bump - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
bump çarpma n.
  • He bumped his head against the ceiling.
  • Kafasını tavana çarptı.
  • Tom bumped his head on the ceiling of the car.
  • Tom kafasını arabanın tavanına çarptı.
  • Two trucks bumped together.
  • İki kamyon birbirine çarptı.
Show More (10)
bump çarpışmak v.
  • That rich kid bumped against my beer.
  • O zengin çocuk benimle çarpışıp biramı döktü.
  • We accidentally bumped teeth while kissing.
  • Öpüşürken yanlışlıkla dişlerimiz çarpıştı.
  • Tom and Mary bumped against each other.
  • Tom ve Mary birbirleriyle çarpıştılar.
Show More (2)
bump tümsek n.
  • Beware of speed bumps.
  • Hız tümseklerine dikkat et.
  • We hit a bump.
  • Bir tümseğe çarptık.
  • Beware of speed bumps.
  • Hız tümseklerine dikkat edin.
Show More (0)
bump yumru n.
  • Tom has a large bump on the back of his head.
  • Tom'un kafasının arkasında büyük bir yumru var.
Show More (-2)
bump şişlik n.
  • Tom has a large bump on the back of his head.
  • Tom'un kafasının arkasında büyük bir şişlik var.
Show More (-2)
bump toslamak v.
  • The car bumped the tree.
  • Araba, ağaca tosladı.
Show More (-2)