|
- She bought a brand-new car.
- Yepyeni bir araba aldı.
- If you purchase a brand-new device, you ought to check what safety equipment is advised.
- Yepyeni bir araç satın alırsanız, hangi güvenlik ekipmanının tavsiye edildiğini kontrol etmelisiniz.
- Firefox Quantum is a brand-new web browser that is ready to replace all the other browsers in the market.
- Firefox Quantum, piyasadaki diğer tüm tarayıcıların yerini almaya hazır yepyeni bir web tarayıcısıdır.
- Even brand-new hard drives are not totally immune to having electrical failures.
- Yepyeni sabit diskler bile elektrik arızalarına karşı tamamen korunaklı değil.
- Even brand-new hard drives are not totally immune to having electrical failures.
- Yepyeni sabit diskler bile elektrik arızalarına karşı tamamen güvende değildir.
- Are you wearing a brand-new suit?
- Yepyeni bir takım mı giyiyorsun?
- Sami had a brand-new van.
- Sami'nin yepyeni bir minibüsü vardı.
- Maybe I will buy a brand-new computer.
- Belki de yepyeni bir bilgisayar satın alacağım.
- Tom has a brand-new truck.
- Tom'un yepyeni bir kamyoneti var.
- Tom bought a brand-new car.
- Tom yepyeni bir araba aldı.
- I have a good watch, even if it is not brand-new.
- Yepyeni olmasa bile iyi bir saatim var.
- Sami had a brand-new van.
- Sami yepyeni bir vana sahipti.
- I have a good watch, even if it is not brand-new.
- Yepyeni olmasa da iyi bir saatim var.
- Sami had a brand-new van.
- Sami yepyeni bir minibüse sahipti.
- Maybe I will buy a brand-new computer.
- Belki yepyeni bir bilgisayar alırım.
- Tom crashed his brand-new Lexus.
- Tom yepyeni Lexus'u ile kaza yaptı.
Show More (13)
|
