğrenci Ken ile arkadaş oldu.
- He became friends with her while in the U.S.
- Amerika'dayken onunla arkadaş oldu.
- He became friends with her while in the U.S.
- O, Amerika'dayken onunla arkadaş oldu.
- I became friends with at least 10 Americans.
- En az 10 Amerikalı ile arkadaş oldum.
- Tom became friends with Mary.
- Tom, Mary ile arkadaş oldu.
- Tom became friends with Mary.
- Tom Mary ile arkadaş oldu.
- I've become friends with Tom.
- Tom'la arkadaş olduk.
- I became friends with him while I was in Taiwan.
- Tayvan'dayken onunla arkadaş oldum.
- I've become friends with Jane.
- Jane ile arkadaş oldum.
- Tom became friends with Mary when he was living in Boston.
- Tom Boston'da yaşarken Mary ile arkadaş oldu.
- I've become friends with Tom.
- Tom'la arkadaş oldum.
- My special talent is that I become friends with anybody, anywhere, anytime.
- Benim özel yeteneğim, herkesle, her yerde, her zaman arkadaş olmaktır.
Show More (10)
|
