|
- Tom said he couldn't go camping with us next weekend.
- Tom önümüzdeki hafta sonu bizimle kampa gelemeyeceğini söyledi.
- Our therapist suggested we go camping together and leave the kids at home.
- Terapistimiz kampa birlikte gitmemizi ve çocukları evde bırakmamızı önerdi.
- Maybe I can talk Tom into going camping with us.
- Belki Tom'u bizimle kampa gelmeye ikna edebilirim.
- Self-inflating camping mats are very convenient.
- Kendiliğinden şişen kamp matları çok kullanışlıdır.
- Tom goes camping every summer.
- Tom her yaz kampa gider.
- Tom should've let his children come camping with us.
- Tom çocuklarının bizimle birlikte kampa gelmelerine izin vermeliydi.
- I don't have any camping equipement.
- Benim herhangi bir kamp ekipmanım yok.
- It's a shame Tom had to work and couldn't go camping with us.
- Tom'un çalışmak zorunda olup bizimle kampa gelememiş çok yazık.
- I'd go camping with you if my leg didn't hurt.
- Bacağım ağrımasaydı seninle kampa gelirdim.
- Would you like to go camping with us next weekend?
- Gelecek hafta sonu bizimle kampa gelmek ister misin?
- To make a mattress for camping, we stuffed a sack with straw.
- Kampta yatak yapmak için bir çuvalı samanla doldurduk.
- Do you want to go camping with us?
- Bizimle kampa gelmek ister misiniz?
- If you were able to go camping with us, I think we'd all have fun.
- Bizimle kampa gelebilirseniz, sanırım hepimiz çok eğleniriz.
- I never expected that Tom would want to go camping with us.
- Tom'un bizimle kampa gelmek isteyeceğini hiç beklemiyordum.
- Don't you want to go camping with us?
- Bizimle kampa gelmek istemiyor musun?
- Tom went on a camping trip with a friend.
- Tom bir arkadaşıyla kampa gitti.
- Do you want to go camping with us next weekend?
- Gelecek hafta sonu bizimle kampa gelmek ister misin?
- Who did you go camping with last weekend?
- Geçen hafta sonu kampa kimle gittin?
- I had a good time camping.
- Kampta iyi vakit geçirdim.
- Tom had a good time camping.
- Tom kampta iyi vakit geçirdi.
- Tom and Mary went on a camping trip.
- Tom ve Mary kampa gittiler.
- I didn't know why Tom couldn't go camping with us.
- Tom'un neden bizimle kampa gelemediğini bilmiyordum.
- Tom should've let his children come camping with us.
- Tom çocuklarının bizimle kampa gelmesine izin vermeliydi.
- Tom won't be going camping with us this weekend.
- Tom bu hafta sonu bizimle kampa gelmeyecek.
- Tom could have gone camping with you if you'd let him know you were going.
- Gideceğinizi ona haber verseydiniz Tom sizinle kampa gelebilirdi.
- It was a pity Tom couldn't go camping with us.
- Tom'un bizimle kampa gelememesi çok yazık oldu.
Show More (23)
|
